Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

Madem ki bu ayaklar bizim, yürüyelim

Madem ki bu ayaklar bizim, yürüyelim
 

Gidebileceğimiz her yere, yer , uzak kalsa da bizden, bir dağ ve bir adım, bir alan kadar, denizler içinde…

Yürüyelim… Adı gitmek olsun… Gitmek yakışır bize … ağır adımlarla, ağır adamlar( ! ) , gibi

Ayaklarımızı baş tacı yaparak, Yürüyelim.

Yürümek;kaçarken bildiklerimizden, akıllandırır mı bizi ?

Bilmek ; sonunu baştan seyrettiğimiz, felaketleri bilmezden önce.

Ve ete, ve tuza, basmamışken yüreği.

Basit cümleler, az gelir gönlümüze; iki çarpanlı denklemlerde, ararken, doğruyu…

Can kaçmak ister, açık kapı bulsa.Sıkıntısı bozar aklın, yüreğin ritmini…

Yürümekse, Tanrı’nın ; en büyük armağınıdır, Bilmenin, lanetinden sonra,

gördüklerimizi, bırakabilmek için, oldukları yerde.

Alır …

gideriz , kendimizi…

Geri döneceğimizi varsayarak, yada varsaymayarak !...


Nazım HİKMET 'in dizelerinde ki gibi;

Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..

Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..

Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek...

Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...
Jülide öncel/15.11.2007

 
Toplam blog
: 47
: 421
Kayıt tarihi
: 15.09.07
 
 

Mavi–yeşil sıcak bir nisan günü kız kulesine bakan bir tepede doğdum ben de. Doğar doğmaz seyrettim ..