Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Lütfen kalpler bir olsun, bu kısacık ömürde

Lütfen kalpler bir olsun, bu kısacık ömürde
 

Bu güzel kalpler kırılmadan...


Burada 3.934 yazarız ve fikirlerimizle, sevinçlerimizle, üzüntülerimizle, hayatta yaşadığımız dilim içersinde şahit olduğumuz bazı olayları bu ortam içersinde paylaşma çabası içersindeyiz. Bunları yaptıkça bizim fikirlerimize uyan ve uymayan bazı yorumlar da alırız. Fikrimizi savunan kişilerle pek sorun olmaz da aksini savunan kişilerle “Vah sen bunları nasıl yazarsın” diye söz düelosuna gireriz, sonra beğenmediğimiz yorumları siler yayınlamayız da. “Sen nasıl benim yorumumu yayınlamazsın” diye bir de cevap alırız karşı taraftan. Böylece tartışmalar sürüp gider.

Milliyet Blog sitesi de kalp kırmalar almış basını gidiyor. Özellikle sevdiğimiz arkadaklarımızın da tartşmalarını üzülerek uzaktan izlerken bazen de kendimizi bu tartışmaların içersinde bulabiliyoruz.

Kalp kırmalar o kadar kolay ki. Elbette tartışmalar olacak ama bu tartışmaları hiçbir zaman ileri düzeye götürüp kalp kırıcı olmamalıyız. Hiç düşünmeyiz karşımızdaki insanın ruh halini. Sanki haklıymışız gibi olayları ileri düzeye götürmeye bayılırız.

Ertesi gün de bilgisayarımızı açtığımız da acaba bana yine mesajlar ya da yorumlar geldi mi diye Milliyet Blog ana sayfasına girdiğimiz an sağ üst köşede siyah bir kurdele ile verilmiş bir ilanla karşılaşırız bazen de. İlanda vefat etmiş olan arkadaşımızın bize haber verilmek üzere konulan bir ölüm ilanıdır bu ve aynen şunlar yazılıdır. “Şu filan arkadaşımızı kaybettik. Başımız sağ olsun.” Hatırladınız değil mi?

Sonra Seyir defterine o ana kadar bizden önce okuyan blog arkadaşlarımızın aynı dilekleri gözümüze ilişir. “Çok iyi bir insandı. Yazılarını okurdum. Şimdi onun yazılarından mahrum kalacağız. Allah gani, gani rahmet eylesin, kaderli ailesine başsağlığı dilerim.”

Şu filanca arkadaşımız dedim isim vermeden. Çünkü aramızdan ayrılan Milliyet Blog’ta kayıtlı 3 arkadaşımız, Mümtaz Önal, Kenan Gül, İlker Konar dışında şu an hepimiz hayattayız. Belki de bu dünyadan göç etmiş arkadaşlarımız da olabilir. Onların ölümlerinden henüz haberimiz olmayabilir. Kimbilir.

Bu demek değil ki bundan sonra hiç birimiz ölmeyecek. Zaman ilerledikçe sırası gelen bu dünyadan göçüp gidecek. Bu kaçınılmaz.

İşte benim anlatmak istediğim olay bu. Şu filanca dediğimiz arkadaşımız daha geçen gün tartıştığın arkadaşımız da olabilir. Şimdi sormak istiyorum. Acaba bu durumla karşılaştığınız da sizin ruh haliniz ne durumda olacaktır? O an neler hissedeceksiniz? Hiç düşündünüz mü? Belki de en fazla üzülen siz olacaksınız. Elleriniz klavyeye gidemeyecek bile. Belki de içinizden geçireceksiniz keşke onun kalbini kırmasaydım diye.

Acaba basınızı mı ağrıttım?

Hep karamsar yazdım bugün. Kusuruma bakmayın. Sizleri bugün karamsar havaya soktuğum için. Ama benim demek istediğim şuydu.

Bu kısacık ömürde kalp kırmanın tamiri mümkün değil. Hele bu dünyadan göçüp gittiyse. Nasıl ki kırılan vazoyu Japon yapıştırıcısıyla tamir yapabiliriz ama kırılan yerin izi mutlaka kalacaktır. Bunlara fırsat vermeden insanlar hayatta kaldığı müddetçe barışık kalmalıdırlar. Ama ne yazık ki insanların kıymetini bilemiyor da tartışmaların boyutunu uzattıkça uzatıyoruz. Ama ne o insanın ölümüyle bizim gözümüzde kıymetleniyor nedense.

O insan hayattayken bizim bir lafımızla kalbini kırmısızdır fakat öldükten sonra o insana istediğiniz kadar iyi şeyler söyleyin nafile!

Söylediğinizde öbür tarafta duyabilecek mi sizi?

Hadi duyabildi diyelim cevap verebilecek mi size?

Hepinizin bu ölümlü dünyada kalp kırmanın işe yaramayacağını hatırlatmak istedim yalnızca. Çünkü ne zaman ve nasıl bir şekilde bu dünyadan kimin öbür dünyaya intikal eseceğini kim bilebilir ki?

İzninizle burada bir kez daha aramızdan ayrılmış bulunan yukarıda yazılı arkadaşımızı bir kez daha hatırlamak ve anmak istiyorum. “Sizleri unutmadık ve aramızdasınız. Mekanlarınız cennet olsun efendim.

Mümtaz Önal http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=884092&rn=OL
Kenan Gül http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=642667&rn=D0
İlker Konar http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=93764&rn=QJ

Sevgi ve saygılarımla.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..