Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Mardin' e ağıt

MARDİN’E AĞIT

Ağlasam sesimi duyar mısınız, feryatlarımda?

Dokunabilir misiniz, gözyaşlarıma ellerinizle?

Bilmezdim, ağıtların bu kadar içler yaktığını; bu çocukları görmeden önce.

Yürekler toprakta, toprakta yürekler var bu yerde.

Düşlerde kabuslar, minik dillerde bir bir ah kaldı semayı çınlatan.

Seferinden bir daha hiç dönmeyecek analar, babalar ve bebekler.

Ya hiç seferden haberi bile olmayan bebekler. Onlara kim bakacak?

Gelincikler solgun, papatyalar mahçup mezar başlarında.

Felaketler vardır anısı dimağa kazınırcasına yazılan.

Çocukları bir ihtiyara çeviren felaketler.

Peki ya bu nasıl bir felakettir ki geride ne bir anı ne de bir çocuk bırakan.

Gelsin ağıtlar yakılsın, feryatlar dillendirilsin mezar başında.

Zılgıtlar çalınsın gelinlerin mezarında

Ve artık siyahlar kaplasın Mardin’in afakında.

Düşmana düşman olan mermiler bile hiç bu kadar mahçup olmamıştır,

Bir bebeğin narin vücuduna saplanırken.

Bir namazın gölgesinden yalnız bir gölge kaldı, gecenin seyrinde.

Dillere duaların nağmesi değil, felaketin feryatları kaldı.

Ve ezanlar selalara dönerken,

Minareler bile saf tuttu bebeklerin namazına.

İmamlar cenaze oldu, cenazeler imam Mardin’de.

Ve artık Mardin’de bütün namazlar cenaze namazı,

Bütün cenazeler namazda Mardin’de.

Mardin, Mardin olalı böyle dert görmedi.

Ağıtlar onun taşlarında çınlarken Mardin’in beli biraz daha bükülür.

O da saçını dağıtmış feryat eder, feryatlarına çocukların.

Yetimlerin gözyaşlarına bakıp akar mı bir daha pınarlar?

Ya gelincikler, onlar bebeklerin kanını görüp bir daha kızıla boyanacaklar mı?

Gündüz mezarlık, gece gerdanlık olan Mardin,

Artık hep mezar, hep mezar, hep mezarlık.

 
Toplam blog
: 16
: 498
Kayıt tarihi
: 21.07.07
 
 

1999'dan beri Adana'da Edebiyat öğretmenliği yapmaktayım. İnönü Üniversitesindeki öğrencilik yılları..