Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '07

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Macera

Macera
 

Daha dün gibi hatırlamak ister, insan başından geçenleri. Ancak yapmak istediklerini bir türlü hayata aktaramazsan. Geçenlerde dağçılık kulubune uye oldum. Yaşamak, gezmek, eğlenmek ve arkadaş ortamın oluşturmak için ben de etkinliklerine katılmak istedim.

Yapılan ilk etkinlik Anamas Dağı tırmanışı oldu. Neyse ki, bize oranın çok soğuk bir yer olacağını, bu yüzden sıkı giyinmemiz konusunda direktiflerde bulundular. Yaptık ertesi sabah yola koyulmak için yapılan hazırlıklar bitince de Konya'dan ayrıldık.

Yol bayağı uzun sürdü. Gideceğimiz yer uzak değil di ama bize sanki yıllar geçmiş de uzun bir zaman yolculuğundan geçmiş izlenimi verdi. Beyşehiri geçtikten sonra, Leylekler Vadisini gezdik. Daha sonra Selçuklular döneminde yapılan Eşrefoğulları Cami'sinden izlenimler edindik.

ilk mola verdiğimiz yerde ekmek arasına kaşar peyniri, bir domates ve bir salatalık birakılmış kumanyalara sarıldık. Açtık, hem de kurltlar gibi. Herkeze birer tane kumanya verildi. Alınan kumanyalar gölün o eşşsiz maviliği kıyısında yenildi. Yeni arkadaşlıklar kurulmaya başlandı. kimileri yan yana oturup bir şeyler paşlaştı, kimileri görüntü aldı. Kimileri doğanın güzelliğiyle başbaşa kalmanın mutluluğun hayal dünyasında yaşamaya başladı.

Kumanyalar yendikten sonra, zirve için sözleşilen yere gidildi. Ancak dağda yükseklikten dolayı kar bulunuyordu. Yollardaki ince kar, otobüsün yolda kalmasına neden oldu. İndik, zincir bağlandı ve arkadan iteledik. Neyse ki fazla takılmadık. Bu arada ilk heyacan yaşanmış oldu. Kızlar ise arbananın burada kalmasını fırsat bilerek, buzlanmış yolda kaymaya, çocukca neşelenerek eğlendiler. Bu kısa heyacanın ardından saat 17, 00'da kamp yerine vardık. Çadırlar kuruldu. Çalılar toplandı ve ateş yakıldı. Ben yaktım, tabii ki ateşi, Gecenin soğukluğu, ıssızlığı yaktığım ateşle etraftaki öcüleri kaçırıyor. Huzuru sağlıyordu.

Saatler ilerledikçe insanlarda ki uyuşukluk ve korku da baş göstermeye başladı. Kızlar uyumaya topluca gitti. Erkeklerden bazılar erken yattı. Bazıları, ben de bu ikinci bazılarının içindeyim, müziplik yaparak. Kumanyalardan ve meyve sularından yürüttü. Ve aldıkları bu kumanyaları gecenin bir yarısında halan ıssızlığı bozan ateşin sıcaklığında, soğukluğun içine işlenmişliğinden faydalanarak , yeni dostluklar kazandık. Konuştuk, konuştuk, ve ısındık, geçenini soğukluğuna rağmen. Yapılan hataları yeniden değerlendirdik.

Ve uykumuza yenik düştük. Yatmak zorunda kaldık. Eksi sekiz derecede donarak da olsa yatmayı başardık. Sabahın dördünde kalktığımızda burnumuzun kemikleri donmuş, içimiz titremekteydi. Ama soğukluktaki uykunun tadını bilen bir daha yatmak ister.

O soğukluğun kucağında. Sabah belirlenen saatte kalktıktan sonra kendimizi dağa vurduk. Tam altı bucuk saat süren yolculğun ardından 24 kişiyle yola çıkan grup, 6 kişi olarak zirve ulaştı. 3 bin metre yüksekliğindeki zirvede kumanya yemek bir başkaydı.

 
Toplam blog
: 4
: 394
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

1982 yılında Elazığ'ın köyü Gezin Köyü'nde doğdum. İlk ve ortaokulu orada okudum. Liseyi, Elazığ'da ..