Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '09

 
Kategori
Blog
 

Lütfen, gerçek kimliğiniz!

Lütfen, gerçek kimliğiniz!
 

Sahte Kimliğin Dayanılmaz Hafifliği!...


Kişi, kendinde bir “eksiklik” bulmaya görsün!
Gecesi gece, gündüzü gündüz olmaz. Gündüz, gece olur; gece, gündüz... Hani, “feleği şaşmış” derler ya, öyle “şaşkın ördek”e döner. Zaten “kıt” olan zekası, onu çelişkilerle dolu eylemlere/ sözlere yöneltir; konuştukça batar! Başkalarının “iyi”, “olumlu” yanları ona batar da batar... Dayanılmaz bir “saldırganlık” kıskacında kalır; yandaş aramaya yönelir.

*****

Konumuna, “hal”ine bakmadan, bilmediği konulara “balıklama dalan” kişiler, umduklarını bulamayınca, bu kez, ilgisiz konuları öne çıkararak “saldırı”ya geçerler. Hele, bir de okuduklarını anlamıyorsalar, “okur olma”nın bilincinden yoksunsalar, “minder dışı"na çıkaraklar. Bazen de “gelinlik kız” gibi süzülürler. Çoğu kez de, puan kazandırıcı sanısıyla, “efelenmek”, “dayılanmak” yoluna saparlar. Kendilerini sanal dünyanın kahramanı, "bulunmaz Bursa kumaşı" sanırlar.

*****

Kendilerindeki “eksiklik”, başkasında “tamlık”sa, kafaları ne "hinlik"lere çalışır!
Yazılanlarla ilgili “fikir yürütmek” yerine, işi başka yerlere çekmek isterler. Birer kurtarıcı, yol gösterici olarak görürler kendilerini. Aslında, gerçek yaşamda bir etkisi/ ağırlığı olmayan zavallı insanlardır bunlar. Bunları en iyi tanımanın yolu “iki kadeh”ten geçer. O “iki kadeh”, bütün zayıflıkları ortaya döker. Bunlar, maçlarda teknik direktöre, futbolcuya taktik (!) veren tiplerden farksızdır.

Bir de okuduğunu anlamakta zorlanan ya da okuduğuna “içerik” yönünden karşı çıkacak bilgi birikiminden yoksun olanlar var ki, asıl acınacak, onlardır. “Hayatımı yazsam roman olur!” diyerek, yazmanın, hele roman yazmanın çocuk oyuncağı olduğunu sananlar bir alemdir! Şiir yazmayı, sözcükleri/ satırları alt alta dizmeyi, yazdıklarının biçimsel olarak şiire benzemesini, şiir yazmak sananlar...

*****

Gerçek okur olmayan/ olamayan...

Takma adların arkasına gizlenerek ahkam kesenler...

Bir “hedef”e ulaşmak isterken, o yolda yürüyenlere saldırarak doyum sağlayanlar...

Kendilerini okur, yazar sananlar...

Onlar gerçekten "o" olamadıkları içindir ki, böyledirler.

Bir “eksiklik” vardır onlarda, başkalarındaki “tamlık”ın aksine...

Onlarda bir saldırganlık, eziklik vardır:

Okur olamamanın dayanılmaz saldırganlığı!

Ya da "iyi" olamamanın ezikliği..

*****

- Kardeşim, okur musun?

- Burada bir "yazan" mısın?

- !?!?!?!?!!!

- O zaman, lütfen, gerçek kimliğiniz!


Açıklayıcı Not: Bu yazı MB'ye katılmadan önce, bir "başka alan"ın takma adlı okur/ yazarları (!) için yazılmıştı. "Saklaç"ta ( ileride kullanmayı düşündüğüm yazılarımı sakladığım dosyalarıma bu adı veririm) duruyormuş. Demek oluyor ki, yazımın, BM üyesi olanların yazdıklarıyla, üye olanlardan/ olmayanlardan bana gelen "yorum"larla ilgisi yoktur. Bu, böyle biline...

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..