Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '07

 
Kategori
Felsefe
 

Mademki Ben Bir İnsanım

Mademki Ben Bir İnsanım
 

Tanımları, tanımlamayı, ait kılmayı ve reddetmeyi ne kadar çok seviyoruz toplum olarak. İnsan yaşamını, kendisini ancak bir toplum içinde tanımlayarak devam ettirebilir. Hayvanlar gibi doğal bir içgüdü geliştiremeyen insan, var olan içgüdülerini toplumsal yaşam kuralları içinde kendisini en çok koruyabileceği ve tanımlayabileceği güç düzeni içinde tanımlamakla bulur.

Bireysel olarak kendi devamlılığını sağlamak için kişi bir ulusa, millete, boya, dine, cinsel tercihe, dile, ırka ait olmaya çalışır, kendisini bu sosyal grupların içinde tanımlar ve maksimum düzeyde bir koruma alanı yaratır aynı ana rahmi gibi.

Peki bu yaşamak içgüdüsü için oluşturulan sosyal kabuk bağlamalar yanlış mı? Olamaz mı? Vatanını sevmek, bayrağını sevmek, milletini sevmek eleştirilecek bir durum mu?

Evet, bu ait olma durumu çoğunlukla us dışı genellemeler yapılarak gerçekleştirilir ve nicelik olarak ortaya çokça faşizm çıkar. Kendisine benzemeyeni tehtid unsuru olarak görme, yok etme, linç duygusu geliştirme ortaya çıkan davranış örneklerinden bazılarıdır. Bu yaklaşım ön yargılı ve tutucudur ve çarpıtılmış duygu modelleri üzerinden söylem geliştirir.

Üretim ilişkileri üzerinden gelişen ve var olan üst yapı, varlığını devam ettirebilmek için alt yapının bu hastalıklı düşüncelerini ortaya çıkarır, besler, yayar ve geliştirir. Siyasal düzen alanının devamlılığı, ekonomik ilişkiler alanının kontrolüne bağlıdır ve bu kontrol bireylerin akıl dışı duygu ve eylemlerle beslenmesi şeklinde sağlanır.

Hızla küresel bir köye dönüşen dünyamızda hala bizlere küçük hücreler ve bu hücrelerin etrafına en fazla on adımlık çitlerle çevrili bir bahçe dayatılıyor tabi içine kendi çiçeklerini dikebileceğimiz…

Bir tek ortak dil vardır hâlbuki bu da canlı olmak, canlı olanı sevmek; ister insan, ister bitki, ister hayvan olsun bir şeyi sadece var olduğu için sevmek ve saygı duymak. Hümanizm bizim toplum olarak en eski felsefemiz değil midir? Ne olursan ol gel…

“Gel, gel ne olursan ol yine gel, ister kâfir ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…

Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeliyiz, şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeliyiz biz… Beri gel, beri! Daha da beri! Niceye şu yol vuruculuk? Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik…

Ölümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız, bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.

Mevlana”

 
Toplam blog
: 46
: 1591
Kayıt tarihi
: 08.07.07
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunuyum. Şu anda özel bir telekomünikasyon şi..