Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '12

 
Kategori
Deneme
 

Manolya

Manolya
 

Birkaç bahar önce çiçeklenmişti. Eskiden küçük gösterişsiz, tek tük çiçekleri vardı. Bu bahar çok güzel olacaktı, belliydi. İçindeki coşku, coşturmuştu, tomurcukları. Gökkuşağının tüm mor ışıklarını katlarında toplayan çiçeklere durmuştu. Kenarında beyaz hareli tacından gülücükler saçıyordu. Bahar yeli sabah gezintisine çıktığında manolyanın kokusundan efsunlanmıştı. Çanak yapraklarının yüzeyi cilalanmış gibi parlaklaşmıştı. Etrafına ışık saçıyordu. Manolyada ılık nefesini, hoş sözlerle fısıldayan sesini sevmişti. Bahar yeli uzaklara gitmiyor. Manolyanın etrafında  etrafa güzel kokular yayan ılık nefesiyle okşayarak esiyor. Birlikte dans ediyorlar, hiç ayrılmayacak gibi salınıyorlardı.

Bir sabah bahar yeli gelmedi. Manolya küstü, çiçeklerinin renkleri karardı. Çanak yaprakları kapandı. Hiç gelemeyecek sandı. Bahar yeli geldi dik döktü. Sürekli onunla kalamazdı. O tüm çiçekleri seviyordu. Zaten zamanı kısaydı. Yaz geliyordu. Zamanı bitecekti. Manolya anladı bitecekti. Kabul ediyor göründü anı yaşamayı. Ahenk bozulmuştu. Bahar yeli artık her sabah gelmiyordu. Özgür bir ruhu vardı. Gözleri yaşlı Manolya gitme dedikçe üzülüyordu ama doğası öyleydi. İstesede kalamazdı. Manolya bulunduğu yerden ayrılamıyordu, her gün bekliyor. Çiçekleri parlaklığını yitirmesin diye köklerini cılız bırakma pahasına sürekli  onları süslüyordu. Bahar yeli her geldiğinde onu görsün büyülensin istiyordu. Tüm çiçeklerin en güzeli olduğunu görsün istiyordu. Zaten köklere ihtiyacı yoktu. Her gün yağmur yağıyordu. Yaprakları yetecek kadar besleniyordu.

Bir sabah tüm tomurcuklarının çiçek açtığını gördü. Yeni çiçekleri olmayacaktı. Tek tek solacaklar, kuru kahverengi yapraklar yerlerde sürünecekti. Bahar yeli onu öyle anımsasın istiyordu, bir daha ki bahara kadar.  Lodos geldi, kıskanırdı bahar yelini. Savurdu Manolyanın çiçeklerini yerlere, çırılçıplak kaldı savunmasız. Kuru yapraksız dallarıyla çirkin, kimsenin dönüp bakmayacağı . Yazın iyice kurudu, kökleri suya yetişemedi. Damarlarındaki can suyu çekildi. Kış cansız dalları dondurdu. Bahar yeli geldiğinde manolyayı  aradı. Onun kokusunu aradı bulamadı. Cılız, dallarında simsiyah tohumları kurumuş, bir ağacın yanından geçerken bir an bir an hissetti. Ama o Manolya değildi.

 

 
Toplam blog
: 72
: 3894
Kayıt tarihi
: 20.09.09
 
 

Evli bir çocuk annesiyim. Eğitim alanında çalışıyorum. Felsefe, sosyoloji, edebiyat alannda atöly..