Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Madur erkekler

Madur erkekler
 

Genellikle kadınların maduriyeti gündemdedir, çünkü çoğunlukla madur olan kadınlardır. Ben bu yazımda bir değişiklik yapıp, üstelikte kadın olmama rağmen hemcinslerim tarafından madur edilen erkeklerden bahsetmek istiyorum. Zannediyorum genel anlamda kadınlara uygulanan haksızlıklara uğramamak için bazı kadınlar bir savunma kalkanı oluşturup, farkında olarak ya da olmayarak erkekleri sürekli kapana sıkıştırmak için uğraşıp duruyorlar. İşte erkek cephesinde, erkek maduriyetlerine bir takım örnekler: (Lütfen tarafsız düşünerek okuyalım)

*** Bütün hafta çalışıp yorulmuşsunuz, ev ile iş yeri arasında mekik dokumuşsunuz, hafta sonu çok sevdiğiniz bir arkadaşınız akşam dışarı çıkmayı teklif etmiş, o arkadaşınızla müthiş eğleneceğinizden eminsiniz (gayet masumane bir eğlence planlıyorsunuz), eve geliyor ve birazda çekinerek eşinize durumu anlatıyorsunuz ve aldığınız cevap, "bende çalıştım bütün hafta, tabi bizi düşünen kim, sen git eğlen, umurundamı zaten, ne halin varsa gör beni ilgilendirmez", oysa ki geçen hafta eşiniz arkadaşlarıyla gezmeye gitmiş siz evde televizyon seyretmiştiniz, bu cevaptan sonra hiç bir şeyi düşünemez oldunuz, içinizden kabaran öfkeyi bastırıyorsunuz, çünkü şiddetin zayıflık olduğunu düşünüyorsunuz....

***Arkadaşlarınızla otururken, gayri ihtiyari, bu yaz eşinizin memleketine gidemeyeceğinizi, yazın işleriniz olduğunu kaçırıyorsunuz ağzınızdan, pusuda avını bekleyen kaplan gibi atlıyor eşiniz, "Hiçte bile şekerim, ne yapıp ne edip gideceksin, nasıl ben senin annenin evine gidiyor, onun kahrını çekiyorsam, sende benim annemi ziyaret etmek zorundasın", o an arkadaşlarınız önünde düştüğünüz durumu düşünemeyecek kadar iktidar hırsına bürünmüş eşinizi yerin dibine sokmak isteseniz de, erkek adam böyle yapmaz deyip vazgeçiyorsunuz....

***Futbol maçı seyretmeyi çok seviyorsunuz, helede takımınızın maçı olursa, akşam takımınızın maçı var, canınız bira içmekte istiyor, iki zevkinizi birleştirmek için salon koltuğuna oturuyorsunuz, tam maç başlamak üzere eşiniz tepenize dikiliyor; "ya ben bu gün ... filmi izlemek istiyorum" , sizin" git diğer televizyonda izlesene" cevabınız karşısında yine kaplana dönüşüyor ve "niye ayrı odalarda oturuyoruz, böyle aramıza mesafeler koyuyorsun, hiç ortak zevkimiz kalmadı zaten, hiç beraber sinamaya filan gitmez olduk, bir pazarımızı futbol izleyerek geçiriyorsun", dün alışverişe gittik ya diyecek oluyorsunuz, eşiniz çığlığı basıyor " nee birada mı içiyorsun sen, öf içeri leş gibi içki kokmuş, sakın o fıstık kabuklarını dökme yeni temizledim evi zaten, millet evine temizlikçi alır, ben kendim temizlerim kıymetimi bilen yok, bundan sonra bende alıcam temizlikçi görürsün....", bu arada maç başlamış ve siz eşinizin dırdırını duymamaya ve maça konsantre olmaya büyük çaba harcamaktasınız, ama asla eşinize bağırmamalısınız, çocuklar duyup etkilenebilir, kadınlara bağırılmaz, kadınlar çiçektir...

***Bir davete gideceksiniz, eşinizin etek boyunun biraz kısa olması hoşunuza gitmedi, üstelik göğüs dekoltesi de epeyce derin, sapkın erkeklerin olabileceği ve onların karınızı izlerken ne gözle izleyeceği düşüncesi içinizi kemirmekte, fakat onu kırmakta istemiyorsunuz, uygun bir dille söylemek için kendi içinizde cümleler kuruyorsunuz ve birden; "Canım, bu kıyafetin biraz fazla açık değilmi sencede" deyiveriyorsunuz ve kaplan yine atlıyor üstünüze; "Ya sen ne karışıyorsun benim kıyafetime, ben seninkine karışıyormuyum" Ama ben oramı buramı açmıyorum ki diye geçiriyorsunuz içinizden ve eşiniz devam ediyor, " zaten senin şu kıskançlığın yok mu, yakışmamış mı sanki, fiziğim güzel olmasa giymem zaten, zaten sen hep böylesin elinden gelse toplum içine çıkarmazsın beni, tabi erkek değilmisiniz işinize gelir, bekar bekar dolaşmak ", ya sabır çekiyorsunuz ve bütün gece dırdır dinlemek pahasına da olsa davete gitmekten vazgeçiyorsunuz, çünkü eşinizin güzelliğini kimsenin bakışlarıyla paylaşamayacak kadar onu sevmektesiniz...

***Eşiniz hep sizden bir beklenti halindedir, hep şımartılmak, iltifat görmek ister, ilgi, sevgi, şevkat bekler, bunları görmekten sizde hoşlanırsınız aslında ama nedense erkeklerin böyle şeyler beklemek gibi bir hakkı yoktur...

***Hep korumak kollamak, güçlü olmak görevi sizindir ama müdahale etme hakkınız yoktur...

***Kadınlara bağırıp, çağırıp, kapıyı çekip gittiğinizde kadına sözel şiddet uygulamış olursunuz, ama o bağırdığında hakkını savunuyordur...

***Siz onun nereye gittiğine, ne yaptığına karışmayacaksınız, ama o sizin nerde olduğunuzu sürekli cep telefonundan arayıp kontrol edebilir, çünkü güvenilir değilsiniz....

Örnekler çoğaltılabilir. Kadınları birazcık insafa davet ediyorum. Evet erkekler kadınlara daha acımasız olabiliyor ama birazcık kendimize de bakabilelim, ben ne yapıyorum diye durup bir düşünelim. Her iki cins için de çok zor değil aslın da, sevgiyle ve karşınızdakine insan olarak yaklaştığınızda düğümler çözülür... Sevmeyi bilelim, bilmiyorsakta öğrenelim yeter...

 
Toplam blog
: 47
: 793
Kayıt tarihi
: 17.10.09
 
 

Yaşıyorum, yaşadıkça öğreniyorum, öğrendikçe düşünüyorum, düşündükçe çözümlüyorum, çözümledikçe y..