Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '14

 
Kategori
Futbol
 

Mahkeme kararı nedir, ne değildir?

Mahkeme kararı nedir, ne değildir?
 

Dağılmadan direk konuya girelim:
 
Mahkeme kararında "ilgili" maddeler şunlar:
 
 
"1- Görevsizlik ve yetkisizlik kararları verilmesine ilişkin taleplerin oy birliğiyle reddine;
 
2- Sanıklara kumpas kurulduğuna ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle reddine;
 
3- Duruşma tutanaklarında sahtecilik yapıldığına ilişkin iddialar sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi taleplerinin oy birliğiyle reddine;
 
4- 6526 sayılı yasayla CMK’da yapılan değişikliklerin CMK 311/1-E maddesi kapsamında kaldığı değerlendirildiğinden, bu duruma göre hükümlüler Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl hakkındaki yargılamanın yenilenmesi taleplerinin mahkumiyet kararları verilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesince onanarak kesinleşen suçları yönünden CMK 318/1 maddesi gereğince oybirliğiyle kabule değer olduğuna; 
 
6- İleride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemek açısından sanıklar Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksek Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ver Selim Kımıl’ın CMK 312. Madde gereğince oy çokluğuyla infazlarının geri bırakılmasına, hapis cezaları kesinleşmiş olan sanıklardan Evren Kımıl, Hakan Karaahmet, Özden Aslan ve Samet Erdemir’in oy çokluğuyla infazlarının geri bırakılmasına
 
--------------------------------------!!
 
Maddelere geçmeden önce şuna bakmak lazım:
 
Bundan önceki 6 mahkemenin kararını "yok sayan, saygı duymayan, tanımayan hükümlü" bu mahkeme kararını "memnuniyetle karşıladığını ve saygı duyduğunu" belirtiyor. Yani anlayacağınız yağma Hasan'ın böreği.. İşine gelmeyince saygı duyma, tanıma, yok say.. İşine gelince saygı duy, memnuniyetle karşıla.. Tıpkı orta okuldaki çocukluğumuzun yüksek not aldığımız dersleri ve öğretmenlerini sevmemiz, düşük not aldığımız dersleri ve öğretmenlerini sevmememiz gibi.. İşimize gelen hangisiyse, bizi hangisi kutsarsa onun tarafında olmak.. Hepimiz yaptık bunları ama; çocuk aklımızla. Gerçek akıl; kendini kandırmayı değil; kendi gerçeğinin farkına varmayı öğretir. 
 
Gelelim karara;
 
Bir defa kesin ve kesin herkes aklına iyice sokmalı ki; bu bir "beraat" kararı değil. Dersiniz ki; "Yeniden yargılanıp beraat edince ne diyeceksin?". Ben hiç birşey demem. Bugüne kadar kimsenin hapse girmesini bırakın; en ufak bir zarar görmesinden zerre kadar hoşnut olmadım. İnsanlık düşmanları, caniler, çocuk canavarları dışında.. Dolayısıyla bu "hgükümlü"nün de içerde ya da dışarda olması, mahkum ya da beraat ettirilmesi beni ırgalamaz. Ben kendi içimde muhasebemi yaptım. Vicdanımda kendi kararımı verdim. Nitekim bu en son mahkeme bile benim kararımın tersini söylemiyor.
 
Diyor ki;
 
1- Kardeşim; 13. Özel Yetkili Mahkeme bu davaya bakmamalıydı diye itiraz etmişsin. Yanlış! İtirazının reddine..
 
2- Kumpas, paralel devlet hikayelerine falan girmişsin.. Yok öyle bir şey.. İtirazın reddine..
 
3- Duruşma tutanaklarında sahtecilik var demişsin.. Külahıma anlat.. İtirazın reddine..
 
Ha bu 3 "itirazın reddine" de oy birliğiyle..
 
4- İzinsiz yapılan telefon dinlemeleri delil olmaz demişsin.. Bu delillerle beni mahkum edemezsin demişsin.. Talebinizin kabulüne; bu da oy birliğiyle..
 
6- Bu sebepten hükmün geri bırakılmasını istemişsin.. kabulüne ama; herkes razı olmadı bak söyleyim..
 
Şimdi siz eğri oturun ben doğru konuşayım...
 
Bu kararların içinde; masumiyetle ilgili en ufak bir ip ucu gören varsa alnının ortasından öperim.. Hatta elini bile öperim..
 
Bu kararlar, sadece telefon dinlemelerinin "izinsiz" yapılmış olmasından dolayı hükmün geri bırakılmasının oy çokluğuyla, yeniden yargılama yapılmasının da oy birliğiyle kabul edildiğini gösteriyor. 
 
Ve koca koca okumuş insanlar hala başlarını kuma gömüp, eminim yarın "muhteşem zafer" diye kendi manşetlerini atacaklar. Aslında anlayan için, bu karar mahkumiyetten daha utanç vericidir. Zira "kumpas, paralel, vs" hikayeleri boşa çıkmıştır. Tapelerdeki kayıtların tamamen gerçek olduğunun da kanıtıdır. Zira; "telefon görüşmelerinin dava konusuyla ilgili olmamasından dolayı değil; yeni yasaya göre delil kabul edilemeyeceği" gerekçesiyle "hüküm geri bırakılmıştır". 
 
Aynı şekilde bir önceki mahkemenin ya da Yargıtay'ın kararı bozulmamıştır! 
 
İsteyen istediği kadar uğraşsın, didinsin, elinden geleni ardında bırakmasın.. Sonuç belli..
 
Yeniden yargılama sonucu ne olursa olsun.. Üfleyerek Söndüremeyeceksiniz. 
 
Toplam blog
: 93
: 585
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

Elektronik ve haberleşme mühendisiyim. Galatasaray taraftarı; evli; 1 erkek çocuk babasıyım. ..