Maksat Sohbet-2

Ramazanda orucun etkisiyle insanın birçok faaliyetinde yavaşlama oluyor. Bizimde yazı yazma isteğimiz azalmasa da aktivitede düşüş oluyor. Bunun için maksat sohbet olsun diye bir şeyler karalayalım dedik.

Gezmeyi seven biri olarak gezmek, görmek ve tatmak benim için hayatın anlamlarının başında geliyor. Her fırsatta, her tatilde bu sevdamı karşılamaya bakıyorum. Televizyonda da gezme temalı birçok birbirinden güzel programlar yapılıyor. “Mirgün Cabas’la her yer” bunlardan biri. Üç kafadarın motosikletle Van’da başlayıp Karadeniz’e uzanan yolculuğunu zevkle seyrediliyor. Fatih Türkmenoğlu’nun “Hayat gezince güzel” bir başka beğeniyle izlediğim program. Bu tip programları izlerken insanların hem gezip hem para kazanmaları beni kıskandırıyor. Gezme biliyorsunuz üç unsurun bir araya gelmesi ile oluyor, zaman, para ve sağlık.

Birçok insan büyük şehirlerden kopamıyor, tatilini bol yıldızlı otellerde yapmayı düşünüyor. Denize girme, bütün gün güneşte kalıp bronzlaşma tatil anlayışı yerini kültür turlarına bırakıyor. Gelecekte Anadolu’muzun çeşitli yerlerini görme, yöre tatlarını tatma turizmi gelişecek.

Gezmenin, yer görmenin muhteşem doyumunun yanında fotoğraf çekmek de benim için büyük zevk.

Fotoğraf çekmek bende dedemden kalma, yüzyıllık bir tutku. Dedem askerken Hakkari dağlarında foto çekip tab edermiş. Öyleki komutanının dikkatini çekmiş, övgü almış. Hakkari’den Rize’ye tayinine sebep olmuş. Babamda gençliğinden beri foto çekiyor. Dedem yaşadığı çağ itibarıyla pek gezememiş ama babam ( birazda işinin icabı ) oldukça yer görüp gezme imkanı bulmuş. Dünyamızın birçok köşesini görmüş, fotoğraf çekmiş. Ben henüz Türkiye dışına çıkamadım, ülkemizin güzel yerlerini gezmeye çalışıyorum. Son gezip gördüğüm yerleri “Yurtiçi Tatil” bölümünde okuyabilirsiniz. İlgili fotoları ise “Picasa Web Albums”’te “Yaşamak, gezmek ve görmektir” başlığında görebilirsiniz.

Maksat sohbet olsun dedik, uzun süren yazma orucumuzu bozduk. Bir sonraki sohbette buluşmak üzere….