Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Mahalle baskısı...

Mahalle baskısı...
 

Milliyet gazetesi Hasan Cemal “’bildiriyi’” (Ermeni yurttaşlarımıza soykırım uygulandığını dolambaçlı yoldan söyleyen metni) ben de imzaladım!” dediği köşe yazısının internette ana sayfaya taşımış, gazetede ise sağ alt köşede.

Köşe yazısının başlığında “Evet, ‘bildiri’yi ben de imzaladım!” diyor.

Anlamaya çabalıyorum, acaba gelen eleştirilere meydan okuma mı diye ama tepkileri önemsemiyor, “geçiyor!

O zaman!

Yanıtlamak da içinden gelmediğine göre bıkkınlık egemen düşüncelerine (Tam burada acaba A. Kaya’nın yorgun demokrat’ını mı dinliyordu diye aklıma geliyor, kovuyorum bu düşüncelerimi Başbakan’a bile nasihat veren H.Cemal’e yorgun demokratlığı yakıştıramıyorum, yazıya dönüyorum.) ama devamında; “Tabuları, resmi ezberleri, devlet klişelerini sorgulamak da, sorgulayarak düşünmek de zordur.” Ama bu sorgulama bu eleştirel düşünce olmadan da, bir ülkede ne gerçek barış olur, ne de gerçek demokrasi.”

Anlaşılan “soykırımı“ kabul edip imzalayınca, imzalamayanlar da imzalayanları alkışlayınca; tabular yıkılacak, resmi ezberler bozulacak, devlet sorgulanacak … hatta memlekete barış gelecek!

Tabi bu açıklamalar yeterli değil, imzanın ipuçları dedesini katledenlerin Erivan’da diktiği “soykırım anıtının” önünde aklına gelen Hırant Dink'in; “Gelin birbirimizin acılarına saygı gösterelim.” sözünde saklı.

“Soykırım” anıtının önünden Ağrı dağı yazara şöyle görülüyor; …Karlı zirvesiyle ne kadar soylu, ne kadar zarif…”


Son süreçte yaşanan imzacılara yönelen tepkiler tehditlerin altında yatan kültürel seviyeyi elbette sorgulamalıyız. Irkçı, şoven bakış açıları bu ülkeye değer katmaktan öte var olan saygınlığına da gölge düşürür, düşürüyor.

Aydınlarımızın düşüncelerini paylaşmasak bile kendilerini ifade etme özgürlüklerini sonuna kadar savunmalıyız. Hasan Cemal’in “Yanıtlamak içimden gelmiyor .” sözü yaratılan baskının, şovenizmin yazarda yarattığı duygusal çöküşün, bıkkınlığın göstergesidir.

Kafkaslarda süregelen güç dengesinin yeniden dizaynı için Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin sorunsuz olarak çözülmesi gerekiyor. Türk aydını daha önceleri belirttiğim üzere yaşadığı olumsuz tecrübelerin faturasını tarihe kesiyor. Üstelik yaşadığı bu baskı ortamı onun daha radikal söylemlere yönelmesine neden oluyor.

İçerde değerbilir yurttaşlar tarafından, takdir edilme yaşanmadığı için kendini uluslar arası arenada daha güvende hissediyor kuşkusuz...

Futbol yürüyüşünde bile hamasetin yansımaları görülürken aydın'ın kendini korku tünelinden geçerken nasıl ifade edeceği tartışılmalıdır. Ancak atılan imzanın içerdiği haksızlığı da görmezden gelemeyiz, savunma gereksiniminin öne çıkmasının asıl nedeni de bu galiba.

Ancak Ağrı’nın soylu ve zarif görüntüsünü bu taraftan da bakarak görecek ortaklaşmaları toplum ile yaratmanın yolu ve yükü yine aydın’lara düşüyor.Yaratılan baskı ortamını değiştirmenin başka da yolu yok.

U-mutlu yıllar!

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..