Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '08

 
Kategori
Deneme
 

Ma vie ile hüzün

Ma vie ile hüzün
 

(MA VİE ile HÜZÜN’ÜN YAZIŞMALARINDAN )

M- Sen… ressamsın!

H- Bingo ! Dünyanın renkleriyle yaşamımı çiziyorum…

M- Yaşamımızın ana renkleri başka yaşamlarda saklıdır.

H- Bu yüzden ben hep “ başkasıyım “ ya…!

M- Kaleidoskop’a merhaba.

H- Kaleidoskop’u gören merhabaya eyvallah…

M- Saklı hüzünleri de görür ma vie.

H- hımm…ya aynaya bakıyorsan? o gördüklerin sensen?

M- Duyduklarımızı gördüğümüzü sen de biliyorsun.

H- Ya ben gördüklerimi de duyabiliyorsam ama gerçeklere sağır

yalanlara körsem gökkuşağının 11. renginden sizleri

seyrederken ?

M- Ya sağır gerçek ile kör yalanın aynı noktada buluştuğunu

biliyorsam?

H- İşte benim kıyametim o noktada koptu !! gönüllü enayiliği

seçişim ondandır…yoksa sen akıllılardan mısın hala?

M- Akıllı olmak ! akıllı olmaya izin var mı ? çevre ahmaklık

mayınlarıyla örülü.

H-………………………………………………………………..

………………………………………………………………..

H- “ Sürüden ayrılmanın en kestirme yolu anayolu bırakıp

patikalara sapmak” der ya yazar , sende ahmaklık mayınlarıyla

kaplı anayolda yürümekte ısrar etme !

M- Çok geç yazdın …beklemek de mayın oluşturmaktır.

H- “Bilinmeyeni göğüslemeyi bilmek gerek” der ya E.Şafak ; eee

yazıp yazmayacağımda bir bilinmez .yani ..

M- Farkı selamlamayı bilmek gerek . SELAMLIYORUM !

H- Selamını aldım gökyüzüne savurdum ki bütün fark’lara

üleştirebileyim diye…

M- “ Hüzün” farkına idi o savurduklarım …özgünlüğe idi…ve

özgünlük depremler doğurur.

H- Ama her deprem de ardından yeni yapılanmaları getirir

hüzünleriyle birlikte.

M- Deprem sonrası da yapım için yıkım gerekir- anlamında

söylemiştim.

H- “ Gereklilik” kipinden hoşlanmıyorum…hiçbir şey için hiçbir şey

gerekmez her olayı kendi iç dinamiği belirler zaten !


M- Gerektiği için belirler!

H………………………………………………………………………

M- eeeee..nerde kalmıştık ? sus mu gerekti? Hani sen gereklere

İnanmıyorsun ama…

H- İnançlarım değil mi inançsızlıklarımın yapıtaşlarını oluşturan!

M- Yazman, bana bir “ gerek” ti , yeniden merhaba hüzüne.

H- Sen her vurgunda ma vie diyorsan ben de sana yazmama

gereklilik değil “ c’est la vie” derim ancak.

M- Zor bir Hüzünsün, dikkate değer bir renk, gökkuşağı demek

daha doğru olur.

H- Zor içinde en basiti barındırır. Görene !

M- 2.30 astigmatımla görebildiğimi yazıyorum: en basit olan, en

temel olandır, zorluk algıda başlar

H- Algı da 5 duyunun işlerliğiyle güçlenir oysa ben

6..7..8..9..10..11.. sonsuz duyuyum ! ve sen sadece 2.30 luk bir

görüşle mi sınırlıyorsun beni? Yazık….

M- Bir dram bu : şu sonlu dünyaya sonsuz duyularla meydan

okumak.

H- Hangi sonlu dünya ? güldürme beni..dünyanıda mı

sınırlıyorsun?

M - Gerçek dünyanın duvarlarını önemserim , gerçek özgürlüğüme

sınır oluşturdukları kadar… Sınırsızlık aşılmaz duvarlarımızdır;

özgürlük adına kendimizi hapsettiğimiz.

H- Düşüncede özgürsen, yüreğinde özgürsen boş ver gerçek

Dünyada ki duvarları, gönüllü mapusluk da bir seçimdir

sonuçta…

M- Gönüllü mapusluk yani yaşarken ölmeyi yaşayabilmek gibi…ve

onu duymayanlar için de geçerli gerçektir ölüm!

H- Ölümden bahsediyorsun yaşamaya katlanırken ben!

M- Yaşamayı göze alma girişimini de elinden alıyor ölüm biliyorsun.

H-Offff ne yani şimdi ölüm var diye yaşamayalım mı? Tabi

seçimlerimiz bizi var eder..eee ne diye yaşıyorsun ki bu kadar

ölümle özdeşleştirirken her şeyi?? Korkuyor musun ?

Kaldı ki ölüm, gerçeğin boyutlarından biridir yalnızca!

M- Korkmakla gerçeğin farkında olmayı karıştırmıyor musun?

H-Yalnızca farkındalığımı farkındayım…ve neye kime göre gerçek –

ölüm-korku-sınırlar-özgürlük-farkındalık-yaşamak…hepimiz

rollerimizi oynamıyor muyuz?

M-Nihayet ortak nokta !

……………………………………….

12/11/2008

Ankara

 
Toplam blog
: 121
: 745
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

1958 Balıkesir doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü mezunu..