Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '10

 
Kategori
Güncel
 

Lozan, 2012, Türkiye

21 Aralık 2012 veya ne bilim 22 Aralık 2012'de dünya, samanyolu galaksisinin merkeziyle aynı hizaya girecek ve dünya büyük bir değişimden geçecek deniliyor. Bunu duyunca tabi biz geride kalır mıyız? Daha şimdiden değişim ve sözde gelişim havasına girdik. Kendimizi, tarihimizi sorgulamaya başladık.

Bazı kürt ayrılıkçılar sanki tüm kürt kökenli vatandaşlarımız aynı şekilde düşünüyor diye ayrılıkçı provakasyonlara hız verdiler. Öyle bir yüz buldular ki, düşünün bir belediye başkanı, eylemcileri yönetiyor. Dörtyolda kavga çıktı diye, BDP 'lier devlet orada pasif kaldı diyerek oraya, yangını söndürmeye değil bilakis körüklemeye gidiyorlar. Tabi herkes biliyor, bilmeyen ya da anlamayan safın da safıdır. Yavaş yavaş güç gösterisi yaparak, kendilerini güçlü olarak göstererek, sözde asayişi bakın biz sağlıyoruz, derken peşinden otorite biziz, peşinden de ayrılmak istiyoruz. Bunları da insan hakları ve demokrasi arkasına sığınarak yapıyorlar. Sanki kürt kökenli vatandaşlara, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde siyahlara bir zamanlar yapılanlar gibi muamele yapılıyor. Aslında hiç bir ayrım yokta, bunlar öyleymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunun tek sorumlusu bence AKP'dir. Akılları sıra ümmetçilik moduna girerek, bir avuç ayrılıkçıyı, sanki tüm kürdlerin sözcüsü haline getirdiler. Medya da boş durur mu? Gelinen nokta bence çok vahim. Bu insanlar konuşturulduğu sürece can sıkacaklar. Yazılarımda hep belirttim. Ekonomik sıkıntıyı türkü , kürdü, lazı, hepimiz çekiyoruz. İşsizliği hepimiz çekiyoruz. Ama onlara kalırsa kürdler sıkıntıyı çekiyor, türkler sefa sürüyorlar. Böyle söylemeleri normal yoksa nasıl saf yandaş toplayacaklar. Ben şimdi Hatay valisinin yerinde olsam, elime alırım bir kızılcık sopası, ondan sonrada, siz bu milleti bölmek istersiniz he... biz canımızla uğraşıyoruz , siz neyin derdindesiniz he..., bu kadar uzun bir geçmişe sahip iki halkı ayrıştırmak istersiniz he.. yer misin yemez misin. Dayak cennetten çıkma diyorum da, kimse inanmıyor.

Lozan konferansı konusunda şimdi başladık kendimizi sorgulamaya. Sevr'den doğru bakarsan 200 bin km2 den topraklarımızı 786 bin km2 ye çıkardığımızın tescili olduğu için çok başarılı, Musul ve 12 Adayı verdiğimiz için aslında bir başarı değil. İsmet İnönü bu antlaşmaları yaparken 38 yaşında. Bir de bitiminden sonra çok düşündürücü bir lafı var. Önümüzde 100 yıl var. Neden öyle bir rakam teleffuz etmek istedi? Bugün 87 yılı geçti. Kaldı 13 yıl. Bana göre İsmet paşa daha Lozan'da anladı bunların bizi rahat bırakmayacaklarını. aslında toplantı tutanaklarını incelemek gerekir. Ama bana sorarsanız Lozan bir başarıdır. Hiçbir büyük savaştan sonra 87 yıllık bir barış antlaşması çok kısa bir süre içerisinde tesis edilmemiştir. Kıbrıs önümüzde.

Kimileri diyor ki, efendim 2 inci Dünya Savaşı'na girseydik, ihtilaf devletleri yanında girseydik, şimdi durum çok farklı olurdu. Ülke yeni savaştan çıkmış. Daha toplu iğne bile üretilemiyor. Almanlar, füzeler üretmiş Londra'yı bombalıyor. Bizde savaşa girecektik? Yunanlılar daha almanlara size savaş ilan e... diyemeden almanlar, sınırlarının Balkanlar yönünden girmiş ve Edirne kapılarına kadar gelmişti. Merak edenler internetten Hitler'in o dönemde İsmet İnönü'ye gönderdiği mektubu okuyabilirler. Zamanın şartlarına göre bana kalırsa İnönü iyi bir taktik gütmüştür. Ayrıca savaşın kaderi son anda dönmüş diye düşünüyorum.

Kısaca, tarihi bir tarafa bırakacak olursak ki, bizim tarihimzde 100 yıl savaşmadan geçmesi, enderdir. Belkide söz konusu olmamıştır. Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor. Dikkatli olmak lazım.

Bu arada Ermeni'ler T.C adına Merkez Bankası ve Ziraat Bankası adına milyarlarca dolar dava açmaya başlamışlar. Hükümet, sıfır sorun diyenler, size sesleniyorum gözünüz aydın. Artık matbaada basar basar ödersiniz paracıkları.

 
Toplam blog
: 116
: 735
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1994 Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede Genel İktisat Polit..