Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Maniler ve biz

Maniler ve biz
 

Türk toplumunda güzellikler güzel sözlerle dile kaydedilmiştir. Hele bir manileri vardır ki içindeki o güzellikler ve sevgiler aşklar, kin ve nefretler mükemmel anlatılmıştır. Bunları duyduğumuzda vay be bu kadar mı dedirten manileri duyarsınız. Atasözleri. Türküler ve daha nice ünlü sözler.

Hepsi içinde hayatın nakışlarının işlendiği bir şal gibidir. Bunlardan bazılarını aktarayım

Karanfil oyulur mu?

Güzele doyulur mu?

Güzel saran yiğidin,

Kolları yorulur mu?

Muhteşem ve mükemmel bir dörtlük. Bu düşünce kelimeler karşısında sadece derler ya şapka çıkartılır. Bir yiğidin yiğitliği, aşkı, aşkına bağlılığı, güzele duyulan sevi ne derseniz deyin hepsi dört kelimeye sığdırılmış ve al gözüm seyreyle sanat dedirtmektedir.

Yine başka bir dörtlükte

Entarimin dalları

Sarı olsun solmasın

Sevdiğimin annesi

Beğenmezse almasın.

İçinde hayatın tüm acılarını sarmış, buna razı bir hayatı göze alan birinin gerçek aşkı. Sarı hayat aslında solmuş bitmiş hayattır ama benim aşkım öyle solmayacak, solsa bile belli ettirmeyecek kadar gerçek olsun. Ben o elbiseye baktıkça onu hatırlarım. Beni annesi beğenmez de almasa bile, beklerim.

Hey abama abama

Selam söyle babama

Köyde oğlan yok gibi

Verdi beni yabana

Dağ yöresinde bir söz vardır

Elin zenginine gideceğine

Köyün delisine var diye. Bunun birçok nedeni vardır. En önemlisi beklide anadan babandan ayrılmak analara zor gelmiştir. Ayrıca köyden ayrılıp başka köye gidenler başlarda zorluk çekmekte, birçok alanda sıkıntılarını içine artmakta dert ortağı bulamazsa sorunlu bir hale gelmekte evlilikler yıkılmaktadır. En önemlisi zor anlarda yalnız kalmaktır. Bir gün bir arkadaş şehir dışına gitmişti. Eşi bir ay erken doğum yapmak zorunda kaldı. Aynı köyden olmamız nedeni ile ve evelerin yakın olmasından dolayı rahatsızlandığında iki dakikada yardım ediyorsunuz. Böyle bir durumda eşi olmadığı halde kimse duymadan doğum olmuş her türlü ihtiyacı giderilmeye çalışılmıştı. Gece boyu bir sürü remi evrak ve prosedürü yerine gelmesi gerekiyordu. Eğer böyle birisi dışarıdan hatta il dışından birisi ile evlense yalnız kalacağı ve bir sürü sorun yaşayacağı göz önüne alınmalıdır beklide

İşte böyle bir durum için söylenmiş yukarıdaki dörtlük böyle gelinler için söylenmiş harika bir manidir.

Kınayı getir ana

Parmağı batır ana

Bu gece misafirim

Yanında yatır ana

Gelin olurken kına geceleri söylenen ve gelinlerin son geceyi özetlediği bir dörtlük. Bundan sonra ya eli ermeyecek ya da istediği zaman gelemeyecektir ana ocağına. Onun için bu gece beni kınalayıp gönderiyorsun hiç olmazsa beraber yatalım. Ana sıcaklığı ana yakınlığı ve Türk toplumunda ayrılık ve sevincin dalga dalga yaşandığı muhteşem bir resim bu. İşte böyle bir zaman içinde yaşanılan tüketilen hayatlar.

Daha niceleri

Entarisi ben biçtim

Ateşine ben düştüm

Ne talihsiz başım var

Asker oğlana düştüm

Güvercini uçurdum

Kavak yapraklarına

Ben yârimi düşürdüm

Kalkmaz yataklarına

Türk halkının zengin kültür ve zekâsına bağlı olarak bir çok araştırma konusunda biri olan bu türlere rastlamak mümkündür. Bu kültürel miraslarımıza sahip çıkmak dileğiyle...

 
Toplam blog
: 18
: 1942
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

1972 Bursa Büyükorhan Durhasan Köyünde doğdum. İlkokulu köyde Ortaokulu Orhaneli'de liseyi Bursa'da ..