Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '17

 
Kategori
TV Programları
 

Manavdan portakal seçmek gibi evlilik

Manavdan portakal seçmek gibi evlilik
 

Meclis harekete geçmiş!


Herhangi bir konuda meşru mazeret ve elde olmayan nedenler hariç geç kalmak, birçok zararlara, birçok mağduriyetlere sebebiyet verir.

Gönülleri kırar, güveni sarsar, dostluğu bitirir, yürekleri dağlar, birçok insanın hayallerini söndürür, umutlarını kurutur.

Ülkemizde bazı TV da canlı olarak yayınlanan evlilik ve izdivaç programları Avrupa’dan ithal edilmiş ve bu programlar yıllardır yayına devam etmektedir.

Toplumun değerlerine aykırı ve birçok genci, anaları, babaları hayal kırıklığına uğratmıştır.  

TV programlarında verilen arada reklam tüccarlarını sadece yetkisiz toplum mu izliyor? Yetkili ve etkili büyüklerimiz, kıymetli temsilcilerimiz izlemiyor mu?       

Daire satmak için çocukları reklamda kullananları, sözde deva olduğunu iddia ettikleri otları, hapları ve ilaçları satan tüccar satıcıların TV ekranlarında kullandıkları sözler hiç okunmuyor mu?    

Birkaç TV hariç, tüm TV de kadın istek artıcı, büyütücü,anında uyandırıcı gibi değerlerimizle ters düşen yazılar ve onlarla ilgili görüntüler yayınlanmıyor mu?

Birçok ehil siz insanların ve onlara alet olan bazı Doktorların sözde ithal edilen ( Zaten her şeyimiz ithale bağlandı ya ) otu, suyu, merhemi, derde deva saydıkları alenen görünmüyor mu?

Geç kaldınız kıymetli yetkililer.

Evet,Televizyonlardaki evlilik ve izdivaç programlarında” Genç kızların, manavdan portakal alınır gibi “ seçildiklerini analar, babalar şikâyetle dile getirince sizlerde harekete geçtiniz.

Haydi hayırlısı olsun, bu konuda görev alan Sayın, Komisyona başarıılar diliyoruz. Dileğimiz değerlerimize halel gelmesin, Bazılarının para kazanması için toplumun değerleri feda edilmesin.

Sayısız başvurularla aile bütünlüğünü bozan, hukuka, kadın haklarına ve ahlak kurallarına aykırı bu görüntülerin denetim ve gözetim alına alınması istenmiştir.  

Bunca başvuru yapılmadan da bunların uyarılması ve yayın ilkelerine uyulması gerekirdi.   

Müdahalede geç kalındı, kalpler kırıldı, yürekler dağlandı, hayaller söndü, umutlar kurudu, güven sarsıldı.     

Evli oldukları halde izdivaç programlarına katılan kişilerin olduğunu yeni öğreniyoruz.

Bu programa katılanlardan bazılarının hastalandığı ve ruh sağlıklarının bozulduğu ve ruh sağlığı tedavisi gördüklerini duyuyoruz.

Genç kızların ve damat adayların manavdan portakal alınır gibi seçildiklerini, aşağılandıklarını söyleniyor.   

Aile ve evlilik birlikteliğinin gerçek temeli olan sevgi, karşılıklı saygı, muhabbet, özveri ve medeni ilişkileri içermeyen bu programlarda kavganın hiç eksik olmadığı dile getirilmiştir.

İnsanların birbirini aşağıladığı, fiziksel müdahaleye varan şiddet görüntülerinin yaşandığı beyan ediliyor. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) televizyon kanallarına verdiği cezalara rağmen ticari kaygılarla bu programların devam ettiği ifade ediliyor.

Aile kurumunu bozan unsurlar içeren bu programlara bazı ticari şirketlerin de destekleyici oldukları söyleniyor.

Avrupa’dan ithal edilen bu ve benzeri programlar toplumu nereye götüreceği meçhul.

Bazılarının para kazanması için toplumun değerlerinden vazgeçmesi mi gerekiyor. Sahibi biz böyle nereye gidiyoruz?  

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..