Maoriler

Avrupa'lılar 1642 senesinde Yeni Zelanda'yı keşfettikleri zaman, Büyük Okyanus'un bu iki büyük adasında sadece Maoriler yaşamaktaydılar...


Polinezya'lı Beyazlar ile Melanezya'lı Zencilerin soyundan gelme bir halk olan Maoriler, hayli uzunca bir süre istilâcılara karşı koyarak yurtlarında oturmak durumunda kaldılar...


Günümüzde Yeni Zelanda'da yaşamlarını sürdüren 200.000 civarında Maori'nin hayatlarını devam ettirebilmek adına başvurdukları geçim yolları, adaya gelerek yerleşmeyi seçmiş Avrupa'lılardan hiç de farklı değildir...


Maoriler, adaya gelip yerleşmiş olan Avrupa'lılara "pakehalar" adını vermişlerdir...


Maoriler de çiftçilik yaparlar, çeşitli zanaatlarla uğraşırlar, ticaret ya da siyaset hayatına atılırlar...


Komşularıyla son derece iyi ilişkiler kurmanın yanında, atalarından kalma bazı geleneklerini de sürdürmeye gayret ederler...


Hâttâ bazı belirli günlerde, eski halk danslarını yaparak geçmişi canlandırmaya ve yeni nesile geleneklerini öğretmeye, unutturmamaya çalışırlar...


Vücutlarını kırmızıya boyayan Maoriler, rafyadan eteklikler giyerek ellerinde uzun mızrakları, çıplak ayaklarıyla, savaşa hazırlık dansı olan meşhur "haka"yı oynarlar...


Maoriler'in en ilginç yönlerinden biri de konuk ağırlama merasimleridir... Maoriler, evlerine misafir gelen dostlarını selâmlamak için önce, gayet neşeli bir şekilde "hongi!" diye bağırırlar... Ardından kendi burunlarını konuklarının burunlarına teker teker sürterek, hoşgeldin yaparlar.