Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Mahşerin üç atlısı

Mahşerin üç atlısı
 

Biz gözümüzü onlarla açtık diyebilirim. Bir koca ömrü de onlarla tükettik. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit… 

Allah rahmet eylesin, Bülent Ecevit öyle güzel anlatırdı ki; “Ak günler, toprak işleyenin, su kullananın…” Dinlerken hayallere dalar, bulutların üstünde uçardık. Rahmetli savaşı bile bütün dünyaya “Barış Harekatı” olarak ilan etmişti de kimsecikler itiraz edememişti. 

Bir yönüyle devlet adamı sorumluluğu içinde soydaşlarımızı korumak için Yunanistan ile savaşı göze alıp Kıbrıs’ı işgal ederken diğer yanda da Ege’nin mavi sularına bakarak iki yandaki milletleri kardeşliğe çağıran şiirler yazan bir şairdi. Türk halkı onu sevdi, dağa taşa ve hatta güvercinlerin kanadına “Karaoğlan” diye ismini yazdı. 

Ecevit ölene kadar siyasetin içinde oldu. 

*** 

Necmettin Erbakan 1969’da Konya’dan bağımsız aday olarak seçildiğinde ben de öğretmenliğe yeni başlamıştım. O bir organize hareketti. Erbakan yalnız değildi. Zaten aynı okulda okuduğu arkadaşı Süleyman Demirel’in onun adaylığını veto etmesi de bu nedenleydi. Erbakan ve arkadaşları Türkiye’nin dört bir yanından bağımsız milletvekili adayı oldular ve seçilenler kurdukları Milli Nizam Partisi çatısı altında guruplarını oluşturdular. 

Defalarca partisi kapatıldı. Selamet, fazilet, Saadet… Hoca da kitleleri etkileyecek söylemler ortaya koyuyordu; Milli Görüş, Yeniden Büyük Türkiye… 

Sevenleri kendisine “Mücahit Erbakan” benzetmeleri yapınca o da “kanlı mı olacak, kansız mı olacak” gibisinden bazen amacını aşan laflar etse de genellikle “kadayıfın altı kızardı, üstü kızaracak” gibisinden hoş tebessümler bırakan söylemleri de siyasi literatürümüze hediye etmişti. 

Kıbrıs Barış Harekatında Başbakan Yardımcısı ve koalisyon ortağıydı. Türk Ordusu Kıbrıs’a çıktığında adanın tamamının işgal edilmesi için ısrarcı olmuştu ve bence de bu doğru bir hamle olurdu. 

Prof. Dr. Necmettin Erbakan da halk tarafından çok sevildi. Ölene kadar da siyasetin içinde oldu. 

*** 

Bu üçlüden sadece Süleyman Demirel yaşamını sürdürüyor. Kendisine uzun ve sağlıklı ömürler dilerim. 

Daha öğretmen okuluna girdiğimde bile Demirel başbakanımızdı. Dünyanın hali belli olmaz, bakarsınız ben son nefesimi verirken de Süleyman Bey yine başbakanımız olmuştur. 

Kendisi de “yollar yürümekle aşınmaz, dün dündür, bugün bugündür” gibisinden çok veciz laflar etmiştir. Zaten Sayın Demirel çok konuşurdu da pek fazla laf etmezdi. Arada bir ettiği laflar da böyle vecize olurdu. 

“Benim işçim, benim köylüm…” diye başlardı da oradan ötesini zaten pek kimse dinlemezdi. Millet sadece kendi gibi konuşan bu halk adamıyla birlikte olmanın zevkini yaşamaya çalışırdı. Türk halkı Süleyman Demirel’i de çok sevdi. Öyle ki; çocuğu olmayan bu lidere evlat oldu, ona “baba” payesi vererek onurlandırdı. 

Ve galiba Demirel de ölene kadar siyasetin içinde olacak. 

*** 

Necmettin Erbakan’ın ölüm haberini duyunca içimi bir hüzün kapladı. Bülent Ecevit öldüğünde de böyle olmuştu. Her üç lidere de ömrümde bir kere bile oy vermedim, ama buna rağmen sanki onlar benim hayatımın birer parçası olmuşlardı. Onlar yaşadıkça ölmeyeceğime inanırdım. 

Ne diyeyim, Sayın Erbakan’a ve Sayın Ecevit’e Allah’tan rahmet dilerim. Sayın Demirel’in sağlığına duacıyım. 

 

 
Toplam blog
: 114
: 548
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

Emekli öğretmenim. Üç yıldır Söke Ekspres gazetesinde günlük yazılar yazıyorum. 2008 Yılında röpo..