Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '13

 
Kategori
İstanbul
 

Marmaray'a bindim ve bir Marmaray öyküsü

Marmaray'a bindim ve bir Marmaray öyküsü
 

Marmaray vagonu


MARMARAY'A BİNDİM (12 Kasım 2013)

Dün gece 20.45 Marmaray Yenikapı istasyonuna giriş yaptık, aşağıya indim 5 dk vagonun gelişini bekledik, geldi bindik, hareket etti, Sirkeci istasyonu henüz faaliyete geçmediğinden transit geçti, Üsküdar istasyonuna ulaştık, indik yürüyen merdivenlerle meydana çıktığımızda saat 21.01 di şaşkınlıktan sağa sola baktık, evet başlagıcından bitişine 15 dk (tren süresi 5 dk) da Yenikapı'dan Üsküdar'a ulaşmıştık.

Hayal gibi değil rüya gibiydi.

Bize bu teknolojik imkanı sunan JAPONLARA teşekkür ediyoruz.

Diğer metrolardaki gibi bilgilendirme ekranı ve anonsunun olmaması ortamı garipleştiriyor.

Sirkeci'den denizin dibine girişte ÜSKÜDARA GİDER İKEN (Katibim) türküsü çalınsa çok güzel olmaz mı, denizin en dibindeyken anons yapılsa çok güzel olmaz mı? Ekrandan Marmaray'ın şantiye görüntüleri verilse daha etkileyici olmaz mı?

Metrobüsten sonra İST trafiğini ters yüz edecek ikinci özgün sistemin herkese hayırlı uğurlu yararlı olmasını diliyorum.

Yaşamı kolaylaştıracak nice projeler dileğiyle...

NOT...: Bu blogum buradan alıntı yapılarak RAY HABER sitesinde aşağıdaki linkle yayınlanmaktadır.

http://www.rayhaber.com/2013/marmaraya-bindim/

------------------------------------------------------------------------------------

Ve bir MARMARAY ÖYKÜSÜ (17.04.2016)

İstanbul’un Anadolu yakasında Kadıköy’ün Göztepe bölgesindeki Merdivenköy mahallesinde doğan, orta öğrenimini o bölgedeki okullarda okuyan Can isimli kişi denizden ve deniz taşıması yapan motordan vapurdan korktuğudan yükseköğrenimini de hayali doğrultusunda Fikirtepe Eğitim Enstitüsünde Türkçe Öğretmeni olarak tamamlar. Aynı bölgedeki Göztepe Ortaokulunda öğretmenliğe başlar orada tanıştığı matematik öğretmeni Canan ile evlenir. Canan hayata Kadıköy Caferağa’ da başlamış, Kadıköy kız lisesinden sonra yükseköğrenimini Çapa Yüksek Öğretmende tamamladığından öğrenciliğinde vapurla Avrupa yakasına gidip gelmeye alışkın olduğu gibi keyif de almaktadır. Hele hele vapurda simit ve çay vazgeçilmezidir.
 
Yıllar su gibi akıp gider Can ile Canan emekli olurlar günlerini gezintiyle geçirmektedirler ancak Can denizden korktuğu için ortak gezintiler için hep Anadolu yakasında programlar yapılır. Canan Avrupa yakası gezintilerine mecburen yalnız gider.
 
Ve artık Marmaray denen mega proje tamamlanmış, Canan Avrupa yakası gezintilerine Göztepe’den Metroyla Ayrılık Çeşmesi durağına gelip oradan Marmaray’la Avrupa yakasına geçmesi çok güvenli ve hızlı hale gelmiştir. Her gidiş gelişinde eşine raylı sistemin ne kadar rahat ve güvenli olduğunu anlatır ama Marmaray da denizin altından gittiği için Can yine de tedirgindir.     
 
Canan’ın gidiş gelişleri sıklaştıkça Can da Marmaray’la geçişe içten içe ısınır ve Canan bahar gelmiş Sultanahmet’te parklar canlanmış pırıl pırıl olmuş gel bir kere Marmaray’ı dene deyince Can arzulamaya başladığı gezintiye (seni kırmayayım diyerek) tamam der.
 
Yoğunluğa bulaşmamak için pazartesi gününü seçerler ve sabahtan kahvaltı yapıp evden çıkarlar, Göztepe’den metroyla Ayrılık çeşmesine gelirler, Can tedirginliğinden besmele çekerek Marmaray’a biner, Marmaray Üsküdar’a ulaşır, Canan Can’a artık boğazın altına gireceğiz der Can tedbir olsun diye bir besleme daha çeker Marmaray hareket eder tam boğazın orta yerine gelmişken tren raydan çıkar ve durur, o an Can panikler Canan’a bağırmaya başlar ve vagondan inip büyük bir panikle yaya olarak Sirkeci’ye ulaşırlar, 10 dk yürüyerek meydana çıkarlar tartışma zirveye çıktığından Sultanahmet’e gitmekten vaz geçerler.
 
Anadolu yakasına köprüden geçmek niyetiyle Taksim’e çıkarlar. Bu arada Can sakinleştiği için İstiklalde yerler ardından sarı dolmuşla binerler. Aksilik bu ya tam köprüye ulaştıklarında intiharın denendiğini bu yüzden trafiğin aksadığı anlaşılır ve trafik durduğu için köprünün sallandığı hissedilirken Can yeniden paniklemeye başlayarak köprü çökecek diye kâbusa kapılır. Tam bu sırada arkadan bir devlet büyüğünün makam arabasının geldiği anons edilir otomobili en sağdan ilerleyerek intihar edecek kişinin bulunduğu yere ulaşır ve intihar rolünde olan kişiyi engelleyerek otomobiline çağırıp elini de öptürür. Trafik açılır arabalar ilerlemeye başlar Can mırıldanarak şükür etmeye başlar, sarı dolmuş Hasanpaşa Kadıköy belediyesi kavşağına ulaşmışken içinde oldukları sarı dolmuşa arkadan minibüs şiddetle bindirir, dolmuş sefere devam edemez, Can ile Canan taksiyle eve dönerler.
 
Eve geldikleri gibi oluşan durumu bahane ederek Can, Canan’a yaşattığın bugünden itibaren artık birlikteliğimiz devam edemez diyerek ‘yıllardır içinde taşıdığı boşanma düşüncesini’ açığa vurur ve Canan fücceten orada ölür. Can çok üzülür ama çaresi yoktur. Kendini vicdanen affettirmek için cenaze hizmetlerini kusursuz yapmaya çalışır bu arada cenaze namazında Canan’ın vasiyeti açılır okunurken Can eksiksiz yapmak için kulaklarını açarak dinlerken vasiyetin son cümlesinde Canan’ın hayattayken Can ile yapamadığım, içimde uhde olan gezi için cenazem motorla boğaz turundan sonra gömülsün diye yazdığını dinler. Vicdani rahatsızlığından, aklından bu sefer motor batarsa çok iyi olur birlikte gömülürüz diye geçer. Yapacağı bir şey yoktur cenazeyi kiraladıkları motora bindirmek üzere Kadıköy iskeleye getirirler, motora bindirirler. Can ürkek şekilde cenazenin ayak ucuna oturur, motor açıldıkça Can motordan keyif aldığını hisseder ve içinden keşke hayattayken birlikte yapsaydık diye mırıldanır ama iş işten geçmiştir ve sonuçtan çok üzüntülüdür.
 
Motor Kızkulesi’nin açıklarında boğazın ortasına geldiği sırada Can deniz keyfinin ve hüznün karışımı oluşan sersemlikle motorda denize kayar ve kurtarılamaz, boğazdan Marmara denizine doğru kaybolur gider. En azından aynı gün ölme duygusunu yaşamış olur.
 
Kadri KANPAK                
 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..