Mahmur'un mağdurları ne istiyor?

İşte! Ülkeye hizmet etmek diye ben buna derim.

Hizmet aşkıyla yanıp tutuşanlar, ülkenin geleceğine katkı yapmak için gecelerini gündüzlerine katarak çalışıyorlar!

Ne çalışma ama…

Bir parti kapatıldıktan sonra bile adından bu kadar söz ettirebiliyorsa, ne mutlu o parti mensuplarına!

Kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri Sevahir Bayındır, İbrahim Binici ve Özdal Üçer ile aralarında, aynı partiye mensup belediye başkanlarının da bulunduğu heyet, Habur Sınır Kapısı üzerinden Mahmur’a gittiler.

Tıpkı bizim teslim olan 34 PKK’lıyı karşıladığımız gibi bir törenlerle karşılandılar. Barış heyeti hemen demeci patlattı; 'Kürt sorununun çözümü tartışıldığında Mahmur başköşede yer almakta. Mahmur'un çözüme yaklaşım nedir, ne düşünüyorlar; bunların cevabını bulmaya gittik'! Hayırlı uğurlu olsun…

Tabi bu kadar çabanın sonunda, bazı talepte bulunulması gayet normal değil mi?

Ülkeye hiç hizmet etmeyenler bile ellerinde bir sürü taleple ortaya çıkarken, böylesine ülke barışı için çalışanlara, bazı taleplerin iletilmemesini düşünmek, abesle iştigal olur!

Bildiğiniz gibi Mahmur’un mağdurları, topraklarını terk etmek zorunda kalmışlardı.

Mahmur’un mağdurları, Mülteci Kampı Demokratik Halk Meclisi, incelemelerine başlayan heyete 10 maddelik talepler listesi sunmuş...

Herkesin bildiği gibi Mahmur’un mağdurları, BM'nin gözetimi ve denetimind, e Mahmur Mülteci Kampı'nda yaşıyorlar. Ekmek elden, su gölden…

İşte Mahmur mağdurlarının talepleri:

* Öcalan'ın 'yol haritası'nın muhataplarına verilmesi ve kamuoyuna açıklanması

* Askeri operasyonların durdurulması, demokratik siyasi çözümünün önünün açılması, çözümün diyalog ve müzakere yöntemiyle gerçekleştirilmesi

* Türkiye demokratik ulusunun bir parçası olarak Kürt halk kimliğimiz temelinde ve anayasal güvenceye sahip olarak özgür, eşit ve birlikte yaşamak

* Kürtçeyi her yerde özgürce konuşmak, öğrenmek, geliştirmek. Çocuklarımızı Kürtçe adlandırmak, Kürtçe eğitmek

* Özel harekâtçı, korucu ve polisten uzak, yeterli imkânlara kavuşmuş ve güvenlik içinde yaşayabilmek

* Dönüşlerinin BM denetiminde olması.

Emriniz olur!

Siz orada ekmek elden, su gölden yaşamaya alıştınız.

Ne kadar maaş bağlanmasını istersiniz?

Sizin için kurulacak özerk bölgenin güvenliği için ne düşünüyorsunuz?

Bu ülkede asgari ücretlinin sorunları, işadamları ve iktidar tarafından konuşulurken, işçi temsilcileri dikkate alınmayıp, günlük 50krş. Zam talebi üzerinde anlaşma sağlanıyor. Asgari ücretle çalışan 9.5 milyon kişi ve ailelerine kimse sabahın olduğunu sormazken, siz orada oturduğunuz yerden bir sürü talepte bulunuyorsunuz. Elbette taleplerde bulunacaksınız. Sizin bu taleplerinizi karşılamak için ülke insanları seferber olmalı! Demokrasi ve özgürlük sizlerin de hakkı!

İşçinin hak araması elinden alınıp, onun adına işverenin konuştuğu bir zaman diliminde, ülkedeki işsizlik sayısı yüzde 14 lere dayanmışken, ülke sorunları ile ilgilenmeyen bir kesimin, ırkçılık boyutunda isteklerde bulunması, ülke geleceğine bir nebze olsun ışık tutmuyor mu?

Böylesi istekleri, ABD yayınlanan haritalara bakınca yadırgamamak gerekiyor. Bildiğiniz gibi son dönemlerin en popüler haritası olarak ‘Büyük Kürdistan Haritası’ seçildi! Ordu’dan Mersin’e kadar tüm bölge bu haritaya dâhil edildi. Antalya’nın harita dışında bırakılması aslında büyük kayıp!

Oysa biz doğuda ve güneydoğuda ne ile uğraşıyoruz? Bir cemaate mensup kişiler hakkında soruşturma açan Başsavcıyı yargılamak, o Başsavcıya ışık tutan Mit mensupları ve askeri istihbarat elamanlarını içeri tıkmakla meşgulüz!

Her türlü siyasi oyunun tezgâhlandığı Ankara’da ise En Büyük Devlet adamlarımızdan Bünet Arınç’a yapılacak suikast eylemini konuşuyoruz. Hem de ne konuşma… Bir Albay ve bir Binbaşı’nın adres kâğıdını yutmak istemelerine varıncaya kadar!

İstanbul’daki Ergenekon Destanı, pardon davası tüm hızı ile sürerken, yeni Kurban kesme oyunu ile baş başa kaldık. Deniz Fenerinden de her hangi bir ses çıkmadı.

Bilmem kaçıncısı yapılan Alevi Çalıştayı’na Ökkeş Şendiler çağrılarak, gerçek demokratlık ortaya konuldu! İyi ki Sivas’ta insanları diri diri yakanlar çağrılmadı diye sevinmek gerek!

Mecliste ise görüşülmekte olan 2010 yılı bütçesi, bütçe dışındaki konularla ilgili küçük sürtüşmeler devam edip gidiyor.