- Kategori
- Anılar
Marmaris'ten Çağrı Var: "Biz Cennete Düştük, Sizi de Bekleriz"
“Mavi mavi masmavi, gözleri boncuk mavi”türküleri Marmaris’e ulaştığı günlerde, ben de Marmarisli olmuştum. Her taraf zaten mavi. Mavi yolculuk, mavi turlar gırla. Herkesin ağzında idi o şarkı.
Halikarnas Balıkçısı Sakar’dan inerken: “ Ver maviliğini, serinleyeyim biraz “ derken, haklıydı. Mavi mavi düşler, mavi mavi rüyalar, mavilere batıp çıkan hülyalar. Verilen nefesler bile mavi mavi tütüyordu. Hülyalar, rüyalar bile mavi, masmaviydi.
Her şeyin bir ilk'i, bir de sonu vardır. "ilk" ler ise, gözdedir, unutulmazlar hiç. Marmaris'in turizm duayenleri vardı elbet. Her şey, alaturkalıklar içinde başladı turizm, Marmaris’te.
Bir Cennet Adası vardı, boğazçıkışında. İlk toplu piknik, oralarda yapılırdı. Yerlisi, yabancısı serilirdi sahildeki döşeklere. Deli Tahsin namlı bir motorcuydu. Göbeğini kaşımakla da meşhurdu. Poyraz Kaptan da vardı, namlı mı namlı. Bunlar oranın simgeleriydi.
Bir Mustafa Deliveli vardı Lidya Otelinin sahibi. Elinde makası, oteldeki çiçekleri budardı, bir bahçıvan gibiydi. Çiçekleri tabloluktu. Bir otel patronu, böylelikle ilk’leri sergiliyordu. O gitti bu Dünyadan, tablolar silikleşti. Beslediği kediler de ortalıklarda kaldı. Bu kedileri turistler memleketine de götürürlerdi. Kedilerin dokunulmazlığını temin etmişti patron. Personel, çekinirdi kedilerden. Resepsiyon şefi, zili çalan telefonu kaldıramazdı. Neden? Zira kedi, başını telefona yastık yaptığı için, rahatsız edilemezdi. Yoksa, kapı dışına konurdu.
Lidya’nın ilk Müdürü kardeşi Murat Deliveli’ydi. En güzel şölenler, onun zamanındaydı. İlk’ler, onunla başladı zaten. Amerikalı sevgilisi Davit ile evlenmezden önce, Emel Sayın, hep Lidya’da kalırdı. Lidya Yatında partiler verilir. Nazik ev sahibi Murat Deliveli, yerli ve yabancı müşterilerin nabzını tutardı. Taş plâklar dinletilirdi.
Daha önceden mezarlığın yanı başında ilk disko kurulduğunda, mezar sahipleri “ Ölülerimiz rahatsız oluyor” diye şikâyet edince, kaldırdılardı. İsmi “Vagabundo” idi. Ve şimdi aynı mezarlığın biraz ötesinde Marmaris’in ANFİ Tiyatrosu yükseliyor. Geçenlerde buradadünyaca ünlü bale topluluğu 'Moscow State Ballet', Marmaris Amfi Tiyatro'da, yabancı turistlerinde aralarında bulunduğu 2 bin kişiyi büyüledi.
Tchaikovsky'nin "Kuğu Gölü- Swan lake", bugüne kadar 30'a yakın ülkede ve yüzlerce şehirde sahnelendi. 34 kişilik oyuncu ekibi, şahaneler duygular yaşattı. Başkan Yardımcısı Dursun Kaplan, yönetmene çiçek vererek teşekkür etti.
Kenan Evren, ortalıklarda pek gözükmezdi. Sessizce yaş günlerini, dostları hazırlar, birlikte kutlanırdı sade. Şimdiki Palmiye’nin sahibi, sürprizlerde hep ilk ‘leri başlatırdı. Paşayı da şaşırtmıştı o gece.
Marmaris şimdiki idare zamanında, aldı başını yürüdü. Çığ gibi yayıldı. Kışın, iki meyhaneden başka yer açık değildi. Yılbaşını herkes evinde geçirirdi. Şimdi nerden nereye gelindi.
Belediyenin şimdiki binası, bir zamanlar Atlantik Oteliydi. Memleketin turizm meseleleri orada konuşulurdu. Otelin sahibi İhsan Koşar, memleketin nabzını tutardı. Serpil Örümcer ve nişanlısı her gece oradaydılar. Başka gidilecek yer de yoktu Marmaris’te. İhsan bey, bir insanlık abidesiydi ve çok sevilirdi.
