Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Mardin'de bir Dr. Dizdaroğlu vardı

Mardin'de bir Dr. Dizdaroğlu vardı
 

Bu yazımı nasıl yazacağımı bilemiyorum. Hatta benim için en zor olan nedir biliyor musunuz? Vefat eden, aramızdan ayrılan birinin arkasından yazı yazmak. Dr. A.Vahap Dizdaroğlu hakkında ve ölümünden sonra onunla ilgili bir yazı yazmak hiç aklıma gelmiyordu, düşünmemiştim de. A. Dizdaroğlu’nun vefatı beni ta uzaklara Mardin’e kadar götürdü. Kırk yıl önceki yaşadığım anılarıma, o geçen acı tatlı yılları bir kez daha yaşadım...

Geçenlerde bana gelen dergiler, kitaplar ve gazeteler arasında Adana’dan gelen Güney Hâkimiyet Gazetesi de vardı. Yaklaşık iki yıldır bu gazetenin “Gül Bahçesi” başlığı altında sanat, kültür, edebiyatla ilgili yazılar yazıp değerli hemşerilerimle paylaşmak istiyor, bir şeyler üretmeye çaba gösteriyorum.. Emekli bir öğretmenim, boş zamanlarımı değerlendiriyorum, fena mı ?

Güney Hâkimiyet’in 25 Ağustos 2010 tarihli sayısında şöyle bir haber vardı: <ı>DİZDAROĞLU’NUN VEFATI ÜZDÜ. Haberi aynen sunuyorum: Eski <ı>Mardin’in Milletvekili Vahap Dizdaroğlu hayata gözlerini yumdu. Dizdaroğlu için Karşıyaka Ahmet Efendi Camisi'nde Cuma namazının ardından cenaze namazı kılındı. Namaza Dizdaroğlu’nun ailesi ve yakınları katıldı. Cenazesi daha sonra Karşıyaka mezarlığında toprağa verildi. “diye yazıyordu...

İnternette baktım Dizdaroğlunun 12 Ağustos’ta vefat eteğini, 13 Ağustos 2010 Cuma günü Ankara’da Karşıyaka Ahmet Efendi Mezarlığında toprağa verildiğini yazıyordu.. Verilen haber doğru idi. Hepimizin gideceği yere bizden önce gitti. Dizdaroğlu'nun mekânı cennet olsun diyorum.

Dr. Vahap Dizdaroğlu deyince bir anımı hatırladım. Rahmetli Dizdaroğlu’yla ilgili bu anımı buraya almadan geçmek istemiyor, hatta yazmazsam vefasızlık olur diye düşünüyorum.

1970’lerde Mardin / Kızıltepe’nin dağ köylerin birinde öğretmenim. Çiçeği burnunda heyecan dolu bir köy öğretmeniyim. Ufak iki çocuğum vardır. İki de bir hastalanıyorlar. İlçeye git sağlık ocağına git, doktora git ilaçlar iyi gelmiyor, Bu kez Mardin Devlet Hastanesi’ne gittim. Oralarda da fayda görmedim. Mardin’de devlet hastanesine giderken adını şimdi anımsamadığım vatandaşın biri bana Dr. A.Vahap Dizdaroğlu’nu tavsiye etti. Mardinli hemşehrim şöyle diyordu:

“Mardin’de Dr. Vahap Dizdarolu’nun özel muayenesi vardır, hastalara çok iyi bakıyor, verdiği ilaçlar da şifa veriyor, hastalara iyi geliyor. Sizlere onu tavsiye ederim, bir de o’na gidiniz, bir şey kaybetmezsiniz “ diyerek bana bilgi veriyordu. Ayrıca cebinden bir kartını çıkardı. “Aha adresi telefonu da şura da yazılıdır beyim. “diyerek adresini yazmamı istedi. Ben Dr. Dizdaroğlu’nun adını daha önce duymuştum.

Fakat ona gitmeği hiç düşünmemiştim. Neyse aradan 15, 20 gün geçtikten sonra bu kez Dr. Vahap Dizdaroğlu’na gittik. Kapının önü bir mahşer günü gibi kalabalıktı. Kadınlar, erkekler, çocuklar, yaşlılar oldukça kalabalıktı herkes sırasını bekliyordu.. Neyse ki sıra bize geldi. İçeriye girince kendimi tanıttım, “filan köyün öğretmeniyim” değince daha da benimle ilgilendi. Çocuklarımı itinayla iyicene muayene etti, ilaçlarını yazdı. Daha sonra “haydi geçmiş olsun” diyerek, aynen şöyle dedi:

<ı>“Öğretmen bey, beni buralara getiren ve yetiştiren öğretmenlerim oldu. Sizi görünce öğretmenlerimi hatırladım. Öğretmenlerime çok borçluyum. Onun için sizden muayene parasını almıyorum, ( ısrar etmeme rağmen yine de benden muayene parasını almadı ). Daha sonra şunları ilave etti sözlerine: <ı>“ Ancak sizden ricam bu ilaçlar iyi kullanın iyi gelmezse bir daha geliniz. Yalnız yanıma öğleden sonra gelirseniz o zaman çocuklara daha iyi bakarım daha rahat muayene ederim, çünkü öyleden sonra buralar biraz daha tenha oluyor “dedi.

Mardin, Kızıltepe dağ köylerinde altı yıl kaldım. Bundan böyle Dr. Dizdanroğlu’na gidiyordum. Gerçekten eli şifalı idi. Gerek çocuklarım ve gerekse benim kullandığımız ilaçlar iyi geliyordu. O artık bizim aile doktorumuz olmuştu. Köyden ara sıra Mardin’e gidince köylük yerden ufak, tefek, peynir, tereyağı v.s. götürüyordum, Allah şahittir almıyordu. “Parasını vermek şartıyla alırım” diyordu. Ayrıca beni ikaz ediyordu. Bir daha böyle şeyleri getirme” diyordu.

Sonradan araştırdım, özelikle köy öğretmenlerinden muayene parasını almadıklarını öğendim. İşte Dr. Vahap Dizdaroğlu böyle bir insandı. O bir gönül adamı idi. Günümüz de böyle doktorların sayısı pek azdır sanıyorum. DR. A.Vahap Dizdaroğlu’nun bir de siyasi yaşamı vardır. 11, 12 ve18 dönemlerde CHP ‘den TBBM'ne girmeği başarmış ve Mardin halkını onurlu bir şekilde uzun yıllar Ankara’da temsil ediyordu.

O, bir İsmet Paşa hayranı idi. Özel odasında Atatürk ile İsmet Paşa'nın fotoğrafları yanyana idi. Boylu, poslu biraz kilolu ama yakışıklı bir adamdı. Hoş sohbet , sıcak kanlı ve.babacan bir insandı. Düzenli arı , duru bir Türkçe ile konuşuyordu. Kibardı, halden anlayan bir aydın ve bir İstanbul efendisi idi. Paragöz bir adam değildi.

12–18 Nisan 2008’de Uluslararası Mardin’i Dillerin ve Dinlerin Tanıtım Taftasında o’da sempozyuma davetli olarak gelmişlerdi. O’nun için özel bir oda hazırlamışlardı. Çok görüşmek istedim, kısmet olmadı. Galiba o zaman da rahatsızdı. Ne diye bilirim ki? Dizdaroğlu’nun vefat haberine ben de çok üzüldüm. Şairin dediği gibi “gitti gelmez bahar yeli, anahtar Tanrı da kaldı.” Yapacak başka bir şeyimiz yok.

Hepimizin gideceği yere elveda deyip gitti. Geride anıları, hatıraları ve sevenleri kaldı. Dr. Vahap Dizdaroğlu ‘nun Mardin’e ve Mardin halkına elbette birçok hizmetleri olmuştur. O’nu her zaman saygıyla ve rahmetle anacağız.. Dr.Vahap Dizdaroğlu’na Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere, dost ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Tekrar mekanı cennet olsun diyorum.O'nu her zaman saygıyla ve rahmetle anacağım.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..