Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '07

 
Kategori
Felsefe
 

Makul vicdan nedir?

Makul vicdan nedir?
 

Önce kendimize asağıdaki soruları soralım;

-Bilim deyince ne anlamalıyız?

-Vicdan diye bir şey var mıdiı? Varsa, vicdan denen şeyin, düşünme, inanma, seçme ve karar verme sistemimizdeki yeri ne olmalıdır?

-Sezgi ve vicdan gibi destekler olmaksızın sadece aklımızı ve bilimi kullanarak, doğru kararlar alabilir ve her türlü sorunun üstesinden gelebilir miyiz?

Hepimizin bildiği üzere, hızla gelişen bilim, ara sıra çıkmaz sokaklara sapmaktadır ve eski doğrularını yanlışlamaktadır.

Orneğin, Stephan Hawking’in Kara delikler hakkindaki son aciklamasi onceki aciklamasini yururlukten kaldirdi.

Kuantum Fizigi atom alti boyutta Determinizm/Belirlenimcilik yok, Tesadufilik var derken, 2005 yilinda aksini ispat etti..

Tipta sadece 10 yil once revacta olan tedavi yontemleri ve ilaclar simdi terkedildi ve unutuldu. (Ornegin sicak tatbikiyle

Prostat’in kucultulmesi yontemi ve sakat dogumlara sebep olan dogum kontrol haplari vb)

Bilgi ve Teknoloji o kadar hizli degisip, gelisiyor ki, bazi bilgileri uzmanlari disinda kimse anlayamiyor.

Ancak siradan insanlar, akil ve bilgi gerektiren pek cok konuda da yalniz baslarina, secim yapmak veya karar vermek zorunda da kalabiliyor.

Ornegin Halki olusturan insanlarin buyuk kismi, Globallesme, kuresel isinma, Finans kapital, Uluslararasi anlasmalarin faydali ve zararli maddeleri, Din adamlarinin, Deprem profesorlerinin birbiriyle celisen aciklamalari ve daha pek cok konu hakkinda, eline kitap dahi verilse, okuyup, dogru karari verebilecek durumda degil.

Fakat, 18 yasini gecen her TC vatandasi, Ekonomi ve uluslararasi iliskiler, NATO; AB VE ABD hakkinda karar vermek ve oy kullanmak zorunda. Secmenin, bilgili veya bilgisiz, akilli veya akilsiz olmasinin, benim de katildigim "esitlik ilkesi" geregi, verecegi oyun degeri/gucu bakimindan hic bir farki yok.

Ustelik Guneydogu illerimizde yasayan pek cok insanimiz, Kurt irki diye mensei belli bir irk olup, olmadigini, Kurtce diye kendi garamerine sahip bir dil olup, olmadigini bilmedigi halde, irkcilik yapan terorist PKK ve yasal uzantisi DTP nin pesinden gidip, gitmeyecegine dair bir karar vermek zorunda.

Ustelik pek cok insanin, okuyup, ogrenecek ve dusunecek vakti de, yogun yasam mucadeleleri sebebiyle, yok.

O halde Insanlar bu zor gorevleri nasil yapacak?

Ote yandan universite mezunu bir insanin bile, sadece akil ve bilgiyle, yogunlasan Bilim/Bilisim caginda, dogru secimler yapmasi, dogru kararlar almasi mumkun degil.

Bu durumda secme ve karar mekanizmalarimizda, sahip oldugumuz akil ve bilgiyle beraber vicdanimizi da kullanmamiz gerekiyor.

Yani akil, bilgi disinda bir de kuvvetli bir manevi yanimiz olmak zorundadir.

Ki bu manevi boyutumuzu, koru korune hocalara, Gurulara teslim etmek yerine, akil, mantik ve bilgi suzgecinden gecmis ilkelere/kurallara teslim etmek, bence en dogru secimdir.

Hemen belirtmeliyim ki dogru yolu sadece ilkeler ile de bulmak mumkun degildir.

Ilkelerin olusturdugu otomatik calisan mekanizmalar tetiklendiklerinde, cogu kez bizi dogru karar ve eylemlere gotururler.

Fakat bazen tersi de olur. Ornegin, sozleri ve davranislariyla “tutarli olma” gibi, bir ilkemiz'in olusturdugu mekanizma, hem iyilige hem de kotuluge hizmet edebilir.

Boyun egdirme profesyonelleri/kabullendirme ustatlari tarafindan, (hepsinin kotu niyetli oldugunu soyleyemeyiz) ki bunlar saticilar, dolandiricilar, yardim toplayicilar ve politikacilar olabilir, bize farkettirmeden mekanizmalarimizi tetiklerler. Mekanizma yine calisi fakat bu kez aleyhimize sonuc verir.

O halde mekenizmalarimizi tetikleyen etkilerin/uyaranlarin neye hizmet ettinin FARKINA VARMAZSAK, kendi ilkelerimizle olusturdugumuz mekanizmalarin kurbani oluruz.

Peki bu farkindaligi olusturacak olan nedir? AKIL VE BILGIDIR.

Vicdanin/sezginin, akil ve bilgiyle bereber kullanilmasina MAKUL VICDAN DENIR.

Makul vicdan kararlarimizin, adaletli olmasini da saglar. Bu konuda Sadıklar planı Ruhsal tebliğlerinden bir alinti yaparak satirlarima son vermek isterim;

celse No:99, tarih:24/02/1967

"Sizin ruhi kalitenizle ilgili olarak vereceğiniz karar mühimdir. Bu karar, kah nefsaniyetin tasvibi, kah vicdanın inkarıyla olur. Yani asıl ölçünüz, içinizde yaşatmak zorunda olduğunuz ve hatta büyütmek mecburiyetinde olduğunuz "ADALET DUYGUSUDUR" ADALET DUYGUSU SEVMEKTEN ÜSTÜN bir duygudur.

Burada bilgi hakimdir, hakkın hak edene teslimi hakimdir, liyakati(hak ediş) bilmek hakimdir, nihayet burada bir vazife anlayışı vardır. Ve bütün bu duyguyu yöneten de şüphesiz, vicdanın MAKUL VICDAN seviyesindeki olan safhasıdır. Bu kadar."

 
Toplam blog
: 67
: 4845
Kayıt tarihi
: 11.12.06
 
 

Ayrik otu tohumu ekip, buğday imajinasyonu yaparak, Buğday  hasatı yapabilir misiniz? Her ne ..