Louvre İzlenimleri

Dünyanın rüya şehirlerinden olan Paris, binlerce insanın, “Dünyanın en büyüleyici şehri hangisidir?” sorusuna ilk anda vereceği cevaptır. Paris şehrinin adı ezelden beri romantizm ile birlikte akla gelir. Bundan dolayı yeni evli çiftlerin gözde şehridir. Türkiye’den ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirecek birçok insan, öncelikle Paris’i gezmek istemektedir.

Da Vinci Şifresi gibi meşhur kitaplar Paris’ten ilham almış, Notre Damme’ın Kamburu gibi sayısız operalar Paris’te hayat bulmuş ve Amelie gibi gişe rekoru kıran filmler Paris sokaklarını film seti olarak kullanmıştır.

Paris, yıllardır izlediği doğru turizm politikası ve köklü tarihi ile tek başına tüm Türkiye’nin tamamına bir sene gelen turist sayısından fazla turisti ağırlamaktadır. İstanbul’un da bir gün bu kadar gözde bir turizm şehri olduğunu ve hak ettiği yere geldiğini görmeyi diliyorum.

Louvre Müzesi'nin Önemi

Paris gibi marka olmuş bir şehrin, müzeleri ile ön plana çıkması gayet doğaldır. Paris’teki onlarca ziyaret edilesi müze içinde ise, Louvre Müzesi’nin ayrı bir yeri vardır.

Binlerce parçalık sanat koleksiyonuna sahip olan Louvre Müzesi’ni baştan başa gezmek için onlarca kez müzeyi ziyaret etmek gerekir. Çünkü matematiksel hesaplara göre, müzedeki her eserin başında birkaç saniye geçirildiğinde, Louvre’da geçirilen zaman 9 ay oluyormuş. İnsan aklının alamayacağı kadar derin bir birikim ve sanatsal zenginlik.

Louvre Müzesi Mimarisi

Louvre Müzesi’nin cam piramidi Da Vinci Şifresi kitabında da önemli bir esin kaynağı olmuş. 80’li yılların sonunda, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı olan François Mitterand tarafından görevlendirilen, Çin asıllı Amerikalı Mimar Ieoh Ming Pei tarafından inşa edilmiş. Mimari yaratıcılığın eseri olan piramit, aynı zamanda müzenin anıtsal giriş kapısı olarak kullanılıyor.

Piramidin mimarı Pei, bir gazeteci ile yaptığı söyleşide, Cam Piramidin gördüğü ilgiden dolayı şaşkın olduğunu belirtmiş ve “İnsanların müzeye sadece cam piramidi görmek veya önünde fotoğraf çektirmek için geleceğini hayal bile edemezdik.” demiştir.

Keşke Istanbul şehrine de böyle modern zaman mimarisi ile inşa edildiği halde, tarihi esermiş gibi ilgi gören yapılar inşa edebilsek.

Louvre Müzesi Sanat Eserleri

Louvre Müzesi’nin sanatla işlenmiş koridorlarında her daim bir dinamizm var. Ziyaretçilerin daha çok eser görmek amacıyla sürekli telaş halinde koşturduğu, cam tavan ile aydınlatılmış ve granit sütunlarla bezeli ana koridor görülmeye değerdir.

Louvre Müzesi'nin Latin Eserleri Bölümü koridorlarını süsleyen en kıymetli eserlerden bazıları şunlardır:

* Jacques Louis David - Sabin Kadınları

* Eugene Delacroix - Halka Yol Gösteren Özgürlük Tablosu

* Da Vinci’nin Baş Yapıtı Mona Lisa

* Jacques Louis David - Napolyon’un Taç Giyme Töreni

* Giovanni Paolo Pannini - Antik Ve Modern Roma Tabloları