Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '17

 
Kategori
Futbol
 

Maç biter, ekranlarda ikinci perde açılır

Maç biter, ekranlarda ikinci perde açılır
 

Uzaklar bir yana, çevreme bakıyorum:

Genel güvensizlik,  futbolseverleri de futboldan soğutuyor. Söz sahibi olanlar, kuralları kafalarına göre uygulayanlar, bu güvensizliğin başlıca nedeni.

Ya, maç biter bitmez, ekranlarda açılan “pencere”lerden yayılanlar?

Ekranda gözükenlerin suratları, ağızlarından çıkan ilk sözcükler, neler olacağının ipuçlarını veriyor.

İlk sözcükler, “reklam spotu” misali çarpıcı mı çarpıcı.

Buna bir de, adına “sosyal medya” denen kesimden yayılan “kokulu mesajlar” eklenince, kanallar, gerçekten “kanal” oluyor. Ciddi internet "com.tr"leri bile, ekranlardan ve sosyal medyadan yansıyan o “kokulu sözler”i, “flaş”, “şok” sözcükleriyle süsledikleri başlıklarla yaymayı, halkımızın haber alma özgürlüğüne katkı olarak görüyorlar.

Gösterilen bu aşırı ilgi karşısında zevkten dört köşe olanlar, coştukça coşuyor, ilgiyi hak ettiklerini göstermek için, ne inciler döktürüyorlar ne inciler!.

Ve adına “spor medyası” denen kesim, izlenen bu yöntemle, orada olmayı hak edenlerin de hak etmeyenlerle aynı “olumsuz kefeye” konmasına çanak tutuyor.

(Sıkışınca gelsin yakınma….

Yozlaşmada katkısı olanların yakınmaya hakkı var mıdır?

Futbolseverlerin yakınmasını anlarım da, çok önemli açıklama yapıyormuş havasıyla konuşan, ama söyledikleriyle “incir çekirdeği”ni doldurmayanların dediklerinin hiçbir değeri yoktur.

O bakımdan, konumu ve elindeki yetki nedeniyle önemli olması gerekenlerin dediklerine “flaş” açıklama da dense, onlar açıklama değil, “açıklamama”dır.)


*****

Halkoylaması nedeniyle geçen hafta maçlardan yoksun kaldık.

Çoğu futbolseverin kafası dinlenmiştir kuşkusuz. Aradan sonra başlayacak maçlar, bu hafta ve gelecek hafta Lig’in gidişinin nasıl olacağı konusunda ipuçları verecektir.  

Ya güvensizlik yaratan durumlar?

Kalkan/ kalkmayan bayrak…
Çalan/ çalmayan düdük…
Herkesin gördüğünü gören/ görmeyen gözlemci…
Raporuna  yazdıklarını işine gelen yönetmelik maddesine sokan…
Ada göre ceza vermeyi/ bağışlamayı “ilke” edinen…
Adamına göre yaklaşımlar…
Yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere tanınan olanaklar…
Birini kollama, öbürünü görmezden gelme…


Bütün bunlar, ona/ bana/ sana göre doğru/ yanlışsa…

Son söz:

Maç izlemekten uzaklaşan kimi futbolseverlerin, sonuçlar önceden belli demesini bir “saplantı”ya bağlamak, neyi değiştirecek?

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..