Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '09

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Makedonya'daki halkların ,huzurlu yaşamları...

Makedonya'daki halkların ,huzurlu yaşamları...
 



Makedonya'da bir taraf,sazlık samanlık-yoksulluk içinde ;bir taraf da zenginliğiyle boy gösteriyor.

Asırlardır paylaşılamayan topraklarda ,savaşların yıkıcı yüzü her yerde görülüyor.

Ama halklar, ayrı bölgelerde yoğunlaşmalarına rağmen, huzur ve barış içinde poz veriyorlar.

Hafta içinde sayısız pazarın kurulduğu Üsküp’te bir pazar var ki bütün Makedonya’daki pazarlar arasında en çok bilinenidir. Dolayısıyla en kalabalık olanıdır. Diğer yandan gelişen teknolojiye ve anakent yaşantısına ayak direyen yerlerden biri olan Bitpazarı, alışveriş açısından Üsküp’ün kalbinin attığı yerdir adeta.

Kısa notlar:


Makedonya’da, Arnavutlar, Makedonlar ile birlikte “kurucu millet” statüsü talep ettiğinden bu nüfus tartışması çok önemli duruma gelmiş..

Makedon Anayasasına göre, Makedon vatandaşı olabilmek için en az 15 yıl Makedonya’da ikamet etmek gerekiyor. Bu yüzden Kosovalı sığınmacılar vatandaş sayılmıyor.

Arnavutlar, Makedonya’nın en büyük azınlığıdır. Toplam nüfusun yüzde 20’sini oluşturuyorlar.

Kızları gerçekten çok güzel; ama turistler, kızlarına laf atamazlar… Çünkü ‘’Kızların yakınları tarafından bir kamyon dayak ‘’ yerler…

…………..


''Elveda Rumeli '' dizisi de oyuncuları da çok seviliyor...Dizinin çekildiği ,yoksul köy ve köylü şimdi daha mutlu...

Makedonya'da, azınlık olan Türk'ler ,çoğunluk gibi çok popüler durumdalar.

Her milletin kendi fıkralarını uydurdukları bilinir...Makedonya’da da öyle..

Milletin mizacı da fıkralarda iyice ortaya çıkıyor.

Laz inadı… Çerkez damarı… Tatar inadı… Kürt siniri… Türk’ün saflığı, İngiliz’in soğukkanlılığı… vs…vs…bilirdik de Arnavut inadını da burada duymuş olduk...

Arnavut ve Pomak Halkları için de ilginç fıkralar dinledik…

Arnavutlar, cesur ve atılganlıkları yanında ‘saflıklarıyla ‘ da tanınıyorlar.. .

Meraklıdırlar, bildikleri halde bir kere daha sormaktan kendilerini alamazlar.

Küsme huyları ,çok meşhurdur.. Bir Arnavut «ben karıma küstüm de altı ay konuşmadım» deyince hanımı:

’’O altı ayda konuştu; ama ben bir yıl daha konuşmadım’’ diyecek kadar övünürler.

…………

Pazarda Arnavut yumurta satarken onun tezgâhından, izinsiz yumurta seçmeye teşebbüs ederseniz, sizin elinden yumurtayı alır. Eğer ısrar edersen avucunda yumurtayı kırar da yine vermez.


Ama çalışmaya başlayınca her şeyi unuturlar. Çalışır da çalışırlar. Hele doğruluklarına gelince kellesini verir de eğrilmeye gelemezler.

……………..

Üsküp’de gezen Türk Turistler : ‘’Aman Arnavut Berbere traş olmayın !..’’ diyorlar.

Sebebi de aşağıdaki fıkrada saklı…

Bir Arnavut, Türk berbere girer.


-« Bre berber sakalımı kaça traş edersin» der.. On lira olduğunu öğrenince biraz pahalı bulur.


Berber durumu kavrar: « Sabun pahalı da ondan sen Arnavutsun, cesur olursun, istersen sakalını sabunsuz kuru traş edeyim ver beş lira » der.
Arnavut cesaretini ispat, cimriliğini örtmek için kabul eder. Oturur berberin koltuğuna. Gık demeden sakalının yarısı bittiği sırada gözünün yaşını silerek:


- « Bre berber dur… Bak şimdi aklıma geldi benim anam Arnavut; ama babam Türk. Sen sakalımın öbür yarısını sabunla da öyle traş et.»

………….

Pomak ,azınlık da inatcı mizaçları yüzünden Arnavutları aratmıyorlar.

İşte Pomak fıkrası:


Osmanlı’lar, Makedonya'yı fethettiğinde, dönemin Paşası Üsküpe gelir.

Vardar Nehri kıyısında otururken canı karpuz çeker ve Paşa’lığını kanıtlamak için çevresindekilere para dağıtmak ister.

Hemen haber salar ; bir Arnavut,bir Makedon ,bir Pomak çağırır ve sorar:


Bu karpuz neyle kesilir ?..


Makedon : ’’ bıçakla ‘’der ve bir kese altını alır gider.


Arnavut da ‘’bıçakla’’der o da bir kese altını alır gider.


Pomak aklında başka şeyler varken hazırlıksızca,'' makas ''der.


Paşa ve etraftakiler şaşırır ve kızar, bağırmaya başlayarak dalga mı geçiyorsun deyip paşanın askerleri Pomak a saldırır dövmeye başlar…

Bir süre sonra, paşa ‘’hele durun !..’’ der.

‘’Bakalım aklı başına geldi mi ?..’’ diyerek, yeniden sorar .

Pomak inatı bu ya !..Adam,bir kere -makas -demiştir artık ve yeniden -makas- der .

Ardından dayak yine başlar.

………



Üsküp'teki Sosyolojik, Siyasi ve Hukuki Araştırmalar Enstitüsünün Etnik İlişkiler Merkezi, bir anketinde Makedonlardan, Arnavutlardan ve Türklerden “birbirlerini tanımlamalarını” istemiş.

Makedonlar, Türkleri “büyük savaşçılar”, Türkler ise Makedonları: “çalışkan, barışçıl ve kültürlü” olarak tanımlarken;

Arnavutlar ,Türkleri, “çalışkan ve barışçıl”,

Türkler ise Arnavutları, “militan bir millet” olarak tanımlamış.

Etnik İlişkiler Merkezi Başkanı’na göre, Makedonya’da en kendi içine kapalı toplum Arnavutlar, en olumlu ve açık toplum ise Türkler.

Bununla birlikte Makedonya’da yaşayan Türk nüfusun azlığı (yüzde 4 gibi ) da onları daha az “zararlı” gösteriyor gibi..


Küçük bir azınlık da olsa Makedonya’da Türk varlığının geçmişi XIV. yüzyıla kadar uzanıyor.

Bölgeyi XIV. yüzyılda fetheden Osmanlılar, siyasi stratejileri uyarınca buraya Anadolu’dan getirdikleri Türkleri yerleştirdiler.

Diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi, Makedonya’da da Türklerin statüsü 1912-1913 Balkan Savaşlarından sonra kötüleşti.

1919’da Makedonya, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan arasında paylaşıldı.

1945 sonrası komünist Yugoslavya’da etnik olarak son derece karmaşık olan nüfus üçlü bir sisteme göre sıralanmıştı: “Halklar”, “milletler” ve “etnik gruplar”.

Makedonlar ilk gruba dahilken Türkler, Arnavutlarla birlikte ikinci gruba dahil edilmiş.

...........

Artık halklar, kan görmek istemiyor...''Turizmle ve akıllı siyasetle'' kalkınarak huzur içinde yaşamayı yeğliyorlar.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..