Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '12

 
Kategori
Mizah
 

Malkoçoğlu Tüzmen?!

Malkoçoğlu Tüzmen: “İçimde Kaplan Var!..”

AKP’nin eski Bakanı Kürşat Tüzmen; 2006 yılında, hakkında “EL TÜZMEN” adlı bir kitap yazıp, kendisini zor durumda bırakan CHP Milletvekili Aydın Ayaydın’ı görür görmez, havaalanında hemen kafa atmış, sonra Ayaydın’ın oğlundan bir düğünde dayak yemişti ya?

Yediği dayaktan birkaç gün sonra basının önüne çıkıp; üçgen vücudunu, gelişmiş kaslarını ve boyunu-posunu gösterip; “Daha bu iş bitmedi. Ben tek başıma ringe çıkıp, Aydın Ayaydın, oğlu ve damadı olmak üzere üçünü birden karşımda görmek istiyor, hodri meydan diyorum! Yürekleri varsa gelirler. Onları ancak o zaman affederim! Ama sonrasını da bilemem!? İçimde bir kaplan var; onu durdurabilir miyim, bilemiyorum!?” dedi…

Ben de sizleri bilemem, ama bu açıklaması çok hoşuma gitti (!?)

Kendi kendime dedim ki; “İşte benim yıllardır aradığım ve özlemini çektiğim Bakan tipi işte budur (!..) Bakan dediğin, Kanunî Sultan Süleyman’ın fedaisi Balî Bey Malkoçoğlu gibi, yani; bileği güçlü, kaşları çatık, bıyığı Türkî, kafası tilki, çevikliği kedi, öfkesi aslan ve inadı da keçi gibi olmalı” dedim…

Gerçi, o büyüğümüz kendisini ‘Kaplan’a benzetmiş ama, olsun!.. O da büyük “kedigiller”den sayılır…

Efendim; bu Aydın Ayaydın denilen CHP’nin Ekonomist-Yazar-Milletvekili, durduk yerde ne yapmış? 2006 yılında bir kitap yazıp; ekonomik ve ahlâki açıdan, zamanın sportmen ve yakışıklı AKP Devlet Bakanı sayın Kürşat Tüzmen’in yaptıklarını kamuoyuna deşifre etmiş.

Her zaman diyorum; “Artık şu milletin yatak odalarına girmeyin efendim” diyorum, kimselere dinletemiyorum! O da sayın Bakan’ın, ihale alan şirketlerle ve Kuzeyli hatunlarla maceralarını filân mı anlatmış, ne!?

Peki, günümüzün medenî ve hukuka saygılı bir insanı ne yapar? Bu kitapta yazılanlar doğru değilse; yazar dilekçesini ve Savcılara suç duyurusunda bulunur, tazminat davaları açar, değil mi?

Eğer bu kitabın yazarı gerçek olmayan bilgileri kamuoyuna aktarıp, senin haysiyetin, şerefin ve siyasî geleceğinle oynadı ise, maddi ve manevî açıdan, o yazarın köküne kibrit suyu döker, onu mahvedersin, değil mi? Artık çağımız, ilkel kaba kuvvet devri değil, akıl ve mantık devridir!

Ama sayın Bakan Tüzmen ne yapıyor? Medeni insan ve hukuka aykırı davranıp, havaalanında gördüğü yazara gidip, hemen kafa atıyor!.. Aklını değil, şiddeti kullanmayı yeğliyor! Bu davranışı da, akıllara şunu getiriyor: “Demek ki bu Bakan, kitapta yazılanların aksini ispatlayamıyor, yazılanların hepsi doğru ki; suçüstü yakalanmış birinin telâşı ve öfkesi içinde, gidip adama kafa atıyor!?”

Kendi iktidarı tarafından kurulmuş bunca özel yetkili mahkeme ve özel yetkili savcılar varken; eski bir Bakan, ilkel vekaba bir insanın davranacağı şekilde şiddete başvuruyorsa, zaten suçunu baştan kendisi de kabul ediyor demektir!?

Eski bir Bakanı bunları yaptı ya; inanın sayın Başbakan şu anda saçını başını yolup, belki bu öfkeli adama telefon da açıp; “Seni Bakan seçtiğime pişman ettin! Benim yaptığım gibi, gidip de tazminat davası açsana bu kitabın yazarına! Bu yazılanlar yalansa eğer, maşa varken elini niye yakıyorsun!? Ya sus, ya uslu dur, ya da git dava aç, bir daha da partiyi zor durumda bırakacak işler yapma” demiştir belki, ne bileyim ben?                       

Sakin KOŞAR

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..