Mağdurların gözüyle başbakan...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı kişilerin 'Kredi kartı mağduru' ifadesi kullandığını belirterek, kredi kartının mağdurunun olamayacağını söyleyerek, şunları ifade etmiş;

"Kredi kartı mağdurları ifadesi kullanılıyor, kusura bakmasınlar kredi kartının mağduru olmaz. Kredi kartı nedeniyle borçlananlara ayrı yere koyuyorum ve dürüst bakmıyorum. Fazlasını kullanma hakkın yok, fazlasını kullanırsan bedelini de ödemelisin. Şimdi diyorlar üzerine çizgi çekin, affedin. Mağdur olmayanların hakkı ne olacak. Biz burada aracıyız, biz emanetçiyiz. Siz bize bir emanet verdiniz, biz bu emaneti adil bir şekilde kullanmak durumundayız."

Bu sözler, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının basında yer alan sözleridir......

Peki bu sözler bir Başbakana yakıştı mı?

Bence hayır....

Ne yapmalı?

Karşılık vermeli....

Nasıl?

Şöyle sorarak;

Sayın Başbakan, bu kredi kartı mağdurları kimlerdir?

Gemicik sahibi oğlunuz mu? Hayır....

750 Milyon dolar kredi kulanan damadınızın Genel Müdürlük yaptığı Şirket mi? Hayır......

Oğlunuz, gelininiz, eşiniz, dünürünüz mü? Hayır.....

Davetiye usulü verdiğiniz ihalelerle, milyonlarca doların sahibi olan yandaşlarınız mı? Hayır.....

Maliye Bakanınızın bir çırpıda babasının kıyağı sonucu 366 milyar TL kazanan oğlu mu? Hayır....

Yoksa, şaibeli işlere bulaşanlarla yollarımı ayırırım demenize rağmen, bir türlü yollarınızı ayıramadığınız, iş takibi suretiyle küçük bir ticaret sonucu 1.000.000 dolar kazanan Sn Şaban DİŞLİ'mi? Kesinlikle sanmam.....

Ya da, örtülü ödeneğin 2. adamı iken hakkındaki iddialar nedeniyle, o görevinden ayrılan Sn. Hikmet BULDUK mu? O da olamaz.....

Peki, Siz 2002 yılında İktidarda olduğunuzda, yeşil kartla hayatını götürmeye çalışırken, birden aldığı davetiye usulü ihalelerle hayatı değişen Partinizin Sincan Kadın Kolları MKYK üyesi Emine ALİOĞLU'mu? Değildir canım, onca ihalelerden sonra bu insanların karta mı ihtiyaçları olur?

Dahasını hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum ve ayrıca dünya görüşünüzün netleşmesi açısından sormak istiyorum, bu kesime dürüst bakabiliyormusunuz?

Peki, yukarıdakiler dürüst ise, kim bu dürüst bakmadığınız kart mağdurları?

Tabii ki, 6 aydan 6 aya 20-30 TL'lik zamlarla, kart kullanmak zorunda bırakılan ve dolayısı ile bankaların kucağına ittiğiniz, esnaf, memur, emekli ve çiftçi vatandaşlar.....

Tabii ki, makarna, soğan, kömür yardımlarınız ile hayatta kalmaya çalışan, şans eseri ellerine geçen kart sahibi diğer vatandaşlar.....

Sayın Başbakan, inanın Sizin dürüst bakmadığınız bu kesim de, büyük olasılıkla Size dürüst bakmıyor ve Sizi yalancı olarak tanıyan kesimdir......

Sizi yalancı olarak tanıyan kesim diyorum, çünkü, Sizi yalancılıkla tanımamıza vesile olan, 7 yıl önce halka vermiş olduğunuz dokunulmazlığı kaldırma sözünüzün arkasında bugüne kadar durmayışınızdır.....

Dürüst insanlar, sözünün arkasında duran insanlardır değil mi?

Ama Siz sözünüzün arkasında durmadınız ve halkınıza karşı dürüst olmadınız....

Dolayısı ile Sizin, geçinemedikleri için kredi kartı kullanmak zorunda bıraktığınız aileleriyle birlikte milyonlarca insana dürüst bakmıyorum yaklaşımınız doğru bir yaklaşım değildir.....

Bir Başbakan olarak Sizin görevinizin bu insanların sorunlarına çare bulmaktır......

Bunun yanında, emanetçi olduğunuzdan ve emaneti adil bir şekilde kullanmak durumunda olduğunuzdan bahsediyorsunuz.....

Sn. Başbakan, halk, Size verdiği emaneti nasıl kullandığınızı çok iyi görüyor ve biliyor....

Ve yine Siz, mağdur olmayanların hakkından bahsediyorsunuz değil mi?

Siz, Sn Başbakan, sahip olduğunuz yetkilerle, kul hakkını yemediğinizi, yedirmediğinizi düşünüyor musunuz?

DEĞERLİ OKURLAR,

KURTULMAK İÇİN 29 MART BİR FIRSATTIR.....