Mahallenin salaş kafeleri in, lüks kalabalık cadde kafeleri out

Mahalle kültüründe büyüyen bizler için evimizin altında kafe görmek önceden alışık olduğumuz bir şey değil. Biz bakkal önünde oynayan çocuklarız. Kafeler bizim için büyük caddeler önündeki kalabalık gürültülü mekanlar olarak hafızamızda yer edinen şık dükkanlardı. Ancak bu algı yavaş yavaş da olsa değişiyor ve bir mahalle sakini olarak çok da hoşuma gidiyor. Artık sessizlik arayabileceğimiz, çok uzaklaşmadan komşularımızla sosyalleşebileceğimiz, arkadaşlarımızla değişik mahallelerde keşfe çıkabileceğimiz, yeni dostluklar kurabileceğimiz, hem salaş hem modern konseptlerin içinde kendimize yer bulabileceğimiz mahalle içi kafeler karşımıza çıkıyor.

Bugün onlardan birini, komşumu tanıtacağım size...  Üsküdar İcadiye mahallesi, Kurtçelebi Sokak'ta bir tatlı huzur almak isteyenler için harika bir mekan... (Daha ayrıntılı bilgi için Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.)

-Öncelikle sizi biraz tanıyalım! Bu güzel kafenin sahibi ve sahibesi kimler?
Biz geçmişten beri renkli tarzımızla bizi tanıyanların hayatlarına renk katan, sürekli bir koşturmacası , bir uğraşı olan, arkadaşlarımızın işçi arılar diye takıldığı bir çiftiz.İyi şirketlerde maaşlı olarak çalışan bir mühendis ve bir ürün müdürüyken maaşlı işlerimizden arta kalan boş zamanlarda dinlenmek yerine zor olanı seçip, hayalimizin peşinden koştuk. Zorlu, çok uzun bir süreç sonrasında da uğrunda çabaladığımız tüm parçalar kendiliğinden birleşiverdi ve biz bu günlere geldik.

-Sevgilinizle birlikte  bir kafe sahibi olma fikri nereden geldi aklınıza? Ortak bir iş yapmayı hep istiyor muydunuz?
Bizim en başından beri hayalimiz, yapmaktan keyif alacağımız bir iş kurup, ondan da ek bir gelir elde etmekti.  Hareket noktamız ise birçok girişimciden farklıydı. Öncelikli olarak para kazanmayı hedefleyerek yola çıkmadık. Biz hep müşterilerimizin hayatlarına keyif katacak, hayatlarını kolaylaştıracak, kendimizin de yapmaktan keyif alacağı bir düzen kurmamız gerektiğine, iyi işler çıkardığımızda kazancın arkasından geleceğine inandık. Bu yolda son birkaç yıl boyunca kafe işi ile alakasız sayılabilecek, düzenli bir gelire dönüşmese bile tecrübe olarak bizi inanılmaz geliştiren birçok denememiz oldu.
Bir yıl önce de tesadüfen pastane ve restoranlara tepsi ile tatlı satma işine girdik. Bu iş yapılması çok zor bir iş olmasına rağmen sermaye gerektirmediğinden bizim için biçilmiş bir kaftandı.  Bir anda tanımadığımız bir sektörde ürün satmaya başlamıştık. Gelen talepler doğrultusunda sürekli kendimizi yenileyerek yeni üreticilerle tanıştık. Yaptığımız işten aldığımız keyif ve heyecanımız, üreticilerin bayi ağlarının dışında bize direkt ürün vermeyi kabul etmesini sağladı. Direkt üreticiden ürün almanın sağladığı fiyat avantajını nihai müşteri ile nasıl buluşturabiliriz diye düşünürken de çılgınca sayılabilecek bir kararla kafe açmaya karar verdik. Özetleyecek olursak, nereye gitmek istediğimizi bilip, oraya nasıl ulaşacağımızı bilmeden yola çıktık ve bir anda kendimizi Melanj’ ı hayata geçirirken bulduk.

-Mahalle kafe konsepti ne zaman düştü aklınıza? Bu seçimi size yaptıran neydi?
Gerçekçi olmak gerekirse mahalle konseptini bütçemiz kısıtlı olduğu için ve bu sektörde yeterince tecrübeli olmadığımız için seçtik. Mahalle içinde olmanın sıcaklığını aile sıcaklığındaki müşterilerle tattıktan sonra ise, bize aslında en çok uyan konseptin mahalle konsepti olduğunu anlamış olduk. Hayalimiz şimdiden, Melanj’ ı bu mahallede güzel bir şekilde büyütüp geliştirdikten sonra bir sonraki Melanj’ ı bu kadar çok seveceğimiz başka bir mahallede yeni bir şube ile hayata geçirmek oldu bile.

-Her ne kadar çok şirin ve yükselişte bir konsept olsa da insanlar henüz bu fikre çok alışkın değiller. Önümüzün kış olmasını da göz önüne alırsak riskleri oldukça fazla…  Bu işin cazip yönlerini anlatır mısınız?
Biz yolumuza müşterilerimize maksimum faydayı nasıl sağlarız diye çıktığımızdan, Melanj’ ı müşterilerimizin kendilerini evlerindeki kadar rahat hissedecekleri, kaliteli ürünleri en uygun fiyata bulabilecekleri bir mekan olacak şekilde tasarladık. Melanj’ ın sunduğu samimi ve renkli ortam, kaliteli ürünleri ucuz sayılabilecek fiyatlarla sunması bize kısa zamanda sadece müşteri değil, kafemize gelmelerinden keyif aldığımız müdavim müşteriler sunmaya başladı. Bu köşede böylesine keyifli insanlarla tanışmış olmak, ufacık kafemizin çevre sakinleri tarafından kısa zamanda sevilip benimsenmesini görmek ise bizi inanılmaz mutlu etti. Bu işin yorgunluğumuzu unutturacak en cazip sebepleri bunlar olsa gerek.

-İsim konusuna gelelim. Özel bir anlamı var mı sizin için?
Melanj karışım demek. Biz bu ismi kullanmaya geçen baharda gittiğimiz Avusturya seyahati sonrasında cafemelange’ dan ilhamla karar verdik.  Ünlü bir kahvenin adını çağrıştırması ve bizim felsefemize uygun olarak sevdiğimiz farklı tarzları,burada kendimizce karıştırıp, harmanlamayı çağrıştırması bu ismi seçmemizdeki en önemli etkenler oldu.

-Lokasyonu nasıl seçtiniz? Daha önce bu mahallede gezmişliğiniz var mı?
Kirası bütçemize uygun yerler bakarken bir gün çok köhne, kiracısı olan her girişimcinin başarısız olduğu çok kötü bir geçmişe sahip bu dükkanı bulduk. Geçmişi ne olursa olsun o köhne dükkânın Melanj’ ı hayata geçireceğimiz yer olduğuna o an karar verdik ve birkaç ay içinde Melanj’ ı hayata geçirdik.

-Açılalı çok olmadı, mahalle sakinleri bu durumu benimsedi mi? Nasıl karşılandınız?
Melanj açılalı henüz bir ay olmasına rağmen mahalle sakinleri bizi çok çabuk benimsedi. Sadece müşteri değil Melanj müdavimi sayılabilecek müşteriler kazandık. Bir ticari işletme olmasına rağmen aile sıcaklığında bir mekan olması bizim mahalle sakinleri tarafından benimsenmemizi hızlandırdı diye düşünüyoruz.

-Mekan gerçekten göz alıcı bir rahatlıkta. Bana göre oturulası en güzel yer ağaç altı. Dekorasyonu siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Melanj’ ın dekorasyonu, alanımız çok dar olduğundan gereksiz hiçbir şey mekanda olmayacak şekilde kurgulandı. Köşe başında, ağaç altında olmamızın avantajlarını koruyacak şekilde oturma düzenini yapmaya çalıştık, umarız kış aylarında da müşterilerimizi Melanj’ ın iç mekanında dışarıda olduğu kadar rahat hissettirebiliriz.

-Ürünlerden bahseder misiniz? Karnı acıkan, içi yanan insanlar burada neler bulabilir?
Burada annenizin yaptığı kadar lezzetli klasik zeytinyağlı yemeklerden, size özel hazırlanan kahvaltı tabaklarına, Boşnak böreğine, Trileçe tatlısından cadde kafelerinde bulacağınız mozaik pasta ya da Illy kahvelerine kadar birçok farklı ürün çeşidini bir arada bulabilirsiniz. Farklı tarzdaki ürünlerin ortak özellikleri hepsinin sunduğu lezzet ve kaliteleri diyebiliriz. Biz burada müşterilerimize kendimizin yemekten keyif alacağı, en iyi kalitedeki ürünleri sunmayı hedefliyoruz.  

-İleri de ne gibi şeyler yapmayı düşünüyorsunuz? Burası bir başlangıç mı yoksa bu şekilde kalmayı mı planlıyorsunuz?
İlerideki hayalimiz Melanj mahalle konseptine burası kadar seveceğimiz bir başka mahallede bir yenisini eklemek olacak. Ama öncesinde burada kendimizi en iyi şekilde geliştirip, eksiklerimizi gidermek, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmanın yollarını en doğru şekilde tanımlayıp, mahalle ortamında samimiyeti korurken aynı zamanda kurumsal bir kimlik edinmeyi de hedefliyoruz.