Marmaris anılarım daha daha da eskiye dayanır. Başkan, Kemal Elgin’in idi. Muğla Valisi Özer Türk ile beraber geldiğimizde, ilk işi, içki içmekte olan tuvalet kiracısını haşlamak oldu.
Vali, başkana “ Neden diskonun elektriklerini kestiriyorsun” diye sorduğunda, “gece yarısı kapatmak için” cevabını verdi. Vali disko kapısının dışına sandalye masa attı. Başkanı da yanına oturttu. Gençlere hitaben de “ Gıkınız çıkmayacak” dedi. Ve sabaha kadar onların eğlenmesi beklenildi. Dönüp başkana: “ Bu elektrikler kesilmeyecek” diye de gürlemişti.
İşte böylesi bir Marmaris, bu gün ne hallere geldi. Milyonların ziyaretgahı ve sevgilisi oldu.
Daha da eskiye gideyim. Albert Heinlin çifti, deniz yolu ile gelirler Marmaris’e. O gün bu gün uzun uzun yaşadılar Marmaris’te. Kendilerini arayanlara “ Biz Cennete düştük, siz de gelin “ dediler her telefona çıkışlarında. Bu çağrı, katlanarak şimdi de tekrarlanıyor.
Ve Marmaris’in bu ilk turisti, oranın yerlisi oldu yıllar yılı.
Fakat akıllarda daima olan ve bir türlü cevaplanamayan bir soru var: Marmaris’in burnu dibindeki Antalya, neden Marmaris’ten, bunca yıl “bir adım önde?” Başkan Ali Acar’a sorsak diyorum. En iyisini o bilir.
RUS BALE GURUBUNUN GÖSTERİSİNDE BÜTÜN MARMARİSLİLER ORADAYDI
.
SAHNELER MUHTEŞEMDİ
MARMARİS AMFİ TİYATROSU. O GECE DOLDU TAŞTI
EVREN, PALMİYENİN SAHİBİ VE BAŞKAN KARADİNÇLE MÜTEVAZİ YAŞ GÜNÜNDE.
MARMARİSİN TURİZM FONOMENİ, SAYGIN KİŞİ İHSAN KOŞAR VE EŞİ BİRİM HANIM.İLE BİİRLİKTE. KENDİSİ BİR TURİZM OTORİTERİ OLMAKLA BERABER, İSTANBULDA KOSKOCA BİR SEMTE ADINI VEREN ŞAŞKIN BAKKALIN OĞLUYDU DA.
MARMARİSLİ GELİN, MARMARİS SOKAKLARINDA ARKADAŞLARI İLE.
MARMARİSİN, ŞİMDİKİ YALISI. NE KADAR SADE DEĞİL Mİ?
ESKİLERDEN KALMA
MARMARİS ATLANTİK OTELDEN BİR ANI. İHSAN KOŞAR VE ARKADAŞLARI. iNGİLİZ TURİZMCE İŞ ADAMI MR ERİC, TURİZMCİ CENGİZ VE NİŞANLISI SERPİL ÖRÜMCER, EMEKLİ ASTS SUBAY VE EŞİ .
İŞTE MARMARİSİN İLK TURİSTLERİ ALBERT HEİNLİ ÇİFTİ. DOSTLARINA " CENNETE DÜŞTÜK. SİZLERİ DE BEKLERİZ" DİYEN ÇİFT, MARMARİSİN İLK YABANCI TURİSTİ OLDU. EBEDİYEN DE CENNETİNDE SEFA SÜRDÜLER
MARMARİS BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI DURSUN KAPLAN , RUSLARI TEBRİK ETTİ SAHNEDE VE ÇİÇEK VERDİ.
MUĞLA VALİSİ ÖZER TÜRK, TÜRKİYENİN İLK ŞÖVALYE VALİSİ İDİ. BİR TURİZM MONİTÖRÜ İDİ VE NİŞANLARI PARİSTENDİ.
ANFİTİYATRO HER ZAMAN BÖYLE KALABALIK MARMARİSTE.
BAŞKAN ALİ ACAR
iSTANBUL ATLANTİK OTELLERİNİN SAHİBİ iHSAN kOŞAR, MARMARİSTELİ ATLANTİĞİN DE SAHİPLİĞİNİ YAPIYORDU. MARMARİSTE TURİZM ONUN ZAMANINDA İNKİŞAF ETT. KENDİSİ ÇOK SAYILAN BİR KİMSEYDİ. DERİN HOŞGÖRÜ SAHİBİ TAM MANASIYLE İNSAN BİR ADAMDI İHSAN KOŞAR.