Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '11

 
Kategori
Öykü
 

Luca & Charlotte (part 1)

Luca & Charlotte (part 1)
 

Çocukluğuna ait, en net hatırladığı kare, masmavi örtünün üstünde, düzensiz ve nereye savrulduğu belirsiz, pamuk dokunuşlu lekelerdi. Sırtını yasladığı şakacı çimenler tarafından gıdıklanırken, neşe içinde attığı kahkahalar evinin kapısına kadar uzanırdı. Evini en çok da kırın ortasında olduğu için severdi. Şehirden, çok olmasa da uzaktı evleri. Ondan metrelerce uzağa gidip oradan izlemeyi severdi onu; yeşil ve gür örtünün sarmaş dolaş kucakladığı, bembeyaz bir kır evi. Her sabah bahçelerindeki portakal ağaçlarından toplanıp sıkılmış taze meyve suyuyla sonlandırdığı kahvaltı merasiminin hemen ardından süratle verandaya atardı kendini. Koşarken, minicik ayaklarıyla çıkardığı boyundan kocaman seslere annesinin kızıp söylenmesine hiç mi hiç aldırmazdı.
Henüz sekiz yaşındaydı ve hayatın anlamını neredeyse çözmüş olduğunu düşünüyordu Luca. Zira isteyip arzuladığı ve tüm sorularının cevapları verandanın önüne serilmiş olan çimenlerin üzerinde uzanmaktaydı onun için. Sırtını güvenle dayıyordu onlara ve birlikte gökyüzünde seyahat eden bulutlarla sohbet ediyorlardı, ederken de etrafı unutuyordu. Zaman, tatlı tatlı esen rüzgarla dağılıyor, formunu yitiriyordu. Bir bulut ordusuydu tüm arkadaşları. Yattığı çimenlerden dahil oluyordu gökyüzündeki dünyalarına. Çok imreniyordu bulut olmaya. Durmadan seyahat etme, kimsenin bilmediği yerleri keşfetmek, kendi halindeki hayatlara şahit olmak düşüncesi, içine sığdıramadığı türden bir heyecan veriyordu Luca’ ya. Nefesi kesiliyordu düşündükçe. Ne zaman bulutlarla sohbeti koyulaşsa, nefes almayı unutuyordu sanki. Durmadan hareket eden arkadaşlarıyla bir şeyler paylaşabilmek için, son derece kısıtlı olan zamanını en iyi şekilde kullanması gerektiğinin bilincindeydi. Bu yüzden onlara soracağı sorular hep hazırdı.
Luca sorar, bulutlar cevap verirdi. Her biri ayrı bilgelikteydi ve hepsinin erdemi bambaşkaydı. Kısa, net ve hızlı cevaplar istediğinde alçaktan geçen bulutlara verirdi dikkatini. Hızla geçerlerken, Luca’nın süratli sorularına şipşak cevaplar fısıldarlardı. Kafası bozuk ve moralsiz olduğunda ise zamanın ufuk noktasını bulmaya çalışırcasına uzaklara bakar, ağır, vakur ve yüklü bulutlarla yapardı sohbetini. Uzun saatler boyu, acıkmadan, susamadan, kıpırdamadan yatardı sırtının üstünde. Sıradan günlerde ise rastgele seçerdi gökyüzünden sohbet arkadaşını. O an ilgisini en fazla celbeden bulutu seçer, başlardı sorular sormaya. Ziyadesiyle meraklı bir çocuktu Luca. Koca, yeşil bir bahçenin içindeki verandalı beyaz evi ve on kişilik sınıfının da dahil olduğu kırküç nüfuslu okulundan ibaret dünyasında, ömrü boyunca katettiği tek yol evi ve okulu arasındaki 550 metreyi aşmayan mesafeydi. Aslında tüm bunları bu denli sıkıcı kılan şey, Luca’nın olan(ya da olmayan) biten her şeyin farkında olmasıydı. Sekiz yaşında bir çocuğunkiyle taban tabana zıt hisler ve arzularla doluydu. Tüm arkadaşları okuldan eve koşarak dönerken o aksine, neredeyse arpa boyu adımlarla yürürdü dönüş yolunda. Sadece bulutsuz günlerde çılgınca koşardı eve güneşten kaçarcasına. Gökyüzünde bulut yoksa şayet dışarıda olmasının da bir anlamı yoktu. Sıkça tekrarlardı kendine, iyi ki de bu şehirde yaşıyorlardı. Burası bulutlar şehriydi, tüm bulutların tek buluşma, kesişme noktası.
Yeni bir pazartesi sabahı, yine okuluna gitmek için uyandı Luca. Her günkü rutin, bulutlu gökyüzüne baktı penceresinden. Hep olduğu gibi, hazırlanıp okulun yolunu tutması kırk dakikasını aldı. Annesi onu kapıdan uğurlarken ardına bakmadan el salladı, adımları arkasından sürükleniyordu. Yolun hemen başında karşılandı bulutlar tarafından bir kez daha. Okula varana dek bulutlardaki sıra dışı vaziyeti fark etmedi. Aklı bulutlarda, gözlerinin önünde bulutların hınzır gülüşleriyle sınıfına yöneldi. Henüz bilmese de, bugünü hayatı boyunca unutmayacak ve nefes aldığı sürece böylesi bir sürpriz yaşamayacaktı. Nihayetinde her şey bulutların ayrıntılarında gizliydi. 

 
Toplam blog
: 31
: 395
Kayıt tarihi
: 02.07.10
 
 

Hayata ve insanlara dair çok değerli tecrübeler edinme şansını yakaladığım, iyi niyetim ve fazla t..