Lütfen klakson çalmayın!

Dil Derneği sözlüğünde “korna” sözcüğünün karşısındaki açıklama şöyle: “Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson.”

Dün akşam Bahçelievler 7. Cadde’de yürümeye başladığımda bir klakson sesi duyunca, o yürüyüş boyunca kaç kez bu sesi duyacağımı merak edip saydım. Yürüyüşüm 11 dakika sürdü ve 18 kez yakınlarda çalınan klakson sesini duydum.

Klaksonlarını ne için çalıyorlar:

• Bir dükkanın önünde yolun bir bölümünü plastik meşrubat kasalarıyla kapatıp gelecek araba için yer ayarlamışlar. Başka sürücüler turlar atıp park edecek yer ararken açıkgöz biriler devletin yolunu rezerve etmişler. İşte oraya park edecek araba yaklaşınca kornaya basıp haber verdi ve tam oraya geldiğinde dükkandan çıkan birisi kasaları alıp arabanın oraya park etmesini sağladı.

• Dolmuş, yolda giden ve yolcusu olma olasılığı olan kişilere haber vermek için çaldı.

• Henüz dolmamış olan dolmuş, yavaş yavaş ilerlediği için onu uyarmak için arkadan gelen başka arabalar çaldı.

• Bir sürücü arkadaşını gördü, onu selamlamak için çaldı.

• Lüks bir otomobil yolda havalı bir kalkış (!) yapıp hızla fırlama hazırlığı olarak önünü boşalmak için yavaş yavaş gidince, arkadakiler tepkilerini göstermek için çaldılar. Klakson seslerinin ardından fren sesleriyle karışık gürültülü bir kalkış sesi geldi.

Bugün akşam aynı caddede yürürken ilk korna sesini duyduğumda saatime bakıp saymaya başladım ve 10 dakika içinde 16 ses saydım. Ancak kaldırımda uzun süre yakınımda bağıra çağıra yürüyen 7-8 kişilik bir liseli grubun gürültüsünden bazı korna seslerini kaçırmış olabilirim.

Korna çalan sürücüler, bunu en çok diğer araçları uyarmak için yapıyorlar ve bundan en çok rahatsız olanlar kaldırımlarda yürüyen yayalar oluyor.

Sürücüler, mutlaka gerekmedikçe lütfen klakson çalmayın!

Ankara, 26 Kasım 2008