Lugano herseyi biliyor peki ya siz...

Liglerin bitmesine yakın alevlenen transfer dedikoduları ligler bittiğinde ve de transfer sezonu açıldığında hep doruğa çıkmıştır. Dünyada profesyonel futbol oynanan en küçük ülkelerde bile bu böyledir. Yani bize özgü bir şey değildir. Özellikle spor gazeteleri ,ki bu tür gazetelerin yoğun ilgiden dolayı lokomotif branşları genellikle futbol olmuştur, önde gelen takımlarla ilgili onlarca transfer haberi yayımlarlar.

İsmini vermemin doğru olmayacağını düşündüğüm bir gazetemizde abartmıyorum haziran ayından bu yana Fenerbahçe için 15 futbolcunun ismi yazıldı. Beşiktaş için bu sayı 25-30 lara, Galatasaray için ise 10-15 lere ulaşıyor. Hem de 6 yabancı kısıtılaması olan ülkemizde hem de söz konusu klüpler kadrolarında 5 tane sözleşmeli yabancı bulundururken.

Yazılan isimlerden bir tanesinin transferi geçekleşirse de bu spor gazeteleri "BİZ SÖYLERSEK DOĞRUDUR." gibi bir gurur başlığı atmaktan da hep keyif almışlardır.Bu konuda ben gazeteleri fazla eleştirmiyorum. Ancak işin sistematiğinde bir gariplik varmış gibi geliyor bana. Gerçekten kluplerden ya da klübe yakın kaynaklardan aldıkları sızma haberler de var çünkü. Yani herhangi bir klubün ilgilendiği futbolcu olduğunda bundan haberdar olabiliyorlar. Ve doğal olarak da bunu haber olarak veriyorlar. Fakat bir klubün zaten ilgilendiği her futbolcuyu transfer etmek gibi bir şansı olmadığına göre yayımlanan haber otomatikman fos haber sınıfına düşüyor.

Bugün dünyada futbolcuların sözleşmelerinin ne zaman sona erip ermeyeceğini öğrenebildiğiniz, futbolcunun bulunduğu takımda mutlu olup olmadığını transfer yapmak isteyip istemediğini öğrenebileceğiniz onlarca internet sitesi var. Kısaca masa başından bir blog yazarı bile kafasına göre takımının ihtiyacı olan mevkide bulunan ve sözleşmesi sona ermiş ya da klubünde mutlu olmadığını deklare etmiş bir futbolcunun kendi tuttuğu takıma transferini hayal edip bunu ihtimal dahilinde haber olarak yazabilir. Bu işin tamamen sanal kısmı.

Gelelim esas yaraya. Menajerler bu tür haberleri gazetelere kasıtlı olarak veriyorlar. Bundaki amaç ise futbolcusunu bir an önce değerinden daha yüksek bir bedel üzerinden satabilmek ya da kiralayabilmek. Menajerler aracılığıyla kulaklarına gelen fısıltıyı bomba olarak halka duyuran gazetelere bu durumda kızmak yersiz.

Ancak tiraj amaçlı , boşta olduğu ya da klubünde mutlu olmadığı ve ayrılmak istediği bilinen bir futbolcuyu sırf haber yapma amacıyla doğruluğunu araştırmadan gazete manşetlerine taşımak taraftarlar üzerinde yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor ve hatta yönetimleri zor durumda bırakabiliyor.

Fenerbahçe taraftarı üzerinde çok ciddi beklentilere yol açan transfer haberleri Haziran ayından beridir gazete manşetlerini süslüyor. Resmi internet sitesindeki yalanlama haberlerinin sayısını bilmiyorum bile. Bunda 100.yıl olmasının elbetteki büyük önemi var. Ancak şu bir gerçek ki, GERÇEK FENERBAHÇE taraftarları yani yönetiminin anlayışını benimseyen taraftarlardan bahsediyorum, resmi internet sitelerinde görmedikleri bir haberi kesinlikle ciddiye almıyor.

Artık Fenerbahçenin transfer politikası değişmiştir. Her sene yeni bir 11 kuracak ölçüde transfer yapılmamaktadır. Hedef transferler belirlenmekte ve bu transferlerin gerçekleşmesi için gayret gösterilmektedir. Tümer ve Uğur Boral transferleri ortada. Hele Uğur Boral transferi Türkiyede gerçekleşen en profesyonel transferlerden bir tanesidir.

Lugano'nun ülkesinde takımıyla Güney Amerikanın Şampiyonlar Ligi olarak adlandırılan Libertadores Kupasında finale kadar yükseldiğini bütün dünya bilirken bu transferi arapsaçı gibi gören ve anlaşmazlıktan dolayı sonuçlanmadığına inanarak anneannesini bile suçlayan taraftar örnekleri artık Fenerbahçede yavaş yavaş 100 yıllık tarihe gömülmektedirler.

Bu transferi anlaşma aşamasında bilmesi gerekenler LUGANO, SAO PAOLO ve FENERBAHÇE'dir. İşin profesyonel yanı bunu emreder. Ve böyle bir transfere de Türkiye'de sadece Fenerbahçe Spor Klubünde şahit olabilirsiniz. Çünkü bu ülkenin en kurumsal ve en profesyonelce yönetilen klübü konumundadır.

Bu yüzden herkes rahat olsun LUGANO herşeyi biliyor. Türk Futbolu böyle bir profesyoneli konuk etmeyede hazırlansın bence.

APPIAH da biliyordu, ANELKA'da biliyordu, ALEX'de biliyordu, HOOIJDONK'da biliyordu, ORTEGA'da biliyordu. Kimbilir belki OLIVIERA'da biliyordur da daha anneannem işin gerçeğini bir türlü öğrenemedi, öğrense ne olurdu onuda düşünmek bile istemiyorum.