Marmaris Ege Evleri ve Charlie

Marmaris Ege Evleri ve Charlie

Marmaris, yaz günlerinin sona ermediği ender tatil beldelerinden biridir.

Eşimle bundan böyle yaşamımızın kış ayları dışındaki günlerini Marmaris’te geçirmeye karar vermiştik ki; sevgili yeğenim Kemal’in de Marmaris’e yerleştiği haberini aldık.   

Biz de geçen ay Marmaris’in en güzide mahallesi Armutalan’da çağdaş ev yaşamının vazgeçilemez unsurlarını bir araya getiren Ege Evleri’nde çok şirin bir daire satın aldık.

Ege Evleri, şehrin ortasında olup, ‘şehir stresine’ uzak, doğa ile bütünleşmiş, sıcak yuva ortamında ‘site sakini’ değil; ‘site dostu’ oldukları ‘homojen’ bir ‘dostlar ortamını’ oluşturuyor.   

‘Güven’ ve ‘huzurun’ ‘yaşam tarzı’ oluşturduğu Ege Evleri’nde komşuluk ilişkileri ‘site dostları’ arasında her gün daha da artmakta, yoğunluk kazanmaktadır. 

Pırıltısı ve mavinin güneş ışığında parlayan tonları ile temizliğini yansıtan şirin havuzun başındaki sohbetlerin okulların açılması ile azalması hepimizin ‘özlem’ duygularını uyandırıyor.

Marmaris, yabancı turistlerin kendilerinin ‘my home, sweet home’ diyebilecekleri, hissedebilecekleri gerçekten ‘kendi tatlı evleri’ olmuştur.

Güzel ve dürüst insanlardan oluşan Tarhan ailesine sadece bir yıllığına kiraya verdiğimiz Ege Evleri’ndeki dairemize şimdiden döneceğimiz 2015 Eylül ayını sabırsızlıkla iple çekiyoruz.

Kira sözleşmesini imzaladığımız 16 Eylül akşamı Yeğen Kemal ve zarif eşi Sabine bizi yemeğe aldılar.

Türk misafirperverliğini özümsemiş, Türkçeyi kullanmakta büyük gayret ve özveri gösteren Sabine yemek boyunca ‘konu mankenliği’ değil; ‘Türk ev sahipliğini’ en ince ayrıntıları ile sundu.

O akşam yemek sohbetinde özellikle dikkatimi çeken ve hayret duygularımı gizleyemediğim üç konuya değinmeden geçemeyeceğim.

Her Perşembe saat 11: 00’de ‘geleneksel Türk ailesi’ titizliği ve ‘Alman disiplini’ ile mutlaka haftalık sebze-meyve ve şarküteri gereksinimini karşılamak amacıyla Marmaris Pazarı’nı takip etmelerini hayranlıkla dinledim.

Benim açımdan yemekte tattığım en orijinal şey ‘kabak çekirdeği yağı’ oldu.

O akşam Avusturya’da bölge üreticilerinin oluşturduğu ürününün tanıtımının ve satışının yapıldığı kooperatifin ‘Genuss Regal Vino Faktör’ olduğunu öğrendim.

Sabine’nin salatalarda zeytinyağına alternatif olarak farklı kavurma teknikleri ile tatlandırdığı kabak çekirdeği yağı gerçekten üzerinde düşünülmesi ve kullanılması gereken üründür.   

Erkeklerde ‘prostat’ büyümesini engelleyen çekirdek yağından olumlu sonuçlar alınan kabak salatasını hepimiz çok beğendik, harika idi.

Peki, Charlie kim?

Charlie, Sabine’nin ‘otistik’ olarak dünyaya gelen ‘yürüme özürlü,’ ancak bebek arabasıyla gezdirilebilen11 yaşındaki köpeğinin adıdır.

Charlie, apartman yaşamına uygun, ev içinde aktif, kolay kilo almaya eğilimli ‘Dachshund’ ırkı ile duygusal ve sabırlı, oldukça zeki, sadıkve hareketli olan ‘Labrador Retriever’ ırkından olmadır.

Charlie, evin bireyi, gözbebeği; Sabine’nin her gün üç kez bebek arabası ile ihtiyacını görmek üzere dışarıda sabırla dolaştırması ülkemiz insanına örnek olmalıdır.

Hele evin içinde sürünerek yürüyebilen Charlie ile çok kolay iletişim kurabilen Sabine arasındaki ‘gönül bağı’ en üst düzeydedir.  

Özel yaşamında özveride bulunarak Charlie’ye hasreden Sabine’ye  ‘tüm insanlık adına’ helal olsun!..

19.09.2015

Not: Fotoğraf Alıntıdır.