Mahkemeden “Abdullah Gül yargılanmalı” kararı…

Biz çok garip bir milletiz. Son derece basit ve kolay olan birçok olayı nasıl karmakarışık ederiz, arap saçına çeviririz, sonrada içinden çıkamayız. Olan belkide masum bir çok insana olur, zan altında kalırlar.

Sincan Ağır ceza Mahkemesi 8 yıl sonra Kayıp Trilyon Davası’nda yargılanan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili kararını açıkladı. Mahkeme, Gül'ün evrakta sahtecilikten yargılanması gerektiğini belirtti.

Bu olay olalı sekiz yıl olmuş. Böylesi önemli bir dava hakkında mahkeme anca karar veriyor.

Şimdi her kafadan bir ses çıkacak. Çıkmayada başladı zaten.

Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi kesin kararında "Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve yasalarında herkesin yargılanmasının kural olduğu, dokunulmazlığın ise bir istisna olup bu kişiler yasalarda tek tek belirlenmiş ve bunların dışında hiç kimseye yargılanmama zırhı tanınmamıştır.

Şüpheli Abdullah Gül ve arkadaşları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yapmış şüpheli Abdullah Gül’ün Fazilet Partisi Kayseri Milletvekili olması sebebiyle dosyası fezleke ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmiştir." denildi.

Eski adalet bakanı Hikmet Sami Türk, “Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın, Paris Belediye Başkanlığı sırasında adı yolsuzluklara karıştığı öne sürülmüştü. Fransa’da bu durumun ardından verilen kararda, Cumhurbaşkanı sürecinde yargılanamayacağı fakat zaman aşımı sürecinin de işlemeyeceği vurgulanmıştı.”

Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal, yargılanmamalı, Anayasa komisyonu eski başkanı Burhan Kuzu’ da beraatle biter diyor. Yani konu üzerine taze olarak konuşanlar mahkeme kararını yanlış (!) diye niteliyor. Bu noktada insanın hani hukukun üstünlüğü diyesi geliyor ama…..

Şimdi uzunca bir süre ilgili ilgisiz herkes fikir belirtecek, kafalar karışacak. Ben şahsım adına, sayın Cumhurbaşkanımızın suçlu olduğuna inanmak istemiyorum. Kendisinin de suçlu olduğuna inandığını düşünmüyorum. Bu itibarla elinde her türlü imkan var. Kullanıp kendisi için yargılanma yolunu açacak ve aklanıp şerefle koltuğunda oturmaya devam edecektir diye düşünüyorum.

Bu düşüncem sadece sayın cumhurbaşkanımızla ilgili değil. Ben Parlementomuzu oluşturan saygı değer milletvekillerimizin de boyunlarında asılı şaibe dosyalarını taşımaktan mutlu olmadıklarını düşünüyorum. Bir an evvel dokunulmazlıklarını kaldırıp, adalet önünde aklanmalarını diliyorum. O dosyalar boyunlarında asılı durdukça insan ister istemez yaptıkları her işe bir acaba ile bakıyor. Bu da sayın milletvekillerimize haksızlık oluyor.

Pazartesi, Mayıs 18, 2009