Makus talihi yendik mi?

Hocam sağol!

Nihayet İnönü'de bir derby maçımızı kazandık.. Nihayet, "futbol oynayanların birinci vazifesinin karşıdaki kalenin ağlarına topu göndermek, bunu yaparken kalecinin topu tutamaması için üç direk arasına ama, kaleci diye adlandırılan boğazlı kazak giymiş futbolcunun uzanamayacağı noktalara ve de "ağların iç tarafına" atmak" olduğunu anlamışya da yeniden hatırlayabilmiş bizim delikanlılar..

Sen de inat etmemişsin, İbrahim Kaş, Tabata, Nobre ile sahaya çıkmaya.. Ama, "Serdar Özkan'ın saçlarını kestirmeden sahaya sürmemek gerektiğine" hala ayamamışsın be sevgili hocam! Saç düzeltmekten, top oynamaya zaman bulamıyor.. Allah selamet versin! Bu Tabata bize birgün çok iyi işler yapacak, inanıyorum, ama, sanırım, "o gün, BUGÜN değil" Dua edelim de, Ayhan'ın gittikten sonra hatırladığı gibi olmasın.. Tabata'nın yolu GS.. İstatistikler yalan söylemez; Ayhan, Gökhan sırada Tabata.. (Toraman kuralı bozdu, istisna, istisna..)

Hocam, Fink'e "vasat", Ernst'e "burada, ikinci lig'de bissürü var", Ekrem'e "kendini geliştiremez", Üzülmez'e "orta yapmayı öğrenemeden emekli olacak", Ferrari'ye "bu Ferrari 2 vitesli!" şeklinde (var mıydı böyle bir espri? kimse demediyse şimdiye kadar, bak, ilk ben söyledim, o'na göre?) hıyar esriler yapan "medya leşkerleri" çıkacaktır..

Bu galibiyeti; "penaltı verilseydi, Alex'i Fink'le kitleyip, oyunu çirkinleştirmeseydi, (adam hem Alex'i kitledi, hem de jenerik golü attı, ama yine de "ondan da ikinci lig'de çok var" diyeceklerdir), Beşiktaş Fener'i yenemezdi" diyerek,

"Kazım ingiliz, 8JK ingilterede şaka olarak kabul edilir, burada hemen kötüye çekiyorlar, çocuğun üstüne çok gittiler, o da taca çıkan topa "taca çıktı" dedi diye, yardımcı hakemin hoş karşılamayacağı bir kaç söz söyledi, Aydınus da hemen attı!" diyerek, "üçüncü gol ofsayt! Hakem sonuca etki etti, maçın kırılma noktası Gökhan'ın Üzülmez tarafından BİÇİLDİĞİ ANDIR!" diyerek,

"Daum takımı iyi motive etseydi" diyerek "sahte galibiyet, hak edilmemiş galibiyet" haline sokmaya gayret edecek bir sürü "medya leşkeri" çıkacaktır.. "biz hocaya sezon başından beri diyoruz, nihayet aklını başına aldı, dediğimi yaptı da, yendi!" diyeceklerdir..

Sen hiçbirine aldırma hocam! Ne ömürlerinde "2 büyük takımı şampiyon eden teknik adam" ünvanları, ne de "2 kupalı teknik adam" ünvanları yok, olmayacak, asla da o-la-maaaaz!!!!

Sende ricam var hocam! Allahaşkına maçları basit 4 işlem problemleri olarak ele al.. Lütfen "havuz problemi, türev-integral problemi" haline sokma! Hepimizin aklını karıştırıyorsun, futbolcununkini de.. Eeee? Onlar soruyu anlayana kadar, karşı taraf yazılı kağıdı ellerine tutup, sınav salonunu terk ediyorlar..

Teşekkürler hocam! Bayrama yüzümüzü güldürdün, Allah da seni güldürsün!! Bayramınızı kutlarım..