Makul açıklamalar!

Demiş ki…

Bülent Arınç: “Yeni süreçte Öcalan olacaktır, olmalıdır”

Rota Haber’e göre, Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç bu açıklamasını Kürdistan 24 TV'ye yapmış ve “ yeni çözüm sürecinde bölücü terör örgütü PKK'nın İmralı'da tutuklu bulunan lideri Abdullah Öcalan'ın olacağını ve olması gerek(tiğini)” söylemiş…

Yiğit Bulut:“ İş Bankası hisseleri acilen millete iade edilmeli.”

“Diktatör bozuntusu” dediği için CHP lideri Kılıçdaroğlu’na kızan ekonomi baş danışmanımız Bulut’tan intikam dolu inciler sayın seyirciler…

Yani, Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos’ta toplandığı böylesi önemli bir dönemde, bir danışman, hem de bir “baş” danışman böylesi bir açıklama yapsın! Sözü ekonomik dalgalamalar açısından önem arz eden bir yetkilinin yapabileceği en talihsiz açıklamalardan biri. Bu özlü cümlelerden sonra halka açık bir şirket olan İş Bankası’nın hisselerinin dibe vurduğunu öğreniyoruz Borsa’da. Bundan yerli, yabancı yatırımcı nasıl etkilenir, dolar nasıl etkilenir; bunu düşünerek kelamları sarf etmek lazım geldiğini artık ilkokul çocukları biliyor oysaki.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye sormak lâzım gelmez mi kıymetli baş danışmana? Zira, bu sözleri sarf etmiş olan kendisi zamanında Gezi olayları sırasında Borsa’da yaşanan düşüşe atıfta bulunarak, Gezi’cilere, “ mutlu musunuz?” diye sormuş ve   “Milyar dolar kaybettik” diyerek, bu zararın Türk milletinin cebinden çıktığını ifade etmişti.

E peki,  kendisinin İş Bankası için yapmış olduğu bu “talihli” açıklamanın etkisiyle oluşan zarar kimin cebinden çıkacak acaba? Kimse, “yok canım, daha neler?  İş Bankası’na da el koyamazlar” neyin demesin; bu ülkede son yıllardır nice “yok canım” cinsinden rüyaların gerçeğe dönüştüğünü gördük. Milletimize bu maşallahlık sabır gani gani bahşedilmişken, ben bu olasılık için, “ asla olmaz”, “yok canım bunu da görmeyiz” diyemeyeceğim doğrusu…

Merak ediyorum, ülkelerini temsilen Davos’a gitmiş olan ekonomik akiller, bu konuyu acaba soru olarak yöneltecekler mi bizim sayın büyüklerimize? Ve “baş” danışman tarafından yapılmış olan bu açıklama acaba oraya uçmuş olan bu büyüklerimiz tarafından nasıl yalanlanacak?

Yiğit Bulut, eklemiş: “ (İş Bankası)… hepimizin bankası, hepimizin. Gazi Mustafa Kemal'in mirası benim mirasım. Senin mirasın değil, o benim mirasım.”

Yani gözlerim yaşardı; bu nasıl bir Ata’ya sahip çıkış böyle! Mensubu bulunduğu siyasi parti, Atatürk’ün eseri olan Cumhuriyet’in temellerine güz gülleri dikerken, şu sözler yankılanmamış mıydı memleket semalarında?: “ Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır”, “ demokrasi bizim için tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz”,   “ hem şeriatçı, hem laik olunamaz”, “ her 10 Kasım’da yaygara kopartılıyor”.

Şimdi, “ Gazi Mustafa Kemal’in mirası benim mirasım” oldu… Hey gidi, önce Ata’yı ve onun mirasını doğru anlamak gerek.

Ah, her algı yaratılışını afiyet ile lokma lokma yutan kıymetli vatandaşım! Hey ki hey!

İş Bankası Kamuyu Aydınlatma Platformu: “… İş Bankası, kuruluşundan bu yana faaliyetlerini başta Bankacılık Kanunu olmak üzere mevzuata uygun bir şekilde yürütmektedir. Bankamız faaliyetlerine ilişkin olarak bunun aksine bir değerlendirme veya gelişme bulunmamaktadır...”

demiş İş Bankası Kamuyu Aydınlatma Platformu, Ekonomi Baş Danışmanı Bulut’un bu sözlerinin ardından kamuoyuna açıklama olarak… Ey değerli İş Bankası! Sen ki, 2013 yılında The Banker Dergisi’ne göre, dünyanın ilk 1.000 bankası içinde 110. sırada listeye girmeyi başarmışsın… Lakin, güvenme bu başarına… Gözünün üstünde kaşın var derler bir gün… Meğer ki, muktedirler istemeye görsün… Defterlerinin “mükemmel”liğine falan da güvenme; hafızlarımızda henüz çok taze: Bu “mükemmellik” makul şüphe olarak sana geri dönebilir...

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik: “ ... Bu kadar tarıma ve hayvancılığa elverişli coğrafyadan ve iklim şartlarından bahsediyoruz o halde et ithal etmeyecek bir noktada olmamız gerekiyor. Bununla ilgili adımlar bakanlığımız tarafından atılıyor.”

Ama şimdi burada sayın Bakan’a dünyanın bütün dillerinde GÜNAYDIN demek gerekmez mi? 13 yıldır iktidarda olan bir yönetimin bir Bakan’ının bu konuda “ ilgili adımların atıldığını” henüz söylüyor olması, akla şunu getiriyor: Demek ki konulara sadece  “bakmak” yetmiyor; görmek de gerekiyormuşşşş.

Dipnot: 2014 yılında büyükbaş hayvancılığımız bir önceki yıla göre yüzde 2 gerilemiş. Şayet yem ve et fiyatlarındaki yükseklik devam eder ise, bu sayının daha da gerileyeceği belirtiliyor.

Muharrem İnce: " Partiyi seçim kazanmak için değil Kurultay kazanmak için dizayn ediyorlar.”  

Yani sayın İnce, Allah size de, biz de sabırlar ihsan eylesin! Her seferinde aynı hikâye. CHP’de iktidar mücadelesi kongrelerin, kurultayların ötesine geçemez oldu. İl ve ilçeler düzeyinde yaşanan liste savaşlarında gösterilen azim ve kararlılığı muhalefet olarak takım ruhu halinde iktidara karşı sergileseniz de, vatandaş sizin için “ birbirlerini yemekten başka bir şey yaptıkları yok” demekten vazgeçse, millet olarak iktidar sorunumuz da kalmayacak ama… Neyse… 

Şimdilik bu kadar! “Baş”ınıza şapka giyerek dolaşın bu havalarda; başlar kıymetli ne de olsa! Bunun sinizütü var, gripi var alimallah…

Kalın akıl sağlığı ile…