Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Martıları nasıl bilirsiniz?

Bir cenaze töreninde, cenaze musalla taşına konduktan sonra cenaze namazını kıldıracak olan imam, cemaate sorar, "er kişiyi(ya da hatun kişiyi) nasıl bilirsiniz?"... Cenaze namazı için toplanmış ölen kişinin yakınları -ki aralarında ölen kişiyi iyi bilmeyenler olsa bile- hepbir ağızdan "iyi biliriz!" derler.

Şimdi ben de size, Tanrı hepsine uzun ömürler versin:) martılar için aynı soruyu sorsam, acaba bana nasıl bir yanıt verirsiniz?

Hepimiz, mavinin en güzel tonlarını taşıyan, zaman zaman hırçın, zaman zaman duru bir su gibi sakin denizlerimizin ve kıyılarındaki yeşilliklerin rengini almış, sanki üzerine dökülen yaprakları bir yerlere götürmek için acele ile akan nehirlerimizin bu en güzel süsü beyaz martılar için "iyi biliriz!" dediğinizi duyar gibiyim.

Deniz kıyısında bir çay bahçesinde oturmuş ve çayınızı yudumlarken, kıyıya vuran mavi dalgaların oluşturduğu beyaz köpüklere eşlik bu zarif kuşların, deniz üzerindeki düzensiz ama süzülerek uçuşlarına hangimizin gözleri takılmamıştır?

Eğer yanımızda sevdiğimiz varsa, o beyaz martıların hiç de hoş olmayan "gaak! gaak!" şeklindeki "cırtlak" sesleri, bize herhangi bir enstrümandan çıkan dinlendirici nağmeler gibi gelmez mi?

Az yağmurlu bir günde, Karaköy'den Üsküdar'a gitmek için bindiğiniz bir vapurun arka tarafındaki açık güvertesinde , "Üsküdar"a giderken aldı da bir yağmur!" türküsünü mırıldanırken yudumladığınız simitten ona atacağınız bir yudumluk parça için etrafınızda uçuşan martılarla beraber hiç yolculuk yapmadınız mı?

Ya da aramızdan hangimiz, sevdiğimize karşı duyduğumuz hislerin saflığını ve masumiyetini bu kuşların beyaz rengi ile eşleştirmemiştir?

Bu güzel olaylara simge olan ve insanların şiirsel duygularını harekete geçiren martı kuşları, acaba diyorum, onlara verdiğimiz bu değeri hak ediyorlar mı?

Bunun için sordum sizlere, "martıları nasıl bilirsiniz?" diye...

Bir konu için ansiklopedilerden birini karıştırıken, gözüme "martı" sözcüğü ilişti ve hızla okudum. Aklımda kalanlar şunlardı:

Onlarca çeşidi olan ve güzel kuşların beslenme şekillerinin, hiç de zihnimizdeki martız imajına uygun olmadığını gördüm. Çoğunlıkla yengeç ve küçük balıklarla beslendiklerini ama leş bulduklarında da iştahlarının kabardığını okudum. Her türlü artıklar, onların zevkle yedikleri şeylermiş.

Martıların cesur, kavgacı, gürültücü, saldırgan ve kinci olduklarını öğrenmek, zihnimi bulandırdı.

Sonra, Alfred Hitchock'un "Kuşlar" filmi... İngiltere'nin bir sahil kasabasında elindeki sandviçi yudumlayan bir bayana saldıran martılar... Yine İngiltere'de, kilisenin çatısına yuva yapan martıların yuvasını bozduğu için sürekli olarak onaların saldırısına hedef olan ve bu nedenle de canından bezen yaşlı rahip aklıma geldi.

Size tavsiyem, vapurun güvertesinde yediğiniz simitten kopardığınız bir yudumluk parçayı onlara atmakta sakın gecikmeyin... Sahilde dolaşırken etrafınızda uçuşan martıların güzelliğine kapılıp da boş bulunmayın.

Umarım, görünüşü güzel bu kuşlar hakkında, düşüncelerinizde daha öceleden oluşmuş olan güzel imajı zedelememişimdir.

Ama işte böyle... Siz yine de martıları istediğiniz gibi düşünün; onları nasıl biliyorsanız öyle bilin. Bu konuda yalnız da değilsiniz.

Bakın, gazeteci, yazar, araştırmacı, şair ve bunlar gibi daha pek çok etkinliklerin insanı Sunay Akın da, martılar hakında neler diyor ve "Kağıt Gemi" adlı şiirinin bir bölümünde, martı kuşu ile olan ilgisini ne güzel anlatıyor.

Deniz kıyısında
bir martıyla konuşurken görüyormuş
dostlarım beni sürekli
bir kaptanım ben çünkü
kağıt gemilerden emekli

Martı kuşları, yukarıda özetlediğimi bazı olumsuz yanlarına rağmen yine de güzel kuşlardır. Aşıklar, yine sevgililerine yazdıkları aşk mektuplarını martıların gagasına sıkıştırarak ya da onlara olan sevgilerini martıların beyaz kanatlarına yazarak göndermeye devam etsinler.

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..