Lütfen cevap verin, alışabildiniz mi!

Dr Erdal Atabek bir zamanlar bir tespitte bulunmuştu

“Önce alıştırmanız gerekir.

Görüntüye.
Seslere.
Hareketlere.
Sessizliğe.
Çevrenizde olup bitenlere.
Yavaş yavaş alıştırırsınız.
Alışırlar.”

Şimdi ben soruyorum;

-Önce inanç için deyip, sonra, velev ki siyasi simge diyerek gerçek amaçlarını açıkladıkları Türbana, Çarşafa, peçeye,

-Halk çocuğunun karnını doyuramazken, Oğulların gemilerinin olmasına. Çocukların televizyon kurmasına.

-Yakınların yolsuzluklarına.

-Sevgililere alınan evlere.

-Çok eşliliğe ve buna heveslerine.

-Erkeklerin, kadınların ayrı ayrı oturmasına.

-Ramazanda öğle yemeği verilmemesine.

-İftar çadırlarının önünde yüzlerce metrelik sadaka kuyruklarına

-Toplumu yoksullaştırıp, sadaka politikası ile çaldıklarından kırıntı şeklinde rüşvet vererek, seçim kazanmalarına,

-Beyaz takkeyle gezenlere.

-Bütün bu yobazlıklara demokrasinin icabı demelerine.

-Bir çocuğunu bakmakta zorlanırken, “En az üç çocuk yapın' demelerine.

-Eğitimde ve sosyal yaşamda çağdaş olan ne varsa ona saldırmalarına,

-Yoksullar için yoksullardan toplayıp siyasi emellerine kullandıkları Deniz Feneri yolsuzluğunu unutturmaya çalışırken, 'Batı'nın ahlaksızlığını aldık' demelerine.

-Kendi halkından sakladığı planlarını, önce Amerika'ya açıklamalarına.

-Ülkemizi kimin yöneteceğine Amerika’ nın karar vermesine ve Ankara’ nın siyasi işgaline, .

-Yüzümüze demokrasi deyip sadece kendileri için demokrasi istemelerine,

-Resmi Törenlere “el gördüme” katılıp, kendi taraftarları içinde “içimiz kan ağlayarak orda bulunuyoruz” diyecek kadar Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığına,

-Yüzümüze gülüp, karanlık ve çağdışı emelleri için geleceğimizi karartmalarına,

-Toplumun yarısı olan, kadınlarımızı sosyal hayattan kopartıp, fabrikasyon bol çocuk yapmalarını istemelerine,

-Yüzümüze, değiştik deyip, fırsatını bulunca karanlık yüzlerini göstermelerine,

ALIŞABİLDİNİZ Mİ?

Ben alışamadım,

Yoksa alışma devresini aşıp uyuşma evresine mi girdiniz?