Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Mahallenin mekanizması

Meyhanede rakını içebilirsin. Ama mahallene, sokağına girdin mi artık ayılacaksın biraz, sükûnetle evine gireceksin. Yok, girmez nara atar, bağıra çağıra küfürler sallarsan ve bunu bir değil, iki değil her sarhoş olduğunda yaparsan, mahalleli bir dayanır, iki dayanır, üçüncüsünde basar dayağı!. Sırf mahallenin huzuru için.

Mahallede bir evin olabilir veya kiralayabilirsin. Ama sırf malum iş için her gece başka bir kadın-kız veya erkeği o eve getiremezsin!

Mahallenin çoluk çocuğun sek sek oynadığı, ip atladığı, insanların kapısının önünde oturup vakit öldürdüğü sokağında, yüksek sesle müzik dinleyip son sürat ile aracını bir aşağı bir yukarı süremezsin! Aracını, diğer araçların hareketini engelleyecek şekilde rast gele park edemezsin!

Çöp kutuları dururken çöpünü oraya buraya bırakamazsın! Yaşın küçük ise aleni pofur pofur sigara çekemezsin! Mahallenin gençlerini zararlı şeylere alıştıramazsın! Mahallede sarkıntılık edemezsin! Kızlara yan gözle bile bakamazsın! Kaçamaklarını mahalle dışında yaparsın! Çayırı çimeni olmayan mahallede inek besleyemez, mandıra kuramazsın! Anana, babana, karına, kocana, çocuklarına sürekli eziyet edemezsin! Akıl baliğ olduktan sonra en azından cumaları camide görünürsün! Mahallede kumarhane, salt porno gösteren sinema, bar-pavyon kuramazsın! Birahane açabilirsin, ama küçükleri içeri sokmamak kaydı ile! Mahallede aklına estikçe silah kullanamazsın! Eşkıyalık hiç yapamazsın! Mahalleline kapkaç, üçkâğıt yapamazsın!

Yaşadığın mahalledeki insan topluluğunu, futbol dünya kupası final maçını izleyen güruh ile bir tutamazsın. Mahalle insanı dünya durdukça bir arada duracak, final maçı güruhu doksan dakika sonra dağılacaktır. Bundan dolayı, içinde yaşadığın mahallede kafanın sigortası ne şekilde atarsa atsın, anadan üryan sokağa dalamaz, karşı apartman insanlarına küfür sallayamaz, el-kol hareketi yapamazsın. Ama final maçı güruhu içinden bir kişi anadan üryan sahaya dalabilir, topluca rakip seyirciye galiz küfürler, hakaretler ve el kol hareketleri yapabilirler. Ama onları o statta doksan dakika değil, doksan yıl bir arada tutsanız, çok daha değişik, kaynaşmış, belli bir kültürü ve kuralları oluşmuş, güruh olmaktan çıkmış bir toplum ile karşılaşırsınız.

Normal bir mahallede, iyi bir mahalle terbiyesi almış isen zaten, hangi topluluğun içine dahil olursan ol, insan gibi davranırsın; Sinema topluluğunda herkes film izlerken, çıt çıt çıt kabak çekirdeği yemez, vır vır vır film hakkında ha bire sesli yorum yapmaz, spor topluluğunda şirazeden çıkmaz, okul topluluğunda uyumlu, apartman toplantısında iyimser ve katılımcı, asker topluluğunda disiplinli, iş ve proje topluluğunda saygın, propaganda topluluğunda sorgulayıcı, sokak nümayişi topluluğunda çevreye zararsız, millet topluluğunda ulusunun övünç kaynağı ve medeniyetine katkı yapan bir insan olursun.

İnsan, ilk önce içinde bulunduğu ailenin ve hemen akabinde toplumun yazılı olmayan kuralları ile haşır neşir olur. O kurallar ile biçimlenir, bir şekle girer. Bu şekilde hamuru yoğrulmuş insan, daha sonra yazılı kurallar ile muhatap olur. Senin yazılı kurallar ile kararlaştırılmış haklarını ise kişi, grup, mahalle, belde, şehir ihlal edemez. Etmeye teşebbüs eden ise yine toplumun ortak iradesi ile oluşmuş laik, sosyal ve hukuk temellerine dayanan bir sistemin terbiyesi ile ıslah edilir. Kolluk kuvveti, yargı ve daha birçok çeşitli şekillerde teşkilatlanmış bu sisteme de devlet diyoruz.

Bir devlet sistemine sahip olduğumuz göz ardı edilerek yapılan "mahalle baskısı" tartışmaları, korkutarak kendine çekme, tereddüt, endişe oluşturma, sindirme, parçalama, pozitif karar mekanizmasını çökertme, içinde yaşadığı toplumun tüm kurallarını hiçe sayarak “özgür ve bağımsız(!)” yaşama güdüsünü ve hülyasını gıdıklama çabasından başka bir şey değildir.

 
Toplam blog
: 38
: 485
Kayıt tarihi
: 01.05.07
 
 

Orman mühendisiyim. 1992 yılından beri orman kadastro işinde çalışmaktayım. Amacım insanları orman k..