Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '09

 
Kategori
Futbol
 

Maradona'sız Napoli: Sivasspor

Maradona'sız Napoli: Sivasspor
 

Bizim neslimiz, maalesef Trabzonspor'un efsanevi kadrosunu hatırlamaz, 4. büyük olarak kasırgalar estirdiği dönemlerle bağı yoktur bizim yaş grubumuzun.. Sivasspor'u inanılmaz kılan biraz da budur bizim için.. İspanya'da Villareal neyse, Almanya'da Hoffenheim neyse, yıllar öncenin Maradona'lı Napoli'si neyse, Sivasspor da bizim için odur.

Geçmişte de tek senelik çabalarla, başarılara teğet geçmiş, Gençlerbirliği, Kocaelispor, Gaziantepspor, Kayserispor örnekleri vardır. Sivasspor farklıdır bu takımlardan, bir kere arkasında ne bir sanayi şehri ayrıcalığı, ne de büyükşehir belediyesi desteği vardır, İlhan Cavcav gibi yap-işlet-devret sistemiyle çalışan bir başkanı da yoktur, dolu kasası ve para sayma makinesi de. Kışları çok soğuk, yazları çok sıcak bir iklimin ortasına sıkışmış, sanayi faaliyeti olmayan, sırtını dayayacağı 'onursal başkan' sıfatlı bir belediye başkanı olmayan, altyapısı ve/veya geçmişi olmayan , büyük bütçeler kuramayan, yıldızı olmayan ama kendi 'YILDIZ'ını yaratmış bir takımdır Sivasspor.

38 yaşındaki teknik direktörü, futbolculuktan erken vazgeçmiş, önce takımın ağabeyi sıfatıyla takım elbisesiyle işe başlarken, ligimizdeki birçok takımın başına gelmiş 'Werner Lorant' faciasından sonra eşofmanları üzerine geçirmiş, 'ağabey' kimliğinden asla vazgeçmemiş, ama aynı zamanda futbolcuların yeteneklerini ortaya çıkarmış, onlara inanç aşılamış. '2. lig futbolcusu' diye adlandırılan, hiçbir takımda dikiş tutturamamış birçok ismi 'milyon dolar'larla ölçülen değerlere taşımış, transfer borsasının gözde isimleri haline getirmiş. En önemlisi bir 'takım ruhu', özgüvenli futbolcular, kendi kaderine karşı gelen bir şehir yaratmış.

Bülent Uygun'un teknik direktörlükte örnek aldığı söylenen Fatih Terim, Ankaragücü, Göztepe gibi takımları çalıştırdığı sırada kayda değer bir başarı sağlayamamış, teknik direktörlük hayatının henüz başındayken Milli Takım Antrenörlüğü gibi büyük bir şansla 1-0 öne geçmiş, kendini, farkını göstermek için çok fırsat yakalamış bir hocadır. İlk büyük başarısını kazandığında 43 yaşında, yıllardır teknik direktörlük yapan, tecrübesiyle kendini kanıtlamış biridir. Bülent Uygun ise, Sivasspor'u sıfırdan aldığında sadece 35 yaşında, antrenörlük tecrübesi olmayan bir 'eski futbolcu' idi, takım küme düşmek üzereydi, kasa sıfırı tüketmişti, elindeki futbolcuların biri bile büyük takımda oynamamıştı, Bülent Uygun böyle bir takımı yoktan var ederek asıl takdiri haketmiştir benim gözümde.

Geçen sene katıldığım bir spor yazarı yarışmasında , Sivasspor ilk yarıyı lider kapattığında, 'Sivasspor şampiyon olabilir' e inancımı ortaya koymuştum. O zaman aldığım tepkiler, bunun bir rüya olduğu yönündeydi, çünkü medyadaki eğilim, Sivasspor'un ligin 20. haftasından sonra çözüleceği yönündeydi. Sivasspor, şampiyonluğu son haftalara kadar kovalayarak, UEFA Kupası'nın eşiğinden 'garip bir averaj farkıyla' döndü, kendine inananları utandırmadı. Eğer 3 büyüklere karşı oynadığı maçların sonuçları bu seneki gibi olsaydı, şampiyon olması muhtemeldi. Bu sene de geçen sene yakaladığı başarıyı yakalayacağına inananlar yine azınlıktaydı, öyle ya, Gençlerbirliği, Gaziantepspor, Kayserispor, Kocaelispor devamını getirebilmiş miydi ki Sivasspor getirsin. Ama Sivasspor'un farkı vardı, Sivasspor yönetimi ve teknik direktörü çok büyük bir yüreklilik gösterdi ve değeri 'milyon dolar'larla ölçülen futbolcularını satmadı, bir futbolcusunu bile parayla değişmedi. İşte bu hamle, başarıyı devamlı kıldı, birbirine inanmış, birbiriyle oynamaya alışmış, başarının tadını almış takım, birkaç küçük takviye ile başarısını devamlı kıldı, liderliğini 3 büyüklere karşı aldığı puanlarla da perçinledi.

Haftasonu Sivasspor Galatasaray'a karşı kazandığında, Sivasspor kazandığı için mi, Galatasaray kaybettiği için mi seviniyorum bilemedim. Sanırım birincisi daha doğruydu, özellikle Sivas'ta oynanan maçlarda atılan goller sonrası takımın tamamının kenetlenişi ve seyirci ile bütünleşmesi, bir futbol gönüllüsü olarak beni öyle etkiliyor ki, kendi takımımın başarısından vazgeçerek, Sivasspor'a kaptırmış buluyorum gönlümü.. Sanırım son 13 senede bir kez görebildiğim şampiyonluktan, Sivasspor'un şampiyonluğu için vazgeçebilirim..

 
Toplam blog
: 55
: 969
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

29 yaşındayım. İTÜ Tekstil Mühendisliği mezunuyum. Evliyim. Çocukluğumdan beri futbol gönüllüsüyüm. ..