Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Martılarla barıştık

Martılarla barıştık
 

http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://bp1.blogger.com/_b3TksIPW93s/Rd2e6rFIYWI/AAAAAAAAAA


Erken gelen ilkyazın tadını çıkarmak için Kordon boyunca yürüdük bir süre sevgilimle birlikte. Havanın ısınmasıyla birlikte cıvıl cıvıldı sokaklar. Birbirine alışma gayreti gösteren ürkek âşıkların arasında yeniliyorduk aşkımızı kendimizce. Onların ürkeklikleri heyacanımızı artırıyordu…

Hayranlığım her geçen gün artarken İzmir’e beni bir türlü rahat bırakmayan Lodos’la başım dertteydi son günlerde. Beni sürekli körfeze gitmeye zorluyordu çünkü. Ben Çiğli sırtlarına özenle kurulmuş Egekent’in körfezi alabildiğine gören evimin bahçesindeki bankımda çay içmek isterken, o bir türlü yakamı bırakmıyor, bu güzel manzara karşısında kalkıp gitmeme neden oluyordu. Bende her defasında onun bu kaprislerine inat erişemeyeceği kadar körfezin içlerine giriyor, beni kısıtladığı manzaranın kendisini yaşıyordum son birkaç gündür. Sevgilimin de desteğini alarak ona inat tadını çıkarıyordum ilkyazın heyecanı ile birlikte.

Sevgilimin en büyük tutkularından biriydi vapura binmek. Ve çoğu kez yolu uzatmak pahasına vapuru tercih ederdik. Rahatlamamızı sağlar, sinirlerimizi alırdı vapur. Sonsuzluğa akıyormuşuz hissi verirdi bana daha çok. Martılar ise manzaramızı süslemek için bize Karşıyaka’ya kadar eşlik ederdi; fakat bir defasında martıların simitlerini almayı unuttuk. Sonraları fazla fazla attık simitleri fakat hiç eski tadı alamadık onlardan. Bir kez kırılmıştı kalpleri. İlkyazın gelmesinden midir bilinmez son denememizde barıştık eski dostlarımızla. Simitlerimizi yemekle kalmadılar kahkahaları da sardı etrafımızı. Sevgilimin yüzündeki gülücükler ikiye katlanırken, martılarla barışmanın sevinciyle derin bir “ohh” çekebildim sonunda.

Sevgilimde fark etmiş olacak ki; sıkıca sarıldı boynuma. Artık Karşıyaka’ya geçmek daha zevkli olacaktı bizim için. Eski dostların kahkahası eşliğinde akacaktık sonsuza...

Lodos’la barışamadım…

Bu gün oyunu onun kurallarına göre oynamaya karar verdim. Dik başlılığımı bir kenara bırakıp olduğu gibi kabullenmeye çalışacaktım hayatı. En azından bu gün deneyecektim bunu.

Lodos hırçın bir çocuk gibi geceleri evime, bahçeme saldırıyor, kendince intikam alıyordu. Uykularımı kaçırmasına rağmen kızmıyordum ona. Belki de haklıydı, manzaranın tadını kalın bir cekete sarılıp çıkarmalıydım. Eğer bir kartal gibi seyretmek istiyorsan manzarayı kabullenmelisin sinyali veriyordu bana sanki. Bu gün kararlıyım çayımı onunla birlikte içmeye ve bu muhteşem doğanın seyrini yine bir doğa mucizesi lodos’un kolları arasında izlemeye.

Lodos yorulup yağmasın mı başımdan aşağı! Ulan dedim yaptın yine yapacağını alacağın olsun!

Bir çay keyfimiz vardı, ona mı tahammül edemedin!

Murat Aydemir

 
Toplam blog
: 127
: 902
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

Gazeteciliğe az çok bulaşmış, memleket meselelerini ve dünya gündemini takip eden, okuyan yazan b..