Mamadou Niang`ın isyanı ve kasap futbolcular!

Futbolda adam durdurmanın yolu, sertlikten geçer.

Sertliği de genellikle yerli futbolcularımız yabacılara uygularlar. Hakemler de eyyamcı olunca, işin dozu kaçar, sakatlık futbolcuyu sahalardan uzaklaştırır. Oysa hakemin görevi, futbol kuralları dışına çıkan futbolcu uyarmak, uyarıya aldırmıyorsa, gözünün yaşına bakmadan kartını göstermek.

Atılırsa atılsın; hiç değilse, kötü niyetlilere örnek olur!

Ne yazık ki, bazı hakemler, bu konuda yürekli davranamıyor.

Yine ne yazık ki, gizli veya açık olarak bir kulübün taraftarı olan adına “yazar”, “yorumcu” denen kişiler de, olanları görmezlikten gelerek, böylesi hakemlere “Bravo” derler.

1993’te Galatasaraylı Okan Buruk’un ayağı, Trabzonsporlu Soner Tolungüç’ün darbesiyle kırıldı.

Maçın hakemi, biliyor musunuz, kimdi?

Bugün “mangal kül bırakmayan” Erman Toroğlu.

Toroğlu, Soner’e sadece sarı kart göstermekle yetindi.



Yerli oyuncuların yabancıları oynatmadığından bahssettik.

Yabancıların da bizimkilerden geri kalır yanları yok.

İlk akla gelenlerden biri 1989’da Fenerbahçeli Rıdvan Dilmen’i sakatlayan, Trabzonsporlu Jesic’ti.

Rıdvan, üç kez ameliyat oldu; yeşil sahalara bir yıl sonra dönebildi.

Fenerbahçe’nin Senegalli golcüsü Mamadou Niang, tekmelerden nasibini alan futbolculardan biri.

Niang, hakemlerin sertliğe prim vermelerinden yakınıyor:

"Fransa`da böyle değildi. Özellikle Galatasaray maçında rakipten en az 2 futbolcunun kırmızı kart görmesi gerekiyordu. Yapacak bir şey yok. Buna alışmaya çalışacağım."

Niang’a kim “Haksızsın” diyebilir.

Hakemler, futbol oynayanı, futbol oynamaya niyeti olmayana karşı korumak zorundadır.

Yoksa, kasap futbolcular, meslektaşlarının ekmeğiyle oynamaya devam ederler.

Suçluyu korumak, ona göz yummak, suçu işlemekle aynıdır.

Futbolseverler, futbol kuralları içinde oynan, heyecan verici maçlar izlemek istiyor.