Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '10

 
Kategori
Haber
 

Marmaris'te "krize inat", bir liraya karın doyurmak mümkün.

Marmaris'te "krize inat", bir liraya karın doyurmak mümkün.
 

Dükkânın içi dışı bir lira yazısı ile dolu. Tuvaletin kapısına da yazmışlar. Ürün malzemesi kaliteli


“Krize inat, yokluğa, yoksulluğa inat, Marmaris’te ne yersen ne içersen hepsi bir lira. Yanlış anlamadınız. Bir liralık dükkânda, yeyip içip, bir güzel karnınızı doyuruyorsunuz. Elinizi ne geçerse, hepsi birer liralık. Birer liralık Japon mağazası değil burası.

Kocaman bardağa gözünüzün önünde sıkılan, buz dolabından çıkma portakalın, suyu da bir lira. Sandviçler, tostlar, dürümler hepsi birer lira. Adam yazmış dükkanının her tarafına birer lira diyerekten. İçeride, dış cephede her tarafta 1 lira’dan geçilmiyor. Boş yer kalmamış. Har taraf bu yazılarla dolu. Yazıları, tebessüm ederek okuyor insan.

Dükkan sahipleri, siyasilerin cek /cak’ larından bıkmışlar. Yayınlanan açlık sınırları rakamlarından etkilenmişler. Herkesin karnı doysun. Yüzler gülsün. Tatil zehir olmasın. Moral depolansın. Böylece dirlik ve düzenlik sağlanırsa, insanlar dedi kodu yapmaz, işiyle meşgul olur ve verim artar, memleket düze çıkar diye diye bu yola başvurmuşlar.

Dükkan sahiplerinden Kerim Akıncı ile, konuşuyoruz. “İstanbul’da Şişlide her şey 99 kuruş” yazılı bir yer varmış. Marmaris’te 100 kuruş olanı, da açıldı şimdi. “Krize inat” diyor. Arada bir kuruş oynuyor.

Bu konu üzerinde, konuşmağa devam ediyoruz. Siyaset “ komedi” diyor. Etin kilosu Avrupa’da çok ucuz. Besi mallarımız kırsal alanımızdan çok. Niçin dışarıya ihale açılıyor? Verilen fiyatın aşağısını bile yerlilerde veren var. Niye illâki dış alımlarda dışarlıklı tüccarlar korunuyor? diyor, muhatabım. Izgarasında hakiki etler işleniyor bu dükkânda.

Genç müteşebbisler dert küpü. Bile bile her şey lâdes diyorlar. Böylelikle ucuzluk yaratarak aşırı taleplere de fren vazifesi görüyorlar.

Teneke kutular içinde de marka olan içecekler de birer lira. Yukarıda tuvaletin kapısında da 1 lira yazılı. Dükkâna yazıları yazan adam, yanlışlıkla yazmış tuvaletin kapısına. Bir daha da silmemişler. Dükkânda tek boş yer yok! Tuvaletin kapısını da boş buldu adam, oraya da 1 liralığı kondurdu. Öyle ki, “hamburger , nestcafe, cipsler, tavuk ızgara, meyve suları, sıcak çikolata, kolalar ve Türk kahvesi. Hepsi, hepsi birer lira.

Nerede mi bu yer? Caddesi, sokağı belli değil. Yazsak buraya, bulamazsınız bu sıcaklarda. Yeri tam “Çeşme Meydanında.” Barlar sokağına giderken. Şehrin göbeği yani. Namlı bir çeşmesi var.

Sorduk dükkan sahibi iki kardeşten birine ziyan etmez misiniz?” “hayır, dediler, sürümden kazanıyoruz.” dediler. Karnı tok olanlar da gelip deniyor burayı. Her şey doyurucu. Kullanılan malzeme bol. Bu sorduğumuz suali, herkes soruyormuş, adım başı.

Aldıkları malzemeleri de, dükkanlarının alınlarına kocaman harflerle yazmışlar. Hep marka isimler yazılanlar.

Sorduk “ Civar esnaf ne dediler sizler ortaya çıkınca? dedik. İlkten yadırgamışlar, sonra homurdanmışlar, sonra da kızmışlar. Marmaris’te adettir bu. Hep böyle yaparlar.

Ama, bu büyük tüketim işyerleri ve özel tüketim mağazaları kurulmadan önce, bir bakkalın yanına, İzmirli birisi dükkan açtıydı. Ama o, etiketlerini koydu malların üzerine. Marmarisli komşusu küplere bindi. “Eski köye yeni adet mi getiriyorsun” diye. Bir gecede kaldırıldı etiketler. Öyle ya. Marmaris turistik memleket. Yer

lisi de yabancısı da turistik muameleden geçer. Başka lâmı cimi yok! Fiyatlar açık edilir mi? Hem ele güne karşı, hem turiste karşı! Raconumuz, fiyat politikamız bozulur sonra. Değil mi ya!

Ört ki, ölem!

Biz de yanaştık tezgaha. Lezzet araştırması yapacağız. Neler oluyor bakacağız. Yedik bir liralıktan. Üstüne de taze sıkılmış portakal suyu. İnsanın açlığını gideriyor. Bir de muhallebi denedik. Sakız kokuluydu, şahaneydi.

O civarın restaurant’ları, bir liralık dükkandan dolayı yarım yamalak iş yapıyor. “ Ne zamana kadar devam edecek bu?” diyoruz. “ Sonuna kadar” diyor. Adam, her mahallede bunlardan açacak. “ Pahalılığa paydos” diyor. Fiyat indeksiymiş, küfeymiş, tüfeymiş, kürekmiş böyle bozuk paralara aklı ermiyormuş. Herkes yapsa mamullerinde ucuzluk, fakirlik kalmazmış. Herkesin karnı doyunca da hır gür çıkmazmış, eksilirmiş kavgalar, azalırmış sakat işler. Böyle diyor genç muhatabım.

Eski muhabirlik yaptığım yer bu Marmaris. İzmir’e döndüm. Yazıyı yazarken, ağzım sulandı, orayı hatırladım. Karnım acıktı. Mutlaka gidin. Kolonyalı mendil de veriyorlar üstelik.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..