Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Masal...başrol adamın...

Masal...başrol adamın...
 

elde var hüzün...


Yürek yorgun, umutsuz, tek başına… Şarkılarda arıyor mutluluğu, sevdasını bekliyor. Geçmişi geliyor aklına, hayal ettiği geleceği… Uykusuz, yorgun yürek mutluk düşü kuruyor, usanmadan, yorulmadan… Şarkılarda buluyor kendini, bir şarkı tutuyor geçmişine, bugününe, yarınına. Diyor ki durmadan “ölümdür yaşanan tek başına, aşk iki kişiliktir.” Yaşayamadığı sevdasını yazıyor usanmadan. Masalına biraz umut koyuyor, biraz mutluluk, iki nefes… Yıldız yıldız bakan iki göz, şefkatle sarılan iki kol… Tek yürek olmuş iki kalp. Sonra bakıyor uzaktan, masalının kahramanını bekliyor… Cebinde yıldızlarıyla, gülüşleriyle gelecek adamı…

Bir adam koyuyor masalına, başrol adamın… Adam bilmiyor başrolde oynadığını. Belki de biliyor ama onun masalı başka… Sonra adamın masalında bir rol istiyor kendine, ne olursa olsun, küçük de olsa bir rol… Adam okşamaya başlıyor kadının kalbini, yüreğini, ellerini, yüzünü. Kadın mutluluktan öleceğinden korkuyor, gözlerini kapadığında masalın biteceğinden… kırpmıyor gözlerini…Adamın nefesinin tükettiğini biliyor zamanı, daha hızlı nefes almaya başlıyor; adamın kalp atışlarının yaşatmayacağını biliyor sevdayı, kadının kalp atışları daha da hızlanıyor…

Adamın bir sabah hiçbir şey söylemeden gideceğini biliyor, sabah olmasın diye dua ediyor. Adamın bir daha O na öyle bakmayacağını biliyor, dokunmayacağını, öpmeyeceğini, bir sabah rüyadan uyanacağını, adamın hiçbir şey hatırlamayacağını biliyor…

Ve bir sabah adam masaldan gidiyor… Kadın yalnız başına kalıyor, yalnızlıkla son buluyor masal… Masalın kahramanı hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Kadın adamı her gün görüyor, adam hafızasını yitirmiş sanki, kadını hatırlamıyor.

Kadın sürekli adamın gözlerine bakıyor, belki gözlerinde ki yıldızlardan biri kayar ve bir dilek tutarım umuduyla. Oysa karanlıklar içinde bakıyor adam, kadın karanlıkta kayboluyor, bir kayıp ilanı veriyor yüreğine… Sonra adamın gözlerinde bir ışık görüyor, kendini buluyor, sonra tekrar kaybediyor, bir ışık daha ve bir daha kayboluyor… Bumerang misali, yalnızlığı ve hüznü dönüyor kendine…

Kadın ağlamak istiyor, gözyaşlarıyla sel olup akıp gitsin istiyor tüm yaşadıkları.

Unutmak istiyor her şeyi…

Bir ağlasa…

Kadın durmadan yazıyor, yazdıkça masalın başına dönüyor; adamın ilk ellerini tuttuğu yere… Adam masalın kahramanı olduğunu bilsin istiyor (keşke bilse) ve adam bir masal anlatsa diyor; içinde umut olan, sevda olan, hayat olan…

Kadın durmadan yazmaya devam ediyor ve sabaha karşı sızıyor yıkılan hayallerinin arasında bir yerde, kıvrılıp uykuya dalıyor...

 
Toplam blog
: 10
: 737
Kayıt tarihi
: 24.02.08
 
 

Baharla gelmişim dünyaya, nisanın 5’inde gözlerimi açmışım hayata... Her yer rengarenk, mis kokulu e..