Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '19

 
Kategori
Tarih
 

Malazgirt'ten Sakarya’ya Anadolu

Türk tarihin en kırılma noktaların biri, Tuğrul ve Çağrı beylerin Asya’nın bozkırlarından gelip Anadolu’yu keşfi ile başlayan süreç ve Anadolu’yu  yurt olarak seçmelerine verdikleri kararları ile 26 Ağustos 1071 Malazgirt savaşı ile kesinleşen vatan toprağının 30 Ağustos da Sakarya’da bir kez daha kesinleşmesidir. Bu önemli tarihi olay ve olgu bir destan mı diyorlar belki haklı olarak, evet destandır Türk tarihini bihakkın bilen kişi, bunun hem de efsane bir destan olduğunu iyi bilir idrak eder zaten. Çünkü dünyada eşi benzeri olmayan bir tarih hem yapıldı hem de yazıldı. Anadolu’da bir milletin devletin dirilişi yükselişi ile başlayan bir imparatorluk kuruldu. Bu Sakarya’da da tekerrür etti ve yine dünyada eşi benzeri olmayan bir ilk başarıldı ve cumhuriyetin temelleri atıldı.

Oğuz boyuna mensup Selçuklu Türklerinin Asya’daki diğer Türk boyları, devletleriyle olan mücadeleleri ile diğer boy ve devletleriyle olan amansız hayatta kalma mücadeleleri takdire şayandır. Asya’da barınamayacaklarının bir göstergesi değildi sadece Anadolu’ya büyük ve önemli göçleri. Bu göç kızıl elma ve cihan hakimiyeti mefkuresinin bir adımı idealiydi aynı zamanda. Daha önce Rum ili Anadolu’da büyük bir imparatorluk kuran Türklerin Anadolu’yu damgalı bir Türk yurdu haline getirmeleri dünya tarihinde örneği az rastlanan tarihi bir vakadır. Büyük Selçuklular, Anadolu Selçukluları, Anadolu beylikleri ile kurulduktan sonra ömrü az ama tarihte adından söz ettiren diğer Türk devlet ve beylikler devletler koca bir Türk devlet imparatorluğunu gösterir temsil eder. Dünyayı kasıp kavuran taş üstünde taş bırakmayan Moğol imparatorluğuna, Haçlılar ve güçlü kudretli diğer tüm Avrupa devletlerine, İran ve diğer kolonyal devletlere rağmen ayakta kalmayı başaran ve dünyaya mührünü basan, yayılan bir imparatorluktan bahsediyoruz.

Osmanlı imparatorluğu ve bakiyesi Türkiye cumhuriyeti devletine baktığımız'da dünya bu kadar uzun bir sure yaşayan ve devlet millete az rastlanır, hatta bir iki tane ancak biri Pers/ İran’dır mesela. Türklerin Anadolu’ya ayak bastığı ilk tarihten bu yana sürekli bu topraklardan atılmak “geldikleri Asya’ya geri gönderilmek istenmiştir yabancıların tabiriyle.” Alparslan ve tarihi zaferi Malazgirt savaşıyla başladı Anadolu’da kalıcı olunacağının ilk işareti. Ve tüm tarihi süreci göz önünde bulundurursak gelinen son kertede son vuruşu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ordusu Sakarya’da buna son noktayı koymuştur.

Tarihte çok önemli savaşlar zaferler ve dönüm noktaları vardır, bunların ikisi de hiç şüphesiz 26 Ağustos 1071 Malazgirt zaferi diğeri 30 Ağustos Sakarya Meydan Muharebesidir. İkisinde de hem Türk dünyası için hem de dünya tarihi tarih hiç silinmeyecek altın harflerle yazılan tarihi bir olay ve olgu söz konusudur. İki komutan ve askeri deha Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk başrolleri oynayan tarihin seyrini değiştiren şahsiyetler ön plana çıkmıştır. Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul’un fethi, Yavuz Sultan Selim ve Mısır’ın fethi, Kanuni Sultan Süleyman ve muhteşem yüzyılı 4. Murat ve Revan/İran seferi 2. Abdülhamid ve 30 yılki devleti yönetme başarısı gibi çok önemli tarihi dönem şahsiyet, komutan devlet adamı, siyasetçi ve olayları göz ardı edilemez unutulamaz. Yerleri ve tarihteki önemleri değerleri elbette yerini koruyor ve ayrı değerlendirmesi gereken bir konu, ama konunuz Sakarya ve ona değinmeliyiz.

Yanlış anlaşılmaz tarih bir bütündür, Sakarya da Türk ve dünya tarihi için tarihi yeri açısından büyük önem arz eder. Şimdi ona bakmalıyız çünkü bu aylar zaferlerin ayıdır. 30 Ağustos Türk milletinin ve Anadolu’nun tarihi uyanışıdır dünyaya karşı. Osmanlı İmparatorluğunun son çırpınışları, 1. Dünya savaşı ile başlayan süreç 19 Mayıs 1919 da Anadolu’da direnişin ateşi Samsunda yakıldı. Genç, akıllı ve iyi bir komutan olduğunu ispatlayan Mustafa Kemal’in bir milleti uyandırmak Anadolu’yu ebedi bir Türk yurdu haline getirmenin ilk adımı atılmak için hazırdı. Ve bu gelinen noktada Sakarya’da artık başarılmıştı.

Sakarya zaferi gözü dönmüş emperyalist güçlere karşı verilen bir mücadeleydi. Osmanlıyı son zamanlarda esir alan, ve masa başında toprakları karış karış paylaşan Avrupa devletleri milli mücadeleyi tahmin etmiyorlardı ve Avrupalı bir bürokratın dediği Asya’dan bir Atatürk beklemiyorduk sözü her şeyi özetliyordu aslında. Anadolu emperyalistlere bırakılamazdı her şey olabilir ama Türk milletinin mücadele ruhunu teslim alınamazdı. Bu Sakarya da daha çok gün yüzüne çıktı.

Sakarya Meydan Muharebesi Türk tarihinin bel kemiğini oluşturur, bir destan bir başarı bir meydan okumaydı dünya ya karşı Avrupa’ya emperyalist zihniyete. Anadolu Türk yurduydu ve öyle kalacağının son mücadelesiydi. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün şehit ve gazilerimize aziz milletimize şükranlarımızı belirtiyor 30 Ağustos Zafer bayramı tüm milletimize devletimize hayırlar getirmesini diliyoruz.

Bayramınız kutlu olsun devletimiz milletimiz var olsun..

 
Kayıt tarihi
: 15.04.17
 
 

Gazeteci - Yazar ve Tarihçi.. ..