Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '16

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Mahalle konseptinin Nam-ına koydunuz!

Mahalle konseptinin Nam-ına koydunuz!
 

Yazıda isimleri geçen kişilerin gerçek fotoğraflarıdır.


Mahallemize Hoşgeldiniz!

6. Sokak - Beyza Sokak

Mahallemizin ilk adı 6.Sokaktı, sonrasında ise Beyza Sokak olarak değiştirildi, sebebi yok tabii… E haliyle alışmak zor oldu, her gün gelen döner, pizza, kargolarımız vb. siparişlerimiz gelmez oldu… Belediyeye bildireceğimiz şikâyetlerde bünyemizde böyle bir mahalle yok dediler, Polisi aradığımızda “orası da neresi?” dediler. 

Haritadan silindik sandım tabii…

''Bu mahallede en akla kazınan olay 6 yaşında bir kız çocuğunun araba çarpması sonucu hayatını kaybetmesi.''

Bu sokakta çalındı internet kablolarımız, bu sokakta düştük, bu sokakta taso oynadık, bu sokakta bisiklet sürdük… Çocukluğumuz, gençliğimiz halen bu sokakta devam ediyor… Dizimiz ilk bu sokakta kanadı, ilk bu sokakta kabuk bağladı… Acılarımızı ise ilk bu sokakta unuttuk. 

İnternet kabloları dedik, işte tam da burası. İçerisinde bakır teller olduğu gerekçesiyle kilosunu 10TL’den satıp ayran alan gençlerimiz de mevcut.

(Kabloların içerisinden bakır teller geçtiği için değer biçilen bir kablo türüdür.)

İnternet kablolarımızın ilk çalındığı gün 13.02.2016 sevgililer gününden bir gün önce, çalan kişiler sevgilisini yemeğe çıkardı herhâlde, bu yemek sonucunda evlenseler bari. Çok kıymetli bir kablo sonuçta. 15 gün kablosuz demek, 15 gün internetsiz kalmak demektir. Sonra yapıldı kablolarımız, 2 gün önce gece saat 03:30 gibi internet komple gitti, abimin sokağa fırlaması “ulağğaannn” diye bağırmasıyla kablonun ucunu kesip kaçmışlar. Neyse ki 4 gün süren alt yapı çalışması sonunda kablomuz yapıldı şuan kablolarımızla ilişkimiz çok iyi...

Sizlere birazda mahallemizin içerisinde yaşayan unutamayacağınız birkaç kişiden bahsetmek istiyorum...

Hayat Karagöz;

(Yukarıdaki resimde ki ilk fotoğraf, sol.)

50 yaşında, fotoğrafta gördüğünüz üzere kalp hastası. Şeker hastası, kolesterol hastası, insülin hastası, tansiyon hastası, kilolarıyla boğuşan, topuk dikeniyle boğuşan bir kadın. Dünyaya hastalıklarla başa çıkmak için gelmiş sanki ama o hiçbir hastalığı yokmuş gibi davranır, en sağlıklısı, en güzeli oymuş gibi. Mutluluk tanrıçasıdır, her zaman güler. Ama bu fotoğrafta gülmemiş, panikatağı da mevcut, her şeyden, herkesten korkar. Ama damarına basıldığında bir o kadar da cesurdur. Sevdiği insanlar hep onunla olsun ister, hep koltukaltında olsun ister.

Hayat ablama sevgiler…

-

Cansu Karagöz;

(Soldan ikinci.)

Cansu annesinin yolundan gitmek isteyen, ama bir o kadar da istemeyen biri. Arada kalmış 2 tane dangalak abi ile büyümüş evin hizmetkârı olarak ilan edilmiş bir kız çocuğu, lisede okuyor.

Her pazartesi diyete başlıyor mesela, mahallemizin olay yeridir o. Bir şey olduğunda ondan duyarız herşeyi, yakın haber direktörümüz o bizim. Her olayın içinde, her şeyi en iyi o bilir. 

Cansu'ya sevgiler…

Raşit Karagöz; (Evin erkeği.)

(Soldan üçüncü.)

Raşit abi, dünyada en bilgili adam olarak bilir kendini ve çok fazla da sallar, mesela bu fotoğrafı çekerken Adana’da 1 saat içinde 800 tane balık tuttuğunu söyledi.

Çok ilginç hikâyeleri de var kendisinin, Adana’dan Karataş’a gitmek için motora biniyor, arkasına da babasını alıyor. Raşit abi Karataş’a geliyor, “baba hadi in.” Diyor. Babası yolda giderken motordan düşmüş, fakat farkında olmamış. (Gerçek bir hikâyedir, şahitler vardır.)

Raşit abiye sevgiler...

-

Nemine abla;

(Soldan üçüncü fotoğrafın hemen yanındaki.)

7/24 yerinde olur, öğle paydosu sanırım… Ama meraklanmayın aşağıdaki kişi ile aynı görevleri yapıyorlar.

Nemine abla 90 yaşında, ahirette yok yazılıyor. Ölmeyi unutmuş. Ama olsun, mahalleye yabancı kim girerse görür bakışlarıyla sıkıntı verir. Beni her gördüğünde anneannemi sorar, bir gün 38 kere sorduğunu bilirim. Her sabah sorar, her akşam düzenli olarak tekrar sorar.

Nemine ablaya sevgiler…

-

Şennur abla;

Mahalle gözlemcisi 2. (AjansPress) – (Basın, yayın organı.)

(Sağdan en üst fotoğraf.)

Evinin penceresi öyle bir yerdedir ki mahallenin görünmedik hiçbir yeri yoktur. 5N1K sorularını cevaplayan tek kadındır. Günde 7 demlik çay, 5 paket “Pr***je” adlı sigarasından içer, bazen ekstra olarak eliyle sarıyor. Tüm gün camdadır, çalışma saatleri sabah 05:00 gece 01:00’dır. Yoğun tempoyla çalışır. Huysuz, aksi, yeri geldi mi sinirlidir. Kavgacı, potansiyel katil tipi vardır.

Şennur ablaya sevgiler…

-

Maraşlı Necla abla;

(Sağdan ikinci fotoğraf.)

Evinde kimseyi istemez ama milletten çıkmayan tip. Sobasının dumanı ciğerimizi solduran ve etkisini 48 saat sürdürdüğü için ona teşekkürlerimi sunarım. 

+Necla abla insan mı yakıyorsun bu ne?

-''Hade get ordan, dalga geççük başka birini bul !)

Maraşlı Necla ablaya sevgiler...

-

Aliye yenge ( Ali yenge de olabilir ikisi de aynı anlam taşıyor.)

(Sağdan en alt fotoğraf.)

Eşi yani dayım tam bir hayvan hastasıdır. Cefasını ise karısı Aliye yengem çeker, Köpek beslerler, mamasını yapar, suyunu verir, yıkar, yaşam alanını temizler. Bunlardan şikâyet eder, fakat dayımı öyle sever ki bunlardan vazgeçemez. Eli mahkûm yapacak yani.

Eli sıkıdır. Artı iğrenç yemek yapar.

Severim.

Aliye Yengem’e sevgiler…

Ve ben deniz Baran!

Böyle bir mahallede, böyle bir dostlarla yaşamaktan mutluyum. Doğduğum, büyüdüğüm tek yer. Doğduğumuz büyüdüğümüz bu yer yok olmasın, eğer zamanı geri alabilseydik. 1980-1990 yıllarında yaşamak isterdim. Büyüklerim der ki; hayat 2000 yılından sonra çok hızlandı.

İşte biz böyleyiz.

Sevgilerle…

 
Toplam blog
: 8
: 494
Kayıt tarihi
: 21.08.16
 
 

Merhaba, ben Baran. 21 yaşında gençliğinin şahikasında bir gencim. Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir M..