Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Lütfen sevgilim yalnızlık alışkanlığından kurtul!!Yoksa ben gideceğim...

Lütfen sevgilim yalnızlık alışkanlığından kurtul!!Yoksa ben gideceğim...
 

Yalnızlığa alışmış sevgili


Alışmıştı o yalnızlığa.. Ve ne kadar dayanıcaktı kalbi bu yalnız sevgiliye.. Bazen çekip gitmek, bazen kalıp sevişmek zamanla.. Nereye kadar bekleyebilir bir kalp birinin hayatında can bulmak için.. Kalbinde taht kurmuşken alışkanlıklarının içine girebilmek, yalnız bir yaşama katmak kendini. Ne zaman??

Evet o alışmıştı yalnızlığa.. Duyduğu büyük aşk bile değiştiremiyordu hiçbir şeyi. Değişebilir miydi acaba?? Gönlü bekliyordu merakla.. Bazen terk edip giderken, yenilgiyi hazmedemeyip geri dönüyordu aşk savaşına ve sokuyordu bir kılıç darbesi daha kendi kalbine.. Daha ne kadar sabır dilenicekti kalp? Nereye kadar susacaktı gönlü ve ne zaman pes edecekti inanmaktan..

Yok o alışmıştı yalnızlığa paylaşamayacaktı hayatını.. Katamayacaktı aşkla atan bir kalbi yaşamına. Ne kadar çok aşık olsada başaramıcaktı o bunu.. Çünkü o alışmıştı bir kere.. Her zerresinde itiraz vardı bedeninin, her bir damlasında kendini döküyordu yalnızlığı. Paylaşamıyordu hiç birşeyini ne acısını, ne gözyaşını nede bir akşam yemeğini onunla.. Sana duyduğu aşkı bile seninle paylaşamıyordu. Bazen çekip gidiyordu yalnızlığa sırf bölüşmemek için, bencil duygularla kendine bırakıyordu her şeyi. Tek başına sevişiyordu bazen almıyordu seni. Seni sana bırakmayı bile başaramıyordu. Her gidişinde seni de alıp götürüyordu adeta.. Vaktini bölemiyordu sana, sunamıyordu hayatını.. Seni her saniye arzulamasına rağmen ödün vermiyodu hayat akışından.. Özet görüntülerden ibaretti onunla yaşanılan aşk. Kısa basit bir haber gibi. Kalpte manşetken günlük akışta üçüncü sayfa haberi!!!

Seni çok seviyor ama çok oysaki, yıllarca beklemişti sana kavuşmak için sadece seni arzulamıştı sadece seni süslüyordu hayalleri kilometrelerce uzaktayken bile unutmamıştı seni böyle bir aşktı duyulan ama alışmıştı o yalnızlığa.. Anlıyamıyordu yapmadıklarını, anlayamadığı için hep affediliyordu zaten.. Her defasında gönle bir kere daha sokuluyordu, daha güçlü mühürlerle vuruluyordu kalbine sanki..

Ama dayanamıyordu artık. Kızgınlıkları çığ gibi büyüyordu ve kendi üstüne devriliyordu her seferinde. Adımlar atıyordu ama nafile ilerlemek, ne mümkün bir kere daha unutmak diye fısıldıyordu kalbine ama bir noktası vardı kalbinin. Bir sınırı bir durak noktası vardı ve bekliyordu sadece.. Bazen sesini çıkarırken çoğu zamanda sessiz duruyordu dudakları...

Hangimiz yaşayamıyor ki ilişkilerde bu problemi.. Çok arada olan bu durumda hangimiz ne yapması gerektiğini biliyor ki.. Hangimiz sonuç acı olsa bile görmeden terk edip gidebiliyor ki.. Hangimiz sabretmiyor ki ve hangimiz bu nefret ettiği durumdan sonra daha çok bağlanmıyor ki sevdiğine...

Çünkü hangimiz inanmıyor ki sevgiliye, onun sevgisine... Hepimiz inanıyoruz ve hepimiz çok seviyoruz.. Bir gün gelicek ya kavuşucak yürek ona ya da ondan bağımsız özgürlüğüne... Hepimiz bekliyoruz... Bekletiliyoruz ..

04.03.2010

 
Toplam blog
: 25
: 945
Kayıt tarihi
: 12.01.09
 
 

1987 İstanbul doğumluyum. Sosyoloji ögrencisiyim. Şuan İspanya' da bulunmaktayım. Küçükken başladığı..