- Kategori
- Güncel
Madem ki bu ayaklar bizim, yürüyelim
Gidebileceğimiz her yere, yer , uzak kalsa da bizden, bir dağ ve bir adım, bir alan kadar, denizler içinde…
Yürüyelim… Adı gitmek olsun… Gitmek yakışır bize … ağır adımlarla, ağır adamlar( ! ) , gibi
Ayaklarımızı baş tacı yaparak, Yürüyelim.
Yürümek;kaçarken bildiklerimizden, akıllandırır mı bizi ?
Bilmek ; sonunu baştan seyrettiğimiz, felaketleri bilmezden önce.
Ve ete, ve tuza, basmamışken yüreği.
Basit cümleler, az gelir gönlümüze; iki çarpanlı denklemlerde, ararken, doğruyu…
Can kaçmak ister, açık kapı bulsa.Sıkıntısı bozar aklın, yüreğin ritmini…
Yürümekse, Tanrı’nın ; en büyük armağınıdır, Bilmenin, lanetinden sonra,
gördüklerimizi, bırakabilmek için, oldukları yerde.
Alır …
gideriz , kendimizi…
Geri döneceğimizi varsayarak, yada varsaymayarak !...
…
Nazım HİKMET 'in dizelerinde ki gibi;
Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..
Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..
Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek...
Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...
Jülide öncel/15.11.2007