Marmaris- Çiftlik koyu

Marmaris- Çiftlik Koyu’ndaki son sabahım. Birazdan kahvaltımızı yapıp, yola çıkacağız. Bir önceki yazımı maalesef resimlerle süsleyememiştim. Şimdi bu eksiğimi tamamlıyorum J Resimlerde gördüğünüz, yukarıdan çekimler Koray Bey’in evinin manzarasıdır. Koya kuşbakışı bakan, muhteşem bir manzarası var. Özellikle geceleri, Rafet Baba Restoran’da yediğiniz keyifli bir yemeğin ardından ruhunuzun huzura mı ihtiyacı var; buyurun, çekin bir sandalye ve dalgaların size söylediği ninniyi dinleyin.

Çiftlik Koyu’nun gizemli bir havası vardır: Burada zaman akmaz, siz zamanın üzerinden akarsınız. Gazeteden- televizyondan uzak; zaman sadece sizin keyfinize göre ilerler. Tatil için fazla zamanınız mı yok! Üzülmeyin! Burada geçireceğiniz iki gün, size yetecektir. Şuan içinizden ne geçirdiğinizi biliyorum:

Aman! İki günlük tatilin adı, anca yorgunluktur. (Özellikle bayanlar için bu düşünce ağır basar.) İnanın değil. Konfor, lüks arayan adam buraya gelmez; gelemez. Gelse de konaklama yeri olarak “Club Green Platan Hotel” adlı yeri tercih eder ki hiç tavsiye etmem. Birkaç rahat kıyafet, bir terlik, bir mayo, bir havlu; yanınıza aldığınız şampuanınız ve duş jeliniz, sizin tatil boyunca bütün ihtiyaçlarınızı karşılayacaktır. (En azından benim aldıklarım bunlardı.- Eksiği var, fazlası yok!)

Size şuan ki manzaramdan biraz bahsedeyim: Karşım masmavi bir deniz; hava açık olduğu için Rodos Adası’nı görebiliyorum. Sol tarafımda Nevzat Bey’in adası, sağ tarafımda teknelerin doldurduğu iskeleler var. Dalgaların sesi, yüzümü okşayan meltem rüzgârı… Bilgisayarımı bu manzaraya karşı yanıma almışım, müziğimi de açmışım; keyifle yazıyorum. Gökyüzü hafif bulutlu, serin de; ciğerlerimi koyun mis gibi kokan havasıyla dolduruyorum. Zira şehrin yıpratıcı ortamında bunlara çok ihtiyacım olacak.

Manzaramızı da sizinle paylaştıktan sonra sıra geldi diğer resimlerin açıklamalarına:

Efendim, dediğim gibi boğazına düşkün, yemeği- içmeyi çok seven biriyim. Bu yüzden sofra resimleri çekmeyi çok severim. Resimlerin içerisinde gördüğünüz patates, patlıcan ve biber kızartması, sarımsaklı yoğurt ile servis edilir ve dillere destandır. Tabiî ki yöreye has ekmeğiyle birlikte J Ben size şimdi ne söylesem boş ama inanın o ekmeği kesinlikle denemelisiniz. Bu arada aldığınız kilolar da cabası!

Resimlerde de fark edebileceğiniz gibi Rafet Baba Restoran’ın bol bol resmini çektim. İnanın, her şey sizin için. J

Ayrıca, yöreye has eşe-dosta hediyelik eşya almak isterseniz, biraz da matrak bir şeyler olsun derseniz Nejat Bey’in hediyelik eşya dükkânından alabilirsiniz. Mesela, ben arkadaşlarıma resimlerde gördüğünüz nazar boncuklu bardaklardan aldım. Aman! Nazar değmesin, diye. J Bir de Bereket Tanrısı derlermiş, ufak heykelcikler var. Dilerseniz, onlardan da alabilirsiniz. J Editörlerimiz yayınlarsa onları da resimlerde görebilirsiniz.

Plaj mükemmel, deniz mükemmel, su sporları yapmak ayrı bir keyif; Koray Bey’in evine ve restoranı zaten laf yok! Hadi ne duruyorsunuz? Doğru Çiftlik Koyu’na…

Neyse, bu kadar reklâm yeter J… Yazımı daha fazla uzatmadan sizleri resimlerle baş başa bırakıyorum. Aslına bakarsanız yine resimlerde görebileceğiniz o eşsiz kahvaltı beni bekliyor, artık dayanamıyorum. J

Şimdiden keyifli seyirler…