Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '15

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Maliye Bakanı, ses ver lütfen

Maliye Bakanı, ses ver lütfen
 

ÇUVALLA EVE, BELGEYLE MALİYEYE


İşçi ve memur olarak aylıklarından kesilenlerle, özel sektörde çalışanların dışında, serbest meslek erbabının yani vergi ödeme iradesi bir anlamda kendi vicdanına terk edilmiş olanlarda böyle bir yükümlülüğü zul Kabul edenlerin çoğunluk olduğu anlaşılıyor ülkemizde, Maliye Gelirler Genel Müdürlüğünün yayınladığı meslek guruplarına göre vergi beyanı   listesi incelendiğinde.

Toplumda saygı duyulan tüm meslek kollarında çalışanların aslında bu utanç tablosu listesinde olduğunu görmek, birçok demokratik vicdan ve ahlak sahibi olup, kazancının vergisini kuruşuna kadar ödeyenlerin de bu listenin içinde yer aldığı gibi haksız bir kanıya kapılmamızın da ayrıca nedeni.

Peki o zaman, tüm bu meslek guruplarının temsil edildiği odalardan üyelerine karşı bir özdenetim mekanizmasının çalıştırılarak kazancının kuruşuna kadar vergisini ödeyenlerin bu ağır utanç tablosu altında ezilmelerine neden kimse ses çıkartmıyor.

Kimse kişisel alınmasın ama bu listeye bakıpta o toplumda çok saygın olan meslek insanlarının hiç birine haklı haksız saygı duymak mümkün değilken.

Burada etkin bir denetim ve ya sistem kuramamış olan ilgili Maliye Bakanlığının da, bilinçli bir kayırma içinde olduğu iddia edilecek kadar eksik uygulamasına vereceğim örneği, yanlışlamasını çok isterim doğrusu.

Özellikle son yılların en cazip iş kolu olan müteahhitlik işleri ve konut yapımlarındaki artış ile öne çıkan inşaat ve yapı meslekler gurubunun yıllık kazanç beyanına göre sadece, BİR EMEKLİ GELİRİ GİBİ  ortalama vergi ödemelerinin tek cevabı Maliyenin konut alım satımlarındaki denetim boşluğudur.

Milyon dolarlar ile satılan konut ve iş yerlerinin gerçek satış fiyatlarının çok altında gösterilen, tapuda Emlak vergisine biçilmiş düşük rayiç bedel üzerinden satış beyanları sayesinde olduğu, ilgili ilgisiz herkes tarafından bilinmesine rağmen, hiçbir denetim ve müdahale yapılmamasıdır.

Bu satışlarda Arsa m2 değeri ve yapı birim maliyet fiyatının üzerine ilave edilerek bulunan değerin altında satış yapma engelinden başka hiçbir denetim yoktur. Tapu bilgilerinin gizli olması nedeniyle de gerçek satış fiyatlarını açığa çıkartacak başkaca bir işlem bulunmadığından, bu ülkede hiçbir konut satışının gerçek değerini beyan ederek satmak enayiliğinde bulunan vergi mükellefi varlığına inanmak mümkün değil.

Alıcılarında tapu harcını az ödemek için itiraz etmediği ve yaptıkları bu çirkin işbirliğiyle,Belediyelerdeki rayiç bedelin 5 kat üstünde bir fiyatla satılsa dahi, o resmi rayiç bedelin altında olmadıkça ne bir soru ne bir yoklama, takip, inceleme yapılmaz. Bu satış ile gizlenen gerçek kazançlarla, devlete verilen vergi kaybının ne kadar büyük boyutlarda olduğu iddiama en kısa cevabın yolu da, kendi sahip olduğunuz gayrimenkulün piyasa ederi ile tapudaki rayiç değer fiyatını karşılaştırmanızla açığa çıkacağını görebilmenizdir.

Yeni yapılarak satışa çıkartılmış olsa, rayiç bedeli 40 bin TL olan oturduğum evimin gerçek piyasa ederinin 250 bin TL oluşu gibi.

Zaten, Yapı stok’unun fazla olduğu yapılan konutların elde kaldığı bir dönemde dahi cebinde bu iş için sermayesi olan her firmanın, her gurubun bu işe girişmesinin altında yatan esas neden, sadece hiçbir iş yasasına bağlı olmadan taşeron sistem işçi çalıştırabilmek, meslekten olmaya gerek duymayan girişim kolaylıkları ve en önemlisi  istediğin kadar kazanç beyan ederek vergi verme serbestliğiyle ancak bu kadar cazip olduğu açıklanabilir.

Konut yapımı ve inşaat sektörünü destekleyerek ekonomik hareketlilik yaratmak politikasından olsa gerek, devletin bu durumu bilerek görmezden geldiği, ancak bu durumda Anayasanın ilgili 10 Md eşitlik ilkesini çiğnediğini ve. Adil bir vergi düzeni olmayan bir ülkede birlik ve beraberlikten bahsetmeninde hiç bir anlam ifade etmeyeceğini de belirtmeliyim.

Yapı firmalarının yazılı, görsel medya ve internet sitelerinde yayınladıkları fiyat listelerini dahi, bir delil olarak takip ve inceleme konusu yapmayan Maliyenin, Kamu hakkını korumadığı için, gerçek bir demokratik hukuk devletinde görevi kötüye kullanma ve ihmal ile sorumlu tutulacağı bu VERGİ KAÇAĞINA  göz yumma tavrına, yurttaşlar daha ne kadar ortak olmaya ve tepkisiz kalmaya devam edecek. Merak ediyorum.

Saygılar. 

Nusret Atayman         

 
Toplam blog
: 88
: 265
Kayıt tarihi
: 14.10.11
 
 

İstanbul 1946 doğumlu, gazetecilik yüksek okulu eğitimliyim. Müzik ve her türlü spor aktivitesi y..