Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '20

 
Kategori
Felsefe
 

Mantığını Oluşma16

Varlık üstel (üstü) durumlu ve bize göre belirsizleydi. Yani varlık kuantum durumla her an her durumu ile soyut eylem düşünüşleriyle olan belirmeydi. Sürekliliğin bağıntı bir duruma çöken belirlenme oluşu da var oluştu. Kuvveden ya da düşünce, tasarım, niyet gibi eylem oluştan, parçacık olan somut eylem ile belirli olma da, var oluştu.

 

Bir devim, bağıntılı gelip geçici kararlı durumdan; karasızla, belirsizle durumlara geçer. Belirsizle olan durum ortamla ortam seçilmişiyle belirli ölçme olur. Manyetik dalga (ışık enerji) ortama çarpan yansımayla aydınlığa ısı paketi enerjiye dönüşür.

 

Ortamda su zerreleri varsa, üçgen prizma varsa manyetik enerji renk tayflarına vs. ayrılır. Işık üstel durumlarıyla belirmedir.  Ortam girişmesiyle belirli, ölçülü hale gelir. Diğer devim durumlarına doğru yansı oluş eğimini veren devinmelere de var oluştaki düşünce diyorduk.

 

Bir su damlasının hikâyesi vardır. Su damlası buhar oluyor göğe çıkıyor. Isınıp soğumalı hal değişimleri gösteriyor. Sürtünmeyle elektrikleniyor. Bulut oluyor. Bulut ya da su buharı yoğunlaşıp su damlası oluyor. Su buharı damlalar halinde yere düşmekle yağış oluyor.

 

Yağış yerde akarsu, göl, deniz, yer altı suyu vs. olup tekrar buharlaştığı yeni bir çevrim içindedir. Su üstel durumlar içindedir.  Öncesi sonrasıyla sonrası da öncesiyle belirlidir. Geçmiş olgu şimdi olay ve olamdır. Bu üstel durumların hiçbiri yağmur değil yağmur da üstel (üstü) durumların hiçbiri değildir. Bulut damlalarla yere düşmedikçe yağmur değildir. Bulut belirli iken üstü olan durumları ve yağmur düşüncedir. Belirlidir. Olanaktır. Rüzgâr çıkmaz, bulut dağılmazsa yağmur olanağı yağışla gerçek olur.

 

Yerlerin ıslaklığı, seller yağmur gerçeğinin ölçülen kıyas edilen yönüdür. Yağışla nihayetlenen durum sonrasında bulut sonuca göre, yani yağmura göre şimdi düşüncedir. Kimi kime bağıntı yapıyorsanız birisi belime olukla belirler ve belirli yapılan üstel bir durum da yağış gibi gerçek olur.

 

Bir şey hem düşünce yani kuvve bir eylemle belirmedir. Hem olgu gerçek somut eylemle belirlidir. Kuvve eylemli üstel durum belirli ve gerçek olmakla da olgu eylem tarih veya geçmiş ya da şimdidir.  

 

O halde yağış buluta göre gerçektir. Gerçekleşmedir. Yağış ortada gözükmeyen dinmiş yağmurdan akan sel ile şimdi düşüncedir. Yağış yağmış bitmiş olmakla şimdi belirsizledir.

 

Şu halde belirme yok olukla olgu olmamış hal ile gerçek olmayan üstel durumla bulunan durumlu oluş düşüncedir. Tasarımdır. Niyettir.  Durumlu olan düşünce, tasarım olan kuvve olgular üzerinde beliren eylememle gerçektir. Belirlidir.  Düşünce eylemi eylem de düşünceyi belirlemiştir.

 

Veya eylem düşünceyi, düşünce de eylemi belirlemiştir. Başlangıç evreni teklikten tek boyutlu nokta bile olmayan noktadan genleşen patlamayla parçacık ve sanal yansımalı temassız aktarımla görüntü kuplaj ile iki boyutu üçboyutlu hologram diyagramlarla evrenimizi dalga parçacık ikilisi olan sistem girişmelerine açmıştır. Bir boyutun (tekilliğin) iki boyuta, İki boyutun üç boyuta çelişkisiydi.

 

Tekillik iki boyutla dönüşürken artık dönüşen malzeme tekillik değildi.  İki boyutlu dönüşme üç ve belki de daha fazla boyutla evrenimizi açıp genleştirmişti. Yasalarımız çok boyutlu evrenin yasalarıydı.

 

Başlangıç evreni düşünce ve eylemi aynı anda ikiboyutlu belirmeler içinde sahaya sürmüştür.  Biri diğerinin üstü olmuştur. Üst olan alt, alt olan üst olmuştu. Yani belirli olan yeni bir belirmeydi. Yeni belirme de diğer durumla; olan durum, olmayan durumla; belirsizleydi.

 

Bir süreç var yok arasında dönüşürken anlağımız süreci anlamak için etki edenle etkilenen, nedenle sonuç veya etki ile tepki olan vs. arasındaki boşluğu anlam ilgileriyle dolduruyordu. Anlarken durumu yavaşlatıp parçalı kılıyordu. 

 

Anlatırken kategorize edilen anlam ilgilerini sözcük anlamıyla ve hızla belirtiyordu. Yağış olan yağmur düşüncesi üstel belirme içinde belirişle eğim edendi. Eğimle olanın pratiğe yönelmesi de uygulama olması gerçekti.

 

Yağış, yağmur, eğim, belirme, belirli, yönelim, uygulama pratik vs. hep boşluk dolgu malzemesi olan; birine göre diğerini tanımlayan, süreci anlamla anlaşılır, açık seçik kılan söylemlerdi. Mantıktı. Anlamanın mantığıydı. İşleyişin anlaşılır anlatılır uygulama olur mantığını oluşmaydı.

 

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..