Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '08

 
Kategori
Edebiyat
 

Made in world

Made in world
 

SAVAŞ(ma)


Gözü yaşlı et yığınları… Yüreğin matemi ve her yer kırmızı… Kırmızı çukurlar… Kazınan bütün fikirler kırmızı… Yazık ki bütün saflar silahlarını çekmiş ve savaşmaya hazır. Nedir bu anlam bilmecesi? Nedir kalplerdeki bu kin? Kimin kime ne yaptığı anlaşılıyor mu?

İnsanoğlu Sus! Yeter! Bırak artık!

Kaçınılmaz fikirlerin empoze edilmiş beyinleri… Bırakın zavallılaşmayı, yüzyıllardır can aldınız, birbirinizi öldürdünüz. Otlar sardı evreni, kül oldu bütün temiz duygular, yaktınız, yakıyorsunuz bedenleri. Duyguları. Hani barış? Çocuklarınıza verdiğiniz isim BARIŞ… Nerde barış? Kardeşlik nerde kaldı? Habil ve Kabil’den bu yana nedir bu gözlerinizin önündeki nefret perdesi? Kim kurdu, kim inşa etti size bu binayı?
Hanginiz temizsiniz? Bırakın artık olağanca güçlerinizle birbirinizin kanına geçmeyi… Güç mü istiyorsunuz? Barış ki her dağı yıkar… Öylesine yücedir ki gücü dayanamaz ne garp ne de afak!

Kanıma saplanıyor adeta tükettiğiniz canlar… Boğuyorsunuz dünyayı, karanlık mı istediğiniz? Yetmiyor mu, yeterince can toprağa düşmedi mi? hani eski haritalarınız ve şimdi tahriplerinizle tarumar… Bu yürek BERTARAF!

Acıyorum sizin gözyaşlarınıza… Zira önce kan ardından gözyaşı dökmek nasıl bir tezattır? Zihinleriniz neden zararı zikredip durur… Yok, artık acıdan öte köy, nerelere gidelim?

Yıkıp, viran ettiniz koca evreni canınız yanmıyor mu? Çocukların gözünde artık nesnelerden öteye geçemiyorsunuz. Bu kirlilik, bu alelade yaşam nereye kadar sürükleyecek bizi ve neyi yadigâr bırakacaksınız geleceğinize… Kurumuş otlar üzerine inşa ettiğiniz betonları mı? Neden denizler gibi çağlarsınız hep acı verirken, hangi ilmin hangi kitabında ya da hangi tarihin hangi tozlu sayfasına hapsolmuş bu acıların mutluluk getirdiği…

…Sorular…

Ardı arkası kesilmeden yağarken benliğime taşıyamıyorum artık bu anlamsız âlemin yükünü… Barışı özlüyorum, gülmeyi… Bütün acılara inat el ele yürümeyi özlüyorum… Semalarda süzülmek, özgürlüğüme kavuşmak… Dinsin artık dinsin bu anlamsız savaş. Gözler ağlamaktan bitap, tarih kanlarınızla yazıldı… Bitsin SAVAŞ! Savın savaşı artık efkârlı başımızdan. Olağan gücünüzle yitin topraklar altına… Sessiz olsun artık dünya, SESSİZ!
Top, tüfek, jet sesleri yerini kuş cıvıltılarına, bebek ağlamalarına bıraksın. En son ne zaman gördün insanoğlu; dünyaya geldiğine pişman olmayan bir bebek?
Nerde kaldı “insanlık” , insan olmayı beceremiyorsun artık!

Utanmalısın, artık susmalı! Kendine, çevrene, yüreklere zarar verdin yıllardır. Kor ateşlerde kavurdun, ayırdın iki sevdalıyı, söküp aldın anadan yavrusunu… Bitsin, bitsin…

Bu dünya bizim; senin, benim, onun… Sen sahip çıkmazsan, ben sahip çıkmazsam kim çıkacak?

NE OLUR… GÖZLERDE “YAŞ” , DÜNYADA “SAVAŞ” OLMASIN…

 
Toplam blog
: 54
: 1219
Kayıt tarihi
: 31.07.08
 
 

Yasamanın ve varolmanın en güzel kanıtı olan ALLAH'ın yeryüzündeki en güzel yansımasıyım... İdeal